İzmir Modeli’ni oluşturan temel kurumsal yapılar kooperatiflerdir. Kooperatifler güçlü kurumsal yapılara sahip olmalılar ki yerel yönetimlerle kalıcı iş birliği yapabilsinler.
Kooperatiflerin bağımsız yönetim yapısına sahip olması, birleştirici ve şeffaf yönetim ilkelerini benimsemesi önceliklerdir. Kooperatiflerin, aktif ve pasif olarak değerlendirdiğimizde işlevini yitimiş ancak resmi olarak açık görünen çok fazla kooperatif bulunmaktadır. Bu duruma göre yapılması gereken resmi olarak açık görünen ancak herhangi bir faaliyeti bulunmayan kooperatiflerimizi teker teker canlandırmanın yoluna kafa yormalıyız.
Mevcut kooperatif-belediye işbirliklerinin hemşehrilerin yararına sonuçlarını her geçen gün hayranlıkla izliyoruz. Bu hayranlığın gereği olarak bürokratların kurduğu bu sistemin gelişmesi için sorumluluk alma dönemine giriyoruz.
İzmir Modeli ve Ötesi
Tire, Bayındır, Bademli, Bademler, Beydağ, Kiraz ve nice kırsal ilçelerimizde oluşan düzen sonucunda kentten köye göç başladı. Ayrıca, köyden kente doğru artarak artan göç durma noktasına geldi. Bu durum yeni stratejiler geliştirmeyi, kırsalın kadim kültürünün, somut olan veya olmayan kültürel mirasının da korunmasını sağlayarak yine köylülerin kurmuş olduğu kooperatiflerin canlandırılmasıyla mümkün olabilir. İzmir, bu aşamayı çok rahatlıkla yapabilir çünkü “Abla, Ağabey Kardeş” projemiz 11 yıldır başarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Şimdi hemen öneriyi tüm karar vericilere bu köşeden duyurma zamanı:
İzmir Gönüllü Takımı gönüllülerine Genç İşi Kooperatif, “kooperatifçilik” eğitimi versin, hem de gönüllü olarak hiçbir ücret talep etmeden… Böylece yaz boyu köylerde yapılacak uygulamalarda köy kahvehanelerinde gençlerle çiftçiler kooperatiflerin aktif hale gelmesi için neler yapılabileceğine kafa yorsun. Birlikte düşünmek her zaman iyi bir şeyler bulmayı kolaylaştırır. Köylerde devam eden kardeşlere yönelik etkinliklerle kooperatifçi gençler köylerin yerel kalkınmasına da uğur getirsin.
Şirince’ye Göçtüm
Hayatımda bir değişiklik oldu.
İzGazete’deki 48. yazım beni tetikledi ve Konak Belediyesi’ndeki görevimi Başkanımız Sayın Sema Pekdaş’ın izniyle bıraktım; bundan böyle Şirince’de, köyümde yaşayacağım.
Ziyaretime tüm dostları beklerim. Şirince güzeldir, heyecan verir.
50. yazımın şimdiden ağırlığı çöktü üzerime, bu sefer çok ara vermeden bir sonraki yazımı kaleme alacağım; bugüne kadar verdiğiniz destekleri hissetmeye ihtiyaç duyduğum bir dönemdeyim. Yazılarımı takip eden dostlardan tek ricam [email protected] adresine bir eposta göndermeniz, sizleri tanımak isterim.