Altay’da ki kötü gidişat maalesef hız kesmeden devam ediyor. Cumartesi günü alınan Kasımpaşa mağlubiyeti ile birlikte galibiyet hasreti 12 maça çıkmış oldu. 24 Eylül tarihinde kazanılan Beşiktaş maçının ardından siyah beyazlı ekip bir daha galibiyet sevinci yaşayamadı. Altay aldığı bu sonuçlarla birlikte 19 maç sonunda 18 puanla ligin devre arasına girmiş oldu.
Tabi bu sezon diğer yıllardan farklı olarak lige verilen ara sadece bir hafta sonunu kapsıyor bu da demek oluyor ki kulüpler transferde elini hızlı tutmak zorunda. Takımların kamp yapacak bir sezon başı ortamı da olmayacağını düşünürsek gelen oyuncuların hazırlanmak için çok vakti olmayacak yani hazır oyuncuların alınması gerekecek. Bu noktada Altay’ın nasıl bir yol izleyeceğini tüm İzmir kamuoyu merak ediyor. Kasımpaşa maçının ardından yayıncı kuruluşa açıklama yapan Mustafa Hoca’nın transfer konusunda çok sayıda oyuncu getirmeyeceği belli oluyor. Bu şartlarda ligin devre arasında hazır futbolcu bulmak kolay olmadığı gibi aynı zamanda mevcut kurlara bakıldığı zaman maliyet olarak da fazlasıyla zorlu olacaktır.
Sahip olduğu kısıtlı kadroyla ligin başında topladığı puanların kendisine sağladığı avantajı koruyan Altay’ın artık maç kazanması zorunlu hale gelmiş gözüküyor. Aşağıdaki rakiplerinde gidişatlarının kötü olmasına rağmen arayı kapatmış olmaları artık Altay üzerinde ki üç puan baskısını arttırmış durumda. Taraftarlar içerisinde Mustafa Denizli’yi istifaya davet edenlerin sayısının şu günlerde biraz arttığını görmek hem üzücü hem de hayret verici.
Mustafa Denizli’nin kariyerini Türkiye’de kimsenin tartışması gibi bir durum bence söz konusu dahi olamaz. Milli takımda, Galatasaray’da, Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta elde ettiği başarılar hocanın büyüklüğünü zaten gözler önüne seriyor. Evet, formsuz bir dönem geçiriyor olabilir. Her futbolcu gibi teknik direktörlerinde zaman zaman formsuz olduğunu görürüz ve bu çok normaldir.
Bu noktada hocanın ne kadar yalnız bırakıldığına biraz dikkat çekmek gerekiyor. Sadece koyu bir Altay taraftarı olduğu için, birçok şeyi konuşmadığını, sadece camiaya zarar vermemek için yaz aylarından bu yana kırıcı ve üzücü birçok olayı göz ardı ettiğini en yakınındakilerden birçok kez duyma fırsatım oldu. Hiçbir kişi veya grup, Altay gibi kökleri cumhuriyet tarihine uzanan, şehrin ve ülkenin milli mücadele ruhunu içinde barından kurumlardan üstün değildir ama şunu unutmamak gerekir Mustafa Denizli Altay’ın geçmişi olduğu gibi şu anda kulübün geleceğininde sigortası niteliğindedir. Kulübün kapısını menajerlere kapatmış, kontrolü elinde tutan, gerçek bir Altaylıdır.
Sahada işler iyi gitmeyebilir ve taraftar haklı olarak bundan şikâyet edebilir. Ama şundan emin olun ki Büyük Mustafa sadece saha içindeki rakiplerle mücadele etmiyor. Kulübü ve camiayı da her anlamda, her tehlikeye karşı müdafaa ediyor. Hoca gerekenin yapılmasını sağlayıp, takımı ligde tutmayı başaracaktır. Herkesin içi rahat olsun, Büyük Mustafa, Altay’ın kendisidir ve orada olduğu sürece kulübe zarar gelmeyecektir.