İzmir takımları bildiğimiz gibi. Altay beraberliklerle, Göztepe ve Altınordu mağlubiyetlerle yoluna devam ediyor. Ne gariptir ki Göztepe, ligde aldığı 2 galibiyetin birini kırmızı görmüş Altınordu’dan, diğerini yine kırmızı görmüş Sakaryaspor’dan aldı.
Tribünlerle tarih konuşmaya başladığınızda her kulübün efsaneleri oldukça fazla. Anlatarak bitmeyecek hikâyelerle dolup taşan bir şehir İzmir. Futbolun kalbinin Alsancak Stadı’nda attığı zamanlara gidiyor herkes. Mustafa Denizli’nin efsane kaptan olduğu, Nevzat Güzelırmak’ın beyefendiliğinin konuşulduğu zamanlara.
Geçtiğimiz yıl Altay ve Göztepe uzun yıllar sonra beraber Süper Lig’de yer aldığında hepimiz acaba demiştik. Acaba o günlere geri dönebilir miyiz? Daha ligin başında yaşanan hezimetler bize gösterdi ki İzmir takımları, gerek futbolcu tercihleri gerek yönetimsel problemleri nedeniyle çok uzun yıllar bir daha o eski günlerine dönemeyecek gibi gözüküyor. Tatil beldelerine yakınlık, gece hayatı ve disiplinsizlik aslında sporcularımızın ve takımlarımızın geleceğini karartıyor.
Peki, eskiler ne diyor?
Arkadaşlarımla ve eski spor insanlarıyla bu konunun üzerine çok sohbet ediyoruz. Yaşlılara göre temel neden finansal imkânların futbolcuları haddinden fazla şımarttığı.
Şöyle anlatıyor eksi futbolcu bir tanıdığım;
“Bizim zamanımızda futboldan para kazanmak, o parayla dükkânlar vs. açmak hayaldi. Ortalama bir futbolcuysanız, kendini idame ettirebilecek kadar kazanırsınız. Daha üst düzey oyuncuysanız, ailenize bakıp biraz rahat yaşayabilirsiniz. Yıldız bir futbolcuysanız da rahat yaşar, iyi kazanır ama daha çok çalışırdınız. Şimdi futbol oynayan gençlere bakıyorum. Çocuk 19 yaşında yılda 1 milyon kazanıyor. İzmir gibi bir şehirde yoldan çıkmaması için bir neden yok. Kulüpler, evini ve arabasını da altına çekiyor. 19 yaşında o kadar şımartılıyor ki, “Ben oldum” diyor çocuk. E öyle olunca kendini geliştirmek için uğraşır mı? Adamın elinde son model arabası var, son model telefonu var ve çapkınlık peşinde koşuyor. Altınordu dışında hiçbir kulübümüz genç yetiştiremiyor. Sebebi ortada değil mi? Disiplinsiz bir nesil, çok paralarla şımartılmış yarım topçular ve kalitesizlik.”
Aslında geçmiş nesil de şu anki paraları kazanmak isterdi futboldan. “Biz yerde yatmazdık, yata yata para kazanıyorlar” sözünü çok duyuyorum. Aslında kıskançlık var biraz. Emekli dayıların öğrencilere telefonunu çıkar dediği gibi, bizim de emekli topçular telefonunu çıkartıyor.