CHP’li Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz, 16 Aralık gecesi FETÖ’cü olduğu iddiasıyla tutuklandı.
17 Aralık sabahı, hangi CHP’li politikacı ve yöneticiye sorsan ‘konuşmama’ kararına uyacağını söylerken; İl Başkanlığı’nda basın mensuplarından soru alınmayan bir basın toplantısı, ardından da Urla Belediyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
18 Aralık sabahı Urla Belediyesi’ne Urla Kaymakamı kayyum olarak atandı.
Tutuklamadan bir buçuk gün sonra apar topar kayyum atanınca; tutuklayanlar Burak Oğuz’un FETÖ’cü olduğu konusunda kamuoyunu ikna edemedi.
Belli ki sandıkta kazanamadıkları belediyeyi kayyum darbesi ile yönetmek için pusuda bekliyorlarmış. Kaldı ki, Burak Oğuz siyasi iradenin FETÖ’cülük konusundaki ‘barometresi’ne de denk düşmüyor. FETÖ’cülükten tutuklanma ‘sınırı’ Burak Oğuz’un durumuna çekilirse; AKP’de aktif siyaset yapanlardan hemen hemen hiç kimse dışarıda kalmaz. Bu AKP’nin çelişkisi!
Öte yandan CHP üyeleri, CHP’de aktif siyaset yapanlar, CHP’ye emek harcayanlar, gönül verenler de; ‘Tamam ‘masumiyet karinesi’, tamam ‘AKP’nin siyasi oyunu’ ama başka kimse yok muydu şu güzelim Urla’ya belediye başkan adayı olarak atanacak?’ diye sitem ediyor. Hatta isimler bile konuşuluyor: ‘CHP’nin önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok neden aday gösterilmedi? Urla’nın eski ve mevcut İlçe Başkanları’ndan biri neden aday gösterilmedi? CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı ya da önceki dönem YDK üyesi Şehrazat Mercan neden aday gösterilmedi? Zaten CHP’nin kalesi durumunda olan bir ilçe için Burak Oğuz aday gösterilerek neden siyasi iktidarın eline koz verildi!’ İşte bu da CHP’nin çelişkisi…
Halk böyle olunca, CHP de ‘kayyum darbesi’ne karşı kendi tabanını ve demokratik kamuoyunu harekete geçirmekte zorlandı.
‘CHP ne yapacak, kayyumu kabul mü edecek, acaba ne zaman harekete geçecek?’ diye haftalarca bekledik.
Tüm bu olaylardan 2-3 hafta sonra, 3 Ocak Cuma günü, CHP Urla Belediye Meclis Grubu ‘Kayyum idaresi değil, halk iradesi’ sloganıyla toplantıya çağırıldı. Toplantıya vatandaşların da katılması istendi. Sanırım yukarıda saydığım sebeplerle, ‘halkın iradesine sahip çıkması’ arzusu hayata geçirilemedi. Toplantıyı izleyen muhabirimiz Tugay Can’a izlenimini sordum. ‘Her kafadan bir ses çıktı, uzun süreceği tahmin edilen toplantı erken bitirildi’ dedi.
Toplantıda konuşan önceki dönem CHP Milletvekili Musa Çam, kayyum atamasından sonra AKP Urla İlçe Başkanı’nın Urla’nın köylerini gezerek vatandaşlara ‘bir derdiniz, sıkıntınız varsa biz çözeriz’ dediğini, AKP’nin kayyumu kendi belediyesi gibi gördüğünü söyledi. Şimdi 1 ay sonra CHP grubu yeniden toplanacak ve kendi içerisinden birini seçecek. Peki, o kişi resmen belediye başkanı olabilecek mi? Bu durumda hayır! Güçlü bir toplumsal muhalefetle, bir dayatma olan kayyuma karşı fiili bir durum yaratılabilirdi ancak belli ki o tren kaçtı. Şimdi CHP’nin seçeceği isim, kayyuma karşı muhalefetin önderi olabilir. Kayyumun tahribatını en aza indirmeyi başarır ve kayyum belediyeciliğini halk nezdinde teşhir ederse, bir sonraki seçimde CHP’nin potansiyel adayı olmuş olur.
Neler yaşanacağını yakından takip edeceğiz.
İZMİR KAMUOYU TANIMAMALI
Konak Belediye Başkanı Abdul Batur’un, İzmir’deki 8 yerel gazetenin temsilcileriyle yaptığı toplantıda kayyum konusu da gündeme geldi. Orada önerdim, buradan da tekrar etmek istiyorum. Madem bu 8 günlük gazete CHP’li belediyelerden meclis kararlarını gazetelerinde ilan olarak yayınlanmasını talep ediyor ve bunu da ‘demokrasinin gereği, dayanışma’ vb. ifadelerle temellendiriyor, o zaman bu 8 gazete aynı zamanda İzmirlilerin iradesine vurulan darbeye karşı da net tutum almalı. Kayyum belediyesinin bültenlerini (gelirse) değerlendirmemeli, kayyum belediyesinden reklam (gönderilirse) almamalı. Bizim, İz Gazete olarak bu konuda net duracağımızı tekrar söylememize gerek yok.
‘MEKÂNIN SAHİBİ GELDİ’
Çiğli’nin genç ve başarılı Belediye Başkanı Utku Gümrükçü aynı zamanda siyasi olarak da güçlü bir figür. İzmir siyasetini yakından takip eden hemen hemen herkes bunu kabul eder zaten. Ancak ne hikmetse, CHP’deki kongre sürecinde Utku Başkanı hafife alanlar da olmadı değil.
Başkan Gümrükçü, dönem dönem ‘sinirli’ görünse de ‘nüktedan’ bir siyasetçi. Bu gergin kongre sürecine, iki esprili ve kinayeli fotoğrafla damgasını vurdu.
Biri, 29 Aralık günü Buca İlçe Kongresi’nin sonuçlarının açıklanmasından 1 dakika sonra ‘2020’de ben’ notuyla paylaşılan ‘olaya el koyuyorum’ fotoğrafı…
Diğeri de 5 Ocak günü, Bornova İlçe Kongresi’nin sonuçlarının açıklanmasından 2 dakika sonra nazar boncuğu emojisi ile paylaşılan ‘Gülümseyen’ fotoğraf…
Başkan Gümrükçü, hala kendisini hafife alanlara mesajı net verdi: ‘Mekanın sahibi geldi’
UZLAŞI DUYUMLARI
CHP’de İlçe Kongreleri tamamlanmak üzere… Gözler yaklaşan İl Kongresi’nde… 5 gündür bir söylenti dolanıyor. Aynen aktarıyorum: “CHP Genel Merkezi, İl Başkanlığı konusunda Tunç Soyer’i de kırmak istemiyor. Bu nedenle, Deniz Yücel dışında da alternatif üzerine çalışılıyor. O alternatif ise, Genel Merkez’de bağlantıları güçlü olan, hem Tunç Soyer ekibine, hem Tuncay Özkan ekibine yakın olan, İzbelcom Genel Müdür Yardımcısı Emir Cömert… Genel Merkez’de ‘birileri’ uzlaşı adayı olarak Emir Cömert’i konuşuyor.”
Bu iddia farklı farklı yerlerden kulağıma geldi. Belli ki konuşuluyor. Ancak ne kadar güçlü bir ihtimal bu?
Bekleyip göreceğiz.