Hayatımızın kararları vardır. Bu kararlar için ya günü gelir ya da artık zorunluluktur. Benimkisi ikinci şıktan oldu. Sağlığım açısından önemli bir karar verdim ve sigarayı hayatımdan kovdum. Bir daha el değmemek üzere vedalaştım paketlerle. Zor oldu mu? Evet zor oldu. Profesyonel destek aldım. Başlarken de amatör bir destek almıştım. Çocuk yaşta bir arkadaş özentisiyle başlayan sigara yolculuğunu bende daha fazla hasar yaratmadan kovdum hayatımdan. Dumanını sokağımda bile istemiyorum.
Dünya ve Türkiye bir salgınla mücadele ediyor. Koronavirüs diken üstünde hayatlar sundu bize. Ama şunu bildiğimiz halde önemsemiyoruz. Sigara koronavirüsten daha tehlikeli. Hem vaka sayısı hem de ölüm sayısı bakımından. Çocuk yaşta başlayan sigara bağımlılığı en çok merakla başlıyor. İnsanın başına ne geliyorsa, en çok gelen “merak” unsurundan. Merak ediyoruz bir nefes çekiyoruz ve duman oluyoruz. Sonra gel bırak bırakabilirsen. Sigaraya başlama nedenleri arasında meraktan sonra en fazla etken arkadaş etkisi. İçen içmeyene bir çubuk uzatıyor. Ve o çubuk hayatımıza ve boğazımıza takılı kalıyor. Sonra nefes almaya çalışıyoruz. İşin kanser boyutuna hiç girmek istemiyorum. O, Türkiye için ayrı bir facia. Toplum olarak en büyük zaaflarımızdan biri özentili oluşumuz. Özenip bir sigarayla hayatımızı yakmaya başlıyoruz. Kişisel sorunlar, aile problemleri ve eğlence olsun düşüncesiyle öksüre öksüre başlayan duman yolculukları. Paramızla zehir alıyoruz. Ve işin garibi bunu bilerek isteyerek yapıyoruz.
DÜNYADA SİGARA ÖLÜMÜNDE 2. SIRADAYIZ!
Saatte 12 kişi bu ülkede sigaradan hayatını kaybediyor. Türkiye’de sigaradan bağlı ölümlerde Kuzey Kore’den sonra dünyada 2’nci sıradayız. Her yıl 100 binin üstünde insanımız sigaradan hayatını kaybediyor. Tütüne konan yüksek vergiler içme alışkanlığının önüne geçemiyor. İşin üzen tarafı çocuk tiryakilerin oluşturduğu tablo. Erkek çocukların yüzde 10’u, kız çocukların yüzde 5’i bu ölüm çubuğuyla tanışıyor.
Sigarayı bırakmak için birçok neden var. Sadece 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalıyor. 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50’ye düşüyor. 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iniyor. Akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalıyor. 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri riski yüzde 50 eksilmiş oluyor.
Son cümle: “Sigarayı bırakın! Hayatın tadı değişiyor. Hem de müthiş!”