Gerçekten de neler yaşandığından bihaber ekonomi eğitimi almamış Hazine ve Maliye Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası, 20 Aralık'ta akşam yaptığı konuşma süreci ile ilgili, bir haber kanalında Ahmet Hakan’ın sorularına verdiği cevapta, çok çok sevindirik olmuş görüntüsü vererek lafı “LAN NASIL”a kadar getirdi. Cumhurbaşkanını yapacağı açıklamayı bir kahramanlık hikayesine dönüştürme isteği ile bakın neler söylemiş, Bakan Nebati;
“Sayın Cumhurbaşkanımızın o kürsüye çıkışından hissediyorsunuz olacakları.
Bir şeyler oluyor, zaten büyük bir özgüvenle gelmiş, inanmış.
Evet buldum, buldum faiz arttırılmadan bu işlerin olacağını söyleyecek bir edayla geliyor, büyük bir enerjiyle söylüyor ve biz bekliyoruz sözünün bitmesini” dedi.
Cumhurbaşkanımızın konuşması daha sözü bitiyorken;
“Sözü bitiyor anında telefonlara takır takır şeyler gelmeye başlıyor, döviz fiyatları düşüyor.
Düşmesini bekliyoruz ama bu kadar hızlı açıkçası, yerimde duramıyorum kıpır kıpırım.
Ben şunu yaptım 'Ya arkadaşlar biz bir şey yaptık mı? Yok efendim.
Lan nasıl ? Harika, muhteşem bir şey çünkü orada kurumlar yok” diye devam etti.
Bakan Nebati, kıpır kıpır ve göz ışıltısı ile başladığı bu hamlenin üstünden 25 gün geçti fakat hayal kırıklığına uğrayacakmış gibi görünüyor ama neler olduğunu ve olacağını bilmediği için onun içi hala kıpır kıpır…
Gelelim Sürece, 20 Aralık’ta açıklanan bu kur korumalı mevduata geçiş hakkında, gazetemizin tv kanalında 24 Aralık tarihli Ekopolit’İz programı canlı yayınında geçmişten örneklerle açıklamıştım. Bu uygulamanın başarılı olup olmayacağını ise bir-iki hafta içerisinde görülebileceğini ifade ettim. 20 Aralık öncesinde ve sonrasında neler yaşandığına şöyle bir bakacak olursak;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son bir yıl içerisinde, ısrarla faizin düşürülmesi konusunda direterek, kendisini dinlemeyen Merkez Bankası başkanlarını ile Hazine ve Maliye Bakanlarını görevden alarak değiştirdi. Moda oldu ya, istifa etmek yok, görevden affını istedi, cumhurbaşkanı da affetti. Baktı ki kimse faiz indirmiyor, doğrusunu da yapıyor, hatta artırması gerekir ama koltuğundan olmamak için sabit tutuyor, bu defa da hassas olduğumuz manevi değerlerimiz üzerinden dini argüman olan “NAS” ı gerekçe göstererek faiz indirmeyen bürokratın Müslümanlığını sorgulatacak duruma getirecekti. Hatırlarsınız, Merkez Bankasının başına gelen Naci Ağbal faizleri kısa sürede 10’lardan yüzde 19’lara çıkarttı ve koltuğundan oldu. Yerine gelen çekirdekçi Şahap korkudan 7 ay boyunca faize dokunamadı ve işte film ne olduysa NAS zorlaması ve talimatlı faiz indiriminin yaşandığı son 3 ayda oldu.
Eylül ayında 8,30 olan dolar kuru, ekimde 9,66 ve kasım ayı faiz düşüşünden sonra 11 lirayı geçti. Kendisini hiçbir bürokratının dinlemediği Hazine bakanı, en son katıldığı AKP grup toplantısında herkesin alkışladığı cumhurbaşkanını bir tek alkışlamayan Elvan oldu ve 2 Aralık’ta istifa etti, pardon görevden affını istedi ve 3 Aralık’ta Nebati geldi. Bu tarihte dolar kuru 13,70 liraya çıktı. Tarihler 16 Aralık’ı gösterdiğinde Merkez Bankası politika faizini 100 baz puan daha düşürerek yüzde 14’e çekti. Zaten bir gün önce Bakan Nebati’nin kardeşi Seydullah suç işleyerek sinyalini vermişti. Dolar kuru 14,77 liraya çıkınca Merkez Bankası resmi anlamda 7 yıl aradan sonra dövize müdahale etti. Daha öncesinde 128 Milyar doları nasıl erittiler, onu eritenler biliyor. Neyse, doların bu çıkışı ile döviz borcu olanlar, tasarruflarını korumak isteyenler dövize yüklenince, merkez bankasının yaptığı 5 müdahale de yetmedi, dolar kuru 20 Aralık akşamı 18,36 lirayı gördü ve cumhurbaşkanı konuşması sonrası, sabahın erken saatlerinde 11,09 liraya kadar geriledi. Erdoğanın saat 18:30’da konuşması sonrası piyasalar, bankalar ve döviz büroları kapalıyken dolar kuru 7 lira 27 kuruş değer kaybetti. Ne oldu da, Merkez Bankasının 3 defa faiz düşürme kararlarına tepki olarak 3 ayda 6,5 lira artan dolar birkaç saatte 7,27 lira düşmüştü. İşte durumun açıklığa kavuşması için mecliste “20 Aralık Araştırılsın” önergesi verildi, yine AKP ve MHP oyları ile reddedildi.
Bakan Nebati; “Cumhurbaşkanımızın, ben ekonomik manifesto diyorum, 20 Aralık'a kabine sonrası görüşmelerinden sonra ortaya koyduğu manifesto doların 18 liradan 11 liralara kadar gelmesine sebep oldu. Nasıl oldu? Kim ne derse desin hiç kimse müdahalede bulunmadı ne Merkez Bankası ne dolaylı yoldan. O gece dolaylı dolaysız hiçbir şekilde müdahalede bulunulmadı. İnternet sitelerinin çoğu kilitlendi, enteresan bir şey oldu gerçekten insanlar dövizlerini bozmak için ellerinden gelen gayreti gösterdi”dedi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, Gaziantep’te, “Kur spekülasyonu denilen bir olayla karşılaştık. Bunu bir saatte atıverdik” dedi. Madem bir saatte dolar kurunu 7 lira düşürecekler ise neden yükselmesine ve halkın enflasyon altında ezilmesine müsaade ettiler. Sadece Erdoğan değil, Bakan Nebati’ninde ortaya attığı kur korumalı mevduat uygulaması istenileni vermedi, hatta Nebati’nin açık açık yalan söylediği resmi verilerle ortaya çıktı. Merkez Bankası verilerine göre 17-24 Aralık haftasında yurtiçi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin mevduatı 1.2 milyar dolar arttı. Yani VATANDAŞ KOŞA KOŞA DÖVİZ BOZDURMAYA HİÇ GİTMEMİŞ. Ocak ayı ortalarına gelirken yine değişen fazla bir şey yok, kervan yolda dizilir misali, bu uygulama tutmayınca iki gün önce tüzel kişilikleri de bu uygulamaya dahil ettiler, yetmedi, politika faizinin en fazla 3 puan üzerinde ödeme yapılabileceği sınırınıda kaldırdılar. Yine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomist ve akademisyenlerle sohbet toplantısında "Kur inişini, hassas, sanayici ve ihracatçıyı ürkütmeden yürütmek gerek. Kur indi diye daha da indirelim telaşına kapılmamak lazım." Dedi. Sanki döviz kuruna otur deyince oturuyor, kalk denince kalkıyor misali gibi olmuş. Döviz rakamları piyasa koşullarında arz ve talebe göre belirlenir. Bağımsız bir Merkez Bankası da elindeki enstrümanlarla fiyat istikrarı için gerektiğinde piyasalara müdahale eder, taliamatla değil.
Son olarak, hepimizin kaynağı olan merkez bankası rezervlerimiz, mecliste araştrılmasına izin verilmeyen bu karanlık tarihlerde yaklaşık 20 milyar dolar azalmış. Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu misali yakın tarihte bir iktidar değişikliğinde o gece yaşanan gerçekler açığa çıkacaktır.