Eylül ayının ilk haftasıyla birlikte sivil toplumu ve iş dünyasını bereketli günler bekliyor. İzmir için de geçerli olan hibe programlarının son başvuru tarihleri Eylül’de.
İzmir Kalkınma Ajansı, Haziran 2019 sonuda açıkladığı hibe programıyla iki alanı destekleyecek. Bu alanlardan biri Özel Sektörün Kurumsal Kapasitesinin ve Rekabet Edebilirliğinin Güçlendirilmesi (KARE) olarak duyuruldu. Bu program, teknolojik gelişmeler doğrultusunda özel sektörün işbirliği ve yenilikçilik kapasitesini güçlendirmeye yönelik.
Diğer program ise kırsal kalkınma ekseninde hazırlanmış ve Küçük Menderes Havzası’nda yer alan ilçelerin başvurularına sunulmuş durumda. Küçük Menderes Havzası Sürdürülebilir Kalkınma (HAVZA) ile bölgede yer alan Belediyeler, sivil toplum kuruluşları, kooperatifler gibi tüm yapılar projelerini hazırlayıp başvuru yapabilir.
Sürdürülebilirlik
KARE ve HAVZA programlarını bir arada incelersek ikisinin de İzmir’in kalkınması için önemli bir değere sahip olduğunu kolaylıkla fark edebiliriz. Burada değerlendirme sırasında dikkate alınması muhtemel olan en önemli kriter “sürdürülebilirlik”. Projenin ihtiyacı olan kaynakların sürdürülebilirliği ile proje yönetiminin sürdürülebilirliği birlikte değerlendirilmeli. Proje başvurusu sırasında bu iki ana konunun net yazılması, somut ifadelerle gerekçelendirilmesi nitelikli projelerin ortaya çıkmasını sağlar.
İzmir’in Gereksinimleri: SymbioCity Yaklaşımı
İzmir’de, İzmir için projeler geliştirebilmenin ön koşulu İzmir’in gereksinimlerinin doğru tespit edilmesi. İzmir dediğimiz zaman ilçe bazlı tespitler her ne kadar ilk aşamada akılcı görünse de bütüncül bakış açısıyla bir değerlendirme yapmanın gerekli olduğunu söyleyebilirim. Bir ilçede yapılan bir yatırımın çevre ilçeleri de doğrudan ya da dolaylı etkisi söz konusu. Bu yüzden, birlikte ar-ge çalışmalarının yapılması için alan açmak belki de en temel gereksinim. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde tüm ilçeleri baz alan kapsamlı bir “Araştırma-Geliştirme” birimi çözüm olabilir. Bu ofisin, Nisan 2019 itibariyle ortaya konulan anlayışa göre de İsveç’te geliştirilen “SymbioCity” kentsel yönetim yaklaşımıyla etkileşime girmesi yöntem konusunda yardımcı olabilir.
Not: Bir sonraki yazımda “Sivil Toplum Destek Programı III” ile ilgili bilgi, öneri paylaşacağım. Konuyla ilgili çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarının bilgisine sunarım.
