Kent yaşamının getirdiği zorluklar. Zorlukların sorunlara dönüşmesi ve bu sorunların ortaya çıkardığı stres, kaygı ve travmalar... Her gün daha da artan aile içi şiddet ve toplumsal şiddet. Gazetelerde; kaza, yangın, gasp, cinsel şiddet, bıçaklama, yaralama, cinayet haberleri büyük yer tutuyor. Bilinen adıyla 3.sayfa haberleri... Toplum olarak sinirliyiz, gerginiz. Özellikle trafikte çevrenize bir bakar mısınız? Kimse kimseye saygılı olmuyor, olamıyor! Eğitimine, statüsüne bakmaksızın trafikte hoşgörü limitimiz sıfıra -hatta sıfırın altına- iniyor. Herkes, bir zamanlar çok popüler olan "Oynatmaya az kaldı; doktorum nerede?" şarkısıyla birbirine gönderme yapıyor. Trafikte tartışan, kavga eden kişiler normal hayatta karşılaştığında dost olabiliyorken... Toplum olarak asabiyiz ve her zaman bir mazeretimiz var. Ama olan ülkede kadınlara, çocuklara ve arada kalan güçsüzlere oluyor. Kimse de geri dönüp bakmıyor. Televizyonların gündüz kuşağı programlarını Youtube'dan bir göz atın; ne demek istediğimi anlayacaksınız...
RUH SAĞLIGI YASASI NEDEN GEREKLİ?
Ruh sağlığı ile ilgili verilen hizmetler sigorta kapsamında bulunmuyor. Psikiyatrist ve psikolog seansları sağlık sigortası kapsamına sokulmuyor. Bu konuda bir sağlık güvencesi yok. Ama uzun zamandır çalışması var. MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu konunun uzmanlarıyla bir yasa taslağı çıkardı ve bunu kamuoyuna sundu. Çalışma Meclis gündemine dahi gelemedi. Dileğim 1 Ekim 2020'de çalışmalarına yeniden başlayacak TBMM'de bu konu gündeme alınır. Sizlere bazı rakamlar vereceğim. Bu yasa neden gerekli siz karar verin. Bunları okurken yaşadığınız olayları ve en yakın çevrenizi tekrar gözden geçirin lütfen!
SON 10 YILDA 29 BİN KİŞİ İNTİHAR ETTİ!
Ne kadar acı değil mi? Sosyal medyada, televizyonda, gazetelerde ve çevrenizde intihar haberlerini neden bu kadar sık duyuyoruz? Son 10 yılda 29 bin intihar! Daha da acı olan bir durum var. İntihar edenlerin yüzde 34'ü, 15-29 yaş arası... Hayata bu kadar erken küsme neden? İntihar eğilimdeki kişiler, ruh sağlığı hizmetlerine kolay erişebilse; profesyonel hizmet alabilseler kayıp canların önüne geçilmez mi? Geçilir...
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ülkede 8 milyon 179 bin kişi antidepresan ilaçlar kullanıyor. Ülkemizde antidepresan kullanımı son 5 yılda, yüzde 56 artmış... Uyuşturucu madde kullanımı 10 yaşına düşmüş durumda. Dünyanın birçok yerinde böyle bir yasa varken ve uygulanırken bizde neden olmaz?
Son 1 yılda yaşadığımız korona kabusunu hiç yazıya dahil etmiyorum. Edemiyorum çünkü; olay daha da büyüyecek! Sadece şunu yazayım. Koronadan önce Türkiye'de her 6 kişiden 1'i tanı konacak düzeyde ruhsal hastalık taşıyormuş...
Bir ülkede tüm sorunları çözebilirsiniz. Bunun ön şartı aklı başında insanlara sahip olmaktır.
Toplum olarak "Allah aklımıza mukayyet olsun!" diyelim ama bunun dışında da ruh sağlımız için bir şeyler yapalım...