Gaziemir Emrez Mahallesi’nden başladım yürümeye. Emrez; Karabağlar ve Gaziemir’in sınır mahallesi. Yeşillik Caddesi, upuzun bir cadde, sanayi sitelerinin, mobilyacıların olduğu ve ekonominin döndüğü bir alan.
Gaziemir ve Karabağların ana arterine belediyecilik açısından baktığımızda durum özel değerlendirme gerektiriyor. Bu yol aynı zamanda havaalanını şehir merkezine bağlayan yol.
Yeşillik Caddesi’nde Neler Var?
Caddede esnaf var, ticaret yapanlar sıra sıra. Pavyonlar aralara sıkışmış. Akaryakıt istasyonu yoğunluğunun en yüksek olduğu cadde. Ticaretin böylesine yoğun yaşandığı yerde, yan yollar var. Toplu taşıma güzergahı üzerinde, dolmuşlar, otobüsler, taksiler fazla fazla. Caddenin trafiği var. Yoğun trafik içerisinde su satan çocuklar, mendil satan, dilenen insanlar var. Karabağlar Belediyesi’nin binası bu cadde üzerinde, Belediyenin karşısındaki kaldırımda ne ararsan var. Tek tek saymak istemiyorum, ilgili arkadaşlar kolaylıkla neler olduğunu tespit edebilir.
Belediyenin karşısından 5925. sokaktan aşağıya indiğimde çocuk işçiler var, sanayide hangi iş güvenliği koşullarına uygun çalıştığını anlamakta zorlandığım bir dolu esnaf ekmek parası derdinde. Koşullar ağır, hayat zor; tüm bunlar kuralsızlıkları beraberinde getiriyor.
Yeşillik Caddesi’nin devamına Konak ilçe sınırları giriyor. İnönü Caddesi’nde olduğu gibi Halide Edip Adıvar Caddesi ve paralelindeki Yeşillik iki ilçeyi birbirinden ayırıyor.
Yeşillik Caddesi’nde Neler Yok?
Yeşillik Caddesi’nde “yeşil” yok. Ağaçların sayısını utancımdan yazmıyorum. İzmir’in yüzü sayılabilecek bir ana caddenin düzensizliği içindeki temizlikten uzak hali ne ekonomiyi canlandırabilir ne de kenti yaşanabilir hale getirebilir.
Caddede güvenlik yok, trafik keşmekeş; sayısız trafik lambası var. Yolun çevresindeki binalara, işletmelere verilen ruhsatlardan bağımsız değerlendirilen yol ve altyapı ihtiyaçları kaosu doğurmuş. Bütünsel olmayan bakış açısı yüzünden yol yetmiyor, her yer trafik lambası, toplu ulaşım yetersiz; trafik günün her saatinde tıkanmaya müsait…
Konak’ta Durum Ne?
Karabağlar, Konak arasında ilerleyen yol Üçyol’a çıkıyor. Oradan sağa kıvrıldığımızda Konak ilçe sınırları içerisinde şehir merkezine doğru uzanan yol Altıntaş semtiyle başlıyor. Yeşillik Caddesi’nden farksız durum. Kaldırımlar daha temiz görünse de çöp konteynırlarının hali içler acısı. Çünkü belediyeler halen “akıllı konteynır” sistemlerinden bi’ haber günlük politikalarla belediyecilik yapmaya çalışıyorlar.
İzmir’in merkez ilçesinde, günlük nüfusun 2 milyon kişiyi bulduğu bir yerleşim yerinde kenti yaşanabilir hale getirebilmek için teknoloji, bütünsel çözüm ve nitelikli insan kaynağı hayati önem taşıyor.
İnsan kaynağı demişken belediyelerde Ahmet ve Mehmet fark eder; Ahmet’in arkasında kim var, aldığı kararlar kime, hangi çıkara hizmet ediyor ile Mehmet’in aldığı kararların arkasında kim var konusu gündem olmazsa; liyakat bile deseniz güzel İzmir’e ihanet etmeye devam edersiniz! Bağımsız, özgür düşünen ve sadece işine odaklanan “nesnel” kriterlerle belirlenmiş Belediye çalışanlarına ihtiyaç var.
Yeni Nesil Belediyecilik: “Ne Yerine Nasıl?”
Yürümeye devam ediyorum, Varyant’tan aşağı ineyim diye düşünürken İpekyolu’nda aklıma geldi;Eşrefpaşa Pazarı olarak bilinen Damlacık Semti’nin üst kısmı pazar olmayan zamanlarda otopark olarak kullanılıyor, belediye başkanları “talimat verme” döneminden “işlerin nasıl yapılacağına dair yol gösterme” yöntemine geçse iyi olmaz mı? Demokratikleşmenin ötesinde, belirlenen çözümler hedef olarak ortaya konduğunda ve üzerine adım adım hedefe ulaşma uygulamaları net bir şekilde yol haritası olarak paylaşıldığında ilerleyebilir miyiz?
Geleneksel belediyecilik anlayışından kurtulmanın yolu teknoloji ve öğrenmeye açıklık, bilgiye sadık olmak belki de 21. yüzyılda...
Çözüm sokakta, çözüm birlikte yürümekte!