1912 yılında Osmanlı’dan bağımsızlığını ilan eden Arnavutluk, 1939 yılında II. Dünya Savaşı’nın başlaması ile İtalya himayesine girmiştir. İtalyanların Arnavutluk’u işgaline kadar tarafsız bir tutum sergileyen Yunanistan, bu tarihten sonra Büyük Britanya saflarına geçmiştir. Yunanistan’ın bu kararından Benito Mussolini’nin yönetimindeki İtalya oldukça rahatsız olur. 28 Ekim 1940 sabahı İtalya’nın Yunanistan büyükelçisi Emanuele Grazzi, faşist diktatör Benito Mussoli’nin ultimatomunu dönemin Yunanistan Başbakanı Ionannis Metaksa’ya teslim etti. Bu ultimatomda Mussolini, İtalyan ordusunun arnavutluk sınırından Yunanistan’a herhangi bir direniş ile karşılaşmadan geçişini talep etti. Metaksas, Mussolini’nin bu arsız talebine “bu savaş demektir” karşılığını vererek bu teklifi “Ohi/Hayır” diyerek reddetti. Bu karşılıkla birlikte Yunanistan, Avrupa'da en güçlü eksen güçlerinden birine karşı direnen bir millet olarak tarihindeki en önemli bölümü de yazmış oldu;
Ohi! Hayır!
İtalyan kuvvetleri Yunan Başbakan’ı Metaksas’ın bu red kararına aldırış etmeyerek ultimatonun sona ermesinden yarım saat önce Yunanistan topraklarına Arnavutluk sınırından giriş yaptı. Mussolini ordusuna 3 gün içerisinde Atina’da olacaklarını söylemeye hazırlanırken Yunan ordusu tarafından şiddetli bir direnç sürprizi ile karşılaştılar. İtalyan ordusu istila için Yunan topraklarına giriş yaptıklarında yanlarında sadece 5 günlük muhimmat rezervi vardı. Çünkü Mussolini İtalyan ordusunun generali Sebestiano Visconti Prasca’yı fetihin kolay olacağına dair ikna etmişti. Yunan Ordusu, İtalyan bölünmelerine karşı son derece zor koşullar altında savaştı ve onları sınırdan 60 kilometre geriye Arnavutluk'a geri sürdü. Kuzey Yunanistan ve Arnavutluk dağlarındaki faşist İtalyan kuvvetlerine karşı muazzam zafer, eksen baskısı altında kalan tüm milletlere umut verdi, Hitler’in planlarını değiştirmeye zorladı, Rusya’nın (o zamandan Sovyetler Birliği) işgalini geciktirdi.
Dönemin Yunan Başbakan’ı Metaksas ülkesini İtalyan işgaline karşı başarı ile savundu.1936 yılında darbe ile iktidara gelip 29 Ocak 1941 tarihindeki ölümüne değin iktidarda kaldı. İtalyanlar "Hayır" diyerek direnen Yunan savunmasını kıramayınca İtalyanlara destek için devreye giren Hitler’in orduları Yunanistan’ı işgal etti.
4 yıl süren Nazi işgalinde sivil Yunanistan halkı birçok zorluk ile karşı karşıya kalmış ve 300,000 sivil açlık ve salgın hastalıklardan dolayı yaşamını yitirmiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Avrupa'da görülen en etkili direniş hareketleri yine de Yunanistan'dan çıkmıştır. Nazi işgaline karşı komünist ve yerel direnişçiler büyük bir gayret göstermişlerdir. İngilizlerin de desteği ile işgal 1944 yılında sona ermiştir.
Ne yazık ki, Yunanistan toplumu dışındaki insanların Yunanistan'ın Naziler tarafından işgal altında kalmasına rağmen, II. Dünya Savaşı'nın içinde "olduğunu" bilmemektedirler. Yunan halkının Nazilere yönelik kahramanca direnişi ya unutuldu ya da gözden kaçırıldı.
Unutulmamalı ki bu milli günde herhangi bir savaşın bitiş zaferi değil, işgale karşı ohi/hayır deyip bağımsızlık ve kurtuluş için savaşmaya evet diyebilme cesareti gösterilmesi kutlanıyor.