Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay süreci geçen hafta başladığından beri, kimse kusura bakmasın, İzmir için söylüyorum CHP’li bazı üyeler kendi küçük dünyalarında ‘savaşmaya/hayatta kalma mücadelesine’ devam ediyor. İzmir’de yaklaşık 150 bin üyesi olan partinin sadece 2 binini ilgilendiren mahalle delege seçimlerinde akıl almaz kavgalar yaşanıyor. Sanırsın mahalle delege seçimleri değil, vahşi doğada hayatta kalma mücadelesi.
Delege olmak hayatta kalmak kadar önemli…
Karşıyaka’da CHP ilçe yöneticisinin gençlik kollarından gençlere ağza alınmayacak küfürler sarf ederken ve tehditler savururken görüntüleri kameralara yansıdı, video sosyal medyada yayıldı, herkesin dilinde.
Buca’da insanlar birbirini dövüyor…
Bornova aynı, Balçova’da kan gövdeyi götürüyor…
Peki bu ili yöneten Cumhuriyet Halk Partisi’nin mahalli delege seçimlerinde bu durumlar yaşanırken kentte, ülkede neler oluyor? ‘Mahalle delegesi çıkmak kadar bile önemi olmayan!’ neler oluyor bakalım;
İzmir’in yüzölçümü olarak %8’i ihaleye açılıyor. İzmir’in 16 ilçesine jeotermal enerji sahaları kurulmak isteniyor. İzmir, bir de jeotermal enerji sahaları ile yok edilmeye çalışılıyor. Ama yok; önemli olan mahallenden delege çıktın mı? Hangi listedesin, ilçe seçimlerinde kime oy vereceksin, il delegesi olursan imzanı nasıl pazarlayacaksın? Hem bu kentten, hem de bu yurttan önemli. Bu şekilde hayat benimseyenlere de bir öneri; ilk zamanlarda pazarlığı kabul ederseniz sadece avucunuzu yalarsınız. Sona kalan bu durumlarda dona değil yağa, bala kalıyor…
Ama insaf be kardeşim. Kusura bakma da senin oğlunun, kızının ya da yeğeninin gireceği işten, alacağı maaştan çok daha önemli bu kent.
(Bu arada 2 gün önce ilk güzel haberi aldık JES’lerle ilgili. Ama yurttaş olarak herkes saf tuttuğu yerden mücadeleye devam etmeli. Tüm JES ihalelerinin yürütmeyi durdurma kararı çıkana kadar seslerimizi eliminizden geldiğince yükseltmeli, avazımız çıktığı kadar haykırmalıyız: #JESEHAYIR…)
İzmir’de göçmenler aç ve açıkta yaşıyor. Maalesef ayrıştırıcı, ötekileştirici sesler kadar gür çıkmıyor sahiplenici sesler…
Yine İzmir’de, tüm yurtta olduğu gibi, kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Son 10 yıldaki istatistikler dudak uçuklatacak miktarlarda. 2016, 2017 ve 2018’de işlenen kadın cinayetlerinin yaklaşık %6’sı İzmir’de gerçekleşmiş. Ne önemi var, delege seçimindeki liste rengin neydi senin?
Hemen her gün yurdun dört bir yanından, özellikle ekonomik sebeplerle, intihar haberleri geliyor. Sosyal medyadan paylaştın mı? İntiharların müsebbiplerine lanet okudun mu? Hah, görevin tamam, dönebilirsin mahallene…
Bu kentte ve ülkenin her tarafında atanmadığı için intihar eden öğretmenler var.
Sendikalı oldukları için işlerinden edilen işçiler var.
Talan edilen ormanlar var, yok edilen ekosistemler var. Ya bu ülkede define avı yüzünden 12 bin yıllık göl kurudu. Üstelik yasal izinle yapıldı bu define avı.
Bu liste daha çok uzar. Çok uzun zamandır iktidara hiç olmadığı kadar yakın olan CHP’nin, öncelikle dünyalarını bir imzaya ve zarfa indirgemiş, ufak hesaplar peşindeki insanlardan kurtulması gerekli. ‘Siyaset’ diye yazıp, ‘ticaret’ diye okuyanlardan arınmalı…
Yoksa maazallah mahalli delegelikten, genel idareye uzanan bu hayaller sarmalında yetkileri, imzaları büyüyecek olan bu insanlar neler yaparlar…