Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM’ndeki grup toplantısı öncesinde yumrukla saldıran şahsı hatırlıyor musunuz? Hangi siyasi grupla bağlantılı olduğunu hatırlıyor musunuz?
Topkapı Sarayı’ndaki İdil Biret konserini, ‘şarap içildiği’ bahanesiyle ‘basan’ grubu hatırlıyor musunuz?
Hrant Dink cinayetinin azmettiricilerinin hangi siyasi grupla bağlantılı olduklarını hatırlıyor musunuz?
Maraş Katliamı’nı hatırlıyor musunuz?
Başka sorum yok…
***
31 Mart seçimlerinin ardından CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un imzası ile bir genelge yayınlandı. Genelge, nüfusu 250 binin üzerinde olan CHP’li Belediyelerin, nüfusu 55 binin altında olan CHP’li küçük belediyelerle ‘Kardeş Belediyecilik’ uygulamasını başlatmasını öneriyordu.
Bu sayede Cumhuriyet Halk Partili belediyeler arasında dayanışma olacak, olanakları sınırlı olan CHP’li belediyeler, görece daha güçlü belediyeler tarafından makine ve ekipman ihtiyacı başta olmak üzere, desteklenecekti.
Başka partilerde de örnekleri var. Eskiden de kısmen uygulanıyordu.
Ancak özellikle büyükşehirlerin tamamına yakınının CHP tarafından kazanıldığı ve 17 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının sonuna yaklaşıldığının konuşulduğu bu dönemde, CHP’nin yerel yönetimlerde başarılı bir performans göstermesi önemliydi.
‘Kardeş Belediyecilik’ uygulaması bu bakımdan, geçmişteki örneklerinden çok daha özel bir yerde duruyor.
***
2 Gün önce Karabağlar Belediye Meclis Toplantısı yapıldı ve Karabağlar Belediyesi ile Erzurum’un Tortum Belediyesi kardeş belediye olarak belirlendi.
Karabağlar Belediyesi CHP’li..
Tortum Belediyesi ise BBP’li..
CHP, Millet İttifakı’nın ve toplam muhalefetin en güçlü partisi.
BBP, Cumhur İttifakı’nın küçük ortaklarından.
Seçimler biteli 7 ay oldu. Cumhur İttifakı var gücü ile muhaliflerin belediyelerine saldırmaya devam ediyor. Başta Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer’e olmak üzere; kamuoyunu da yanıltacak şekilde, ellerinden geleni artlarına koymadan saldırıyorlar. Altından kalkabilecek olsalar, İstanbul’a kayyum atamayı bile düşünüyorlar, hatta dillendiriyorlar.
İzmir’de de, orman yangınları üzerinden CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin terörü kınamaktan çekinen bir çizgide olduğunu iddia edecek kadar, sineği sıkıp yağını çıkarıyorlar.
CHP’li Karabağlar Belediyesi ise, dayanışma gösterilecek başka bir belediye kalmamış gibi, Cumhur İttifakı’ndan BBP’nin belediyesini ‘kardeş’ ilan ediyor.
CHP Meclis Grubu toplantısında itiraz edenler oluyor.
Başkan Muhittin Selvitopu, itirazlara, “Biz onlar gibi olmayalım, barış dilini kullanalım” mealinde cevaplarla karşılık veriyor.
Barış dili, barışı önemseyen ve isteyenlerle anlamlı olur başkan.
Aynı savunmayı, kayyumlardan kazanılan ve ekonomik olarak çökertilmiş, HDP’li belediyeler için de yapabilir miydiniz? Merak ediyorum.
Konuyu sormak için Başkan Selvitopu’nu aradım ama ulaşamadım. Cevap vermek isterse, buradayız.
Kendisine, 31 Mart seçimlerinde BBP’li Yalçın Uzunyol’u örgütün itirazlarına rağmen neden CHP’nin 15. sırasından meclis üyesi yaptığını da sormak istiyorum. Uzunyol, 3 ay sonra meclis üyeliğinden neden istifa etti?
***
BBP’li Tortum Belediyesi’ne destek olacak olan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’na ayrıca, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, Tunç Soyer’in aday gösterilmesiyle ilgili şu sözlerini de hatırlatmak isterim: "Bu millet ona da onu aday yapana da sorar. Ben inanıyorum ki hiçbir ülküdaşımız ve Türk milliyetçisi ile o darbenin ağır şartlarını yaşayan hiç kimse elini götürüp sandıkta oraya oy veremez."
***
Maraş Katliamı’nı hatırlıyor musunuz?
Başka sorum yok…
