Televizyon kanallarında reyting patlaması yapan evlilik programları yıllardır yayınlanıyor. Aldığı reytingler ve kanallara maddi getirileri ne kadar fazlaysa, programlara kesilen milyonluk cezalar dahi yayından kaldırılmalarını sağlamıyor. Şimdilerdeyse bu programlar toptan yasaklanmaya çalışılıyormuş. Bunları yasaklamayı mı istemiyorlar yoksa yasal altyapısını mı oluşturamıyorlar bilemem. Fakat bu programlar izleniyorsa ki toplumun büyük bir kısmınca da izlendiği aşikâr her konuda yapıldığı gibi yasaklar konması yerine sorunun altında yatan gerçeklere ulaşılmaya çalışılsa daha iyi olur derim. Fakat insanın doğası gereği başkalarının yaşantıları ve mutsuzluklarıyla ilgilenmesi nasıl kesilir, bunun için eğitim ve uğraş edindirme kendini değerli hissetmesini sağlamak çözümleri televizyon programlarıyla sağlanabilir mi, tartışılır. Fakat durum sigara ve alkol yasaklarına benziyor ve sigaranın tüm zararlarına rağmen sigara satışlarının devam etmesi gibi de olabilir yasal konularını bilmiyorum. Bu konuda kalp krizi geçiren adamları koşturmaya çalışan kamu spotları gibi bir çözüm daha gelmiş. “Boşanmayı Engelleme Programları”
Aile Danışmanlığı kavramı daha dünyada elli altmış senelik bir konu. Dolayısıyla bize de yeni geldi. Ülkemizdeki uygulamalardan cebe para indirmeyi fırsat bilen uyanık kurumlarca da hemen değerlendirildi. Hem sadece sağlık profesyonellerine bu eğitimin verilmemesi hem de her kurumun uzaktan bu eğitimi vermesi ile son birkaç yılda her yer “aile danışmanı” oldu.
İnanmıyorsanız internette kısa bir arama yapın listede çıkan bir eğitim kurumunu arayın bir kısım kurumlar kabul etmezse de birçoğu hiç gelmenize gerek olmadan size sertifikanızı yollamayı kabul edecektir. Yani şimdilik aile danışmanlığında geldiğimiz nokta budur.
Evlilik kavramını yozlaştırdığı ve ahlakı bozduğu gerekçesiyle kaldırılmak istenen bu programlara çözüm TRT den aile danışmanı eşliğinde “boşanmaktan vazgeçirme programı” yapmak olarak düşünülmüş. Yani boşanma eşiğindeki çiftlerin alacağı danışmanlık hizmeti herkesin gözü önünde olacakmış. Kanım bu programların toplum huzurunu daha çok bozacağı ve evlilik kavramını ve saygınlığını daha çok zedeleyeceğidir, büyük bir hata yapıldığıdır. Çünkü bir danışmanlık seansında nelerin konuşulacağı ve mahremiyetin gereksinimi bir flört programı ile kıyaslanamaz. Çıkabilecek tartışmaların ve üzücü diyalogların etkisi hem dinleyen hem anlatan açısından üç kişi ile olan bir seansı bile zor mümkün kılarken, gerçek hayatların ve fedakârlıkların üç milyon insan önünde uzlaştırılmaya çalışılması hem evlilik hem de toplum yapısını daha çok yıpratacaktır.