Biz İzmirliler tarafından tatil için gidilen bir yer olarak bilinmesine rağmen yaşanası bir ilçedir. Bu nedenle Foçalılar çok şanslı bana göre.
Geçen gün defalarca gitmekten büyük zevk aldığım bu ilçeye, şehir hayatının boğuculuğundan kurtulmak için bir kez daha gitmeye karar verdik ailemle. İzmir’in tüm ilçeleri çok güzel; ancak bu ilçeye her gidişimizde çocuksu bir sevinç kaplıyor içimi. Sanki okula giden bir çocukmuşum da Foça’da yaşayan akrabalarımızı tatilde ziyarete gitmeye karar verdik, gibi bir duygu sarıyor insanı.
Birçok dostumuz da var Foça’da üstelik. Hayatımın bir köşesinde ayrı bir fotoğrafı var Foça’nın. Denizi, doğası bir yana insanlığı, şimdilerde çarçabuk kaybettiğimiz dostlukları ve samimiyeti hatırlatıyor bana. O güzelim doğasında şimdiye kadar dostlarımla, ailemle çektirdiğim yüzlerce fotoğrafın arasında hala ve her gidişimde beni ta içine çeken, fotoğraflarla belgelemek istediğim bir samimiyetin güzelliğin fotoğrafı gibi Foça.
Bu fotoğrafı görmek için her yaz hangimizin içinde bir istek uyanmaz ki? Ya da sorduklarında İzmir’e gelmiş bir turiste gidilebilinecek en güzel yerin Foça olduğunu söylemez miyiz? Yakıncacık bir yer, deriz biz İzmirlliler Foça’ya. Çünkü bizden, bize yakın bir şeyler vardır bu güzelim diyarda. İlk aşklarımızla gittiğimiz yer. Karşıyakalılar özellikle bilir, yüzmeyi öğrendiğimiz ilk yer. Denizkestanesiyle ilk kez tanışıp onu çıkartma yollarının hepsini ve tedavi yollarını denediğimiz yer. Hani o zeytin ve dut ağaçlarıyla dolu koylarda annemizle, babamızla gittiğimiz yarı piknik yarı deniz gezmelerinde, en mutlu anlarımızın defalarca nasıl da fotoğraflarını çekerdik, çekerdik de aslında Foça bizi içine çekerdi o mutlu anlarımızda. Çocukluğumuzun çiçekli, böcekli oyun diyarı, yaşlılığımızın dost diyarı.
Defalarca gitmekten usanmadığımız, giderken de yolunu hafızamıza kazıdığımız bir aşinalık var bu ilçede. İster orada yaşa, istersen burada. Gündüz denizi gece ise lokantaları, kafeteryaları, dükkânları barları… Komşu evlerin sıcaklığı vardır hepsinde. Balık yenirse Foça’da yenir dostlarla sımsıcak bir sohbetin içinde. Güneşin batışını da beraber seyretmek nefes alabilmenin mutluğunu yaşatır size. Deniz kenarında bir bardak çayı yudumlamanın da duygusu anlatılamaz yaşanır.
Homeros’a ilham veren, Herodot’un anlata anlata bitiremediği bu güzel diyar, ayrıca bir kültür deryası.
Küçük denizin güneyindeki Büyük Deniz’de tarihe kaynaklık edecek bir Foça Kütüphanesi var.
Efsanevi Siren Kayalıkları, Şeytan Hamamı, , Kale, Sur ve Beşkapılar Kybele Açık Hava Tapınağı, gibi yerler yüzyıllardır anlatılan, efsaneleri, tarihi bizlere hiç konuşmadan anlatırlar. Büyülenip gidersin işte öylece…
Bir de o başını döndüren denizin kokusu. Düşünüyorum da Foça’yı bize bu kadar özel kılan sadece denizi, balığı, çayı veya tarihi güzellikleri değildir aslında. Bu ilçeye bizi yıllardır çeken şey bizim orada kendimizden bir şeyleri bulmamız, değil midir?
Bu güzel diyara, kendimizde olan tüm güzel duyguları yıllarca taşıdığımız için mi bu kadar samimi ve sıcak geliyor bu ilçe bize acaba? Bu bağlılığımızda en büyük pay da sanırım bu yörenin sımsıcak insanları. Bir de Foça’ya kendini adamış değerli insanlar var.28.500 kişinin ilçeyle her türlü isteklerine cevap vermeye çalışan CHP’li bir belediye başkanı var Foça’nın. Foça doğumlu ve dünyaya gözlerini açtığı bu güzel ilçeye kendini adamış bir belediye başkanı: Gökhan Demirağ.
Onu her zaman görevi başında bir belediye başkanı olarak anlatıyorlar ilçede. Hani ben yaptım, deyip de hırslarını ön plana çıkaran belediye başkanlarından biri değil o. Belediye başkanlığını ve belediyeciliği anlamış ve vizyonunu ona göre geliştirmiş biri.
İlçe sorunlarını masada oturup çözmek gibi gaflete düşen belediye başkanları vardır. Hani o seçim zamanlarında bir sürü vaatlerde bulunup sonrasında yapıyormuş gibi görünüp halkın sorunlarına kulak asmayan, hırslarını kendi için kullanan yöneticiler vardır, o öyle değil. Her zaman halkın arasında... Adımlarını halka göre halkla atan bir belediye başkanı. En önemlisi de bu herhalde. Doğasıyla, insanıyla Foça’nın sımsıcak ikliminin görünen sağlam yüzü… Bir Foçalı olarak ilçenin sorunlarının bilincinde, onları sorguluyor. Alt yapı sorunları, ilçe trafiği gibi her türlü sorunuyla ilgili belediye başvuran her kişiyi dikkate alıyor ve dile getirilen sorunlara çözümler üretiyor.
Deniz mevsiminde nüfusu 250.000 ‘i aşan bu ilçeye bu önemli hizmetleri vermek çok zor olsa gerek. Foça, böyle genç, dinamik bir belediye başkanına sahip olduğu için çok şanslı. Tüm sivil toplum kuruluşlarına ve partilerin ilçe teşkilatlarına karşı çok saygılı; her birinin ilçeyle ilgili faydalı görüşlerini dinliyor, gözlemliyor ve iyi olanları hayata geçiriyor. Kişilere ve kuruluşlara belediye ile ilgili işlerde adaletsiz davranmıyor. Foça’nın o hayran olduğumuz doğal yanını bozacak çalışmalara izin vermiyor. Daha neler neler… Belediyenin kısıtlı imkânlarıyla Foça’ya can veriyor! Biz nasıl Foça’yı kendimizden bir parça gibi görüyorsak, o da her faaliyetinde, konuşmasında bize bunu hissettiriyor.
Biz İzmirliler olarak Foça’ya sahip olduğumuz için, Foça da böyle bir belediye başkanına sahip olduğu için çok şanslı.