Benim milli ve manevi değerlerim, iktidarı oluşturan ekibin değerleriyle zerre kadar uyuşmuyor; kesin!.. Çünkü, onlara göre ‘milli, manevi değer’, kendileri gibi düşünmeyi, desteklemeyi, iktidar savunucusu olmayı içeriyor. Ben orada yokum!.. Kaldı ki, bunlar ‘subjektif kavramlar’.. Herkese göre değişebilir ve kişinin iç dünyasıyla, kültürü, yaşam biçimiyle ilgilidir. İktidar ‘milli manevi değer’ adı altında kendi politikalarını ‘dayatmaya’ çalıştığı için toplumda büyük bir çatışmaya, ayrışmaya neden oluyor.

Bu iktidarın elinden alın ‘din istismarı ve milliyetçilik köpürtmesini’ geriye hiçbir şey kalmaz. Ekonomiyi batırmış, bilim, sanat, edebiyat, kültür, sevgi, barış gibi toplumu geliştiren alanlarda hiçbir icraatı olmayan, aksine baltalayan iktidar; varlığını ve bekasını tamamen ‘milli manevi değer’ kisvesine bağlamış durumda.

Söz konusu dini inanç ise, bu topraklarda farklı inanç grupları var, değerleri, ibadet şekilleri, yaşam biçimleri farklı. Deist, ateistler var, bu grup ‘din’ konusuna tamamen farklı yaklaşıyor.

Ama bu insanlar aynı topraklarda bir arada barış içinde yaşayacak! Bunu sağlamak da devletin görevi!.. Kendini devlet zanneden parti ise, kendi değerlerini dayatmaya, herkesi orada hizalamaya çalışıyor. Bu da toplumda gerginlik, düşmanlık yaratıyor, iktidar ise bu ortamdan besleniyor.

****   ****

Misal, bebeler üzerinden gündem yaratma çabaları, muhalefet liderinin 70 yaşındaki liderine hain dedirtme aymazlığı siyaset tarihine geçecek bir ayıptır. Toplumu bölme, ayrıştırma işini neredeyse çocuk parklarına indirgediler. Tek adamın muhalif herkese ‘hain, terörist, şerefsiz’ deme özgürlüğü var, bu özgürlüğü istiyor ki bebeler bile kullansın!..

Şu anda bu iktidar ‘azınlık’ durumunda değil mi, anketler bunu gösteriyor. Anketlere göre kaybedecekleri kesin olan seçime giderken yöntemin daha da sert olacağı açıkça görülüyor. Zaten tek bildikleri bu…‘Tak diye söyleyecek, şak diye yapacak’ bakanlarla yol alınacak, yargı tamamen kontrol altında tutulacak. İç İşleri zaten ‘emin ellerde’..

Kadrolar, bakanlar, seçime göre şekillendiriliyor. Görülüyor ki, bebeler dahil, herkese muhalefete hakaret etme özgürlüğü yaygınlaştırılacak… Geçim derdindeki halkın yaşantısı zaten yeterince zor, bir de toplumsal gerginlik, korku ve şiddet sarmalına sokuluyorlar. Kontrolsüz artan akaryakıt fiyatları, elektrik, doğalgaz zamları; mal ve hizmetlerde de fiyatları patlattı. Enflasyonun reelde yüzde yüzü geçeceği açıklanıyor.

Hal böyleyken, bir yanda iktidarın baskı ve sindirme politikaları, bir yanda neden oldukları ekonomik çöküşün baskısı, vatandaşı bezdirdi! Zor bir süreç, zor bir seçim bizi bekliyor.

.

**** ***