Liglere verilen arada ne ister insan? Gururla izleyeceği bir milli takım. İzleyebiliyor muyuz peki? Liyakatsizlikler yüzünden hayır! Kim kimin adamı, kim istediği için kim takıma alınmıyor diye söylentiler ayyuka çıkmışken, oynanan futbol başlı başına rezalet!

Stephan Kuntz ve Hamit Altıntop’un kurduğu takıma bakın. İlk 11’de kendi takımlarında oynamayan oyunculardan başka kimse yok. Her kampta başım ağrıyor, karım doğuruyor diye kamptan kaçan futbolcuları görmezden gelme konusunda kendisinden iyisi yok. Futbolcunun böyle bir lüksü yok. Dağdaki asker operasyona ara verelim başım ağrıyor, karım doğuruyor diyebiliyor mu? Ya da gemide seferdeki bir kaptana özel uçak tutup evine gönderiliyor mu? Hayır, e bu adamlar zaten milyonlarca lira kazanıp, kulübün tahsis ettiği en iyi hastanelerde bakılan ailelerinin yanına gitmek için kamptan kaçıp birde kendi takımında idmana çıkıyor. Sorun tam da burada başlıyor.
Ermenistan ve Japonya maçlarında ortaya konan performans zaten yerlerdeyken, bir de teknik direktörün maçlar sonrası yaptığı dalga geçer gibi açıklamaları, futbol severlerle dalga geçer nitelikte. Bu mağlubiyet onları ayağa kaldıracakmış vs. Takımın oynadığı futbol ortada, birileri yüzünden çağırılan ve çağırılmayan, kulüp kadrosuyla idmana çıksın diye izin verilenler oldukça bu milli takım sorunların hiç birini aşamayacak.

Enver Paşa’dan bile fazla

Denenmişi de denemeye gerek yok. Abdullah Avcı, Şenol Güneş, Fatih Terim vs. gibi zamanı geçmiş adamları da milli takımdan uzaklaştırmak gerek. Yıllar önce yakalanmış başarılar, gelecekte sana yine başarı olarak dönmüyor. Milli takımın başına geçebilecek o kadar iyi teknik adamlar var ki, dönüp bakmanız bir telefonla çağırmanız yeterli. Bana göre en uygun aday Sergen Yalçın. Tüm kadronun saygısını kazanır, iyi futbol oynatır, birisi istemiyor diye bazı oyuncuları çağırmamazlık yapmaz. Çünkü kendi otoritesini sorgulayan futbolcuyu çağırmaz. Komiktir güldürür, eğlenceli bir ortam da yaratır ve en önemlisi Türkçe konuşur. Almancı yancılarının yanında Almanca konuşmaz. Enver Paşa bile bu TFF’nin hayran olduğu kadar hayran değildi Almanlara. Kuntz, Hamit,  Kenan ve Lichte gibi adamların bizimkilerden iyi oldukları için orada tutuldukları söyleniyor. Hamit’in ne başarısı var? Hangi çocuğu alt liglerden bulup milli takıma dahil etmiş? Ne faydası var? Bu takım genç, kaliteli ve güçlü ancak yönetenler yaşlı ve yetersiz.

Transferin son günlerine yaklaşılırken hemen hemen bütün kulüplerin kadroları da netleşmiş durumda. Trendyol 1. Lig’in iddialı takımlarının arasında maalesef bu sene de şehrimizden bir takım yok. Play-off şansıyla bir üst ligi hedefleyebilecek tek takım Göztepe. Onun haricindeki Altay, bu sene de acı çekecek gibi duruyor. Bölgemizden ise Manisa FK iyi başladığı ligde 2. Sırada bulunuyor. Kadro kalitesi olarak da iyi bir takım olmalarından dolayı Süper Lig için iddialı bir sezon geçirecekler. Umarız bir sürpriz olur da şehrimizden de bir takımı tekrar Süper Lig’de görürürüz.