Çocuklar için felsefe örnek oturumlarına, her hafta farklı bir uyaranla -hikaye ve masalla- devam ediyoruz. Bu haftaki oturumumuzun uyaranı olan Kurbağa ve Akrep hikayesigeleneksel bir anlatıdır.Hikayenin ortaya çıkış şekli belli olmamakla birlikte Ezop fabllarından biri olduğu düşünülmektedir.Hikayeninbaşlıca temalarında; özgür irade, ahlaki sorumluluk, irade zayıflığı, öz denetim yer almaktadır.
Bir gün bir akrep, ailesine ulaşmak için nehrin karşısına geçmek zorunda kalmış ama- akrepler yüzemezler- yüzemediği için kara kara düşünmeye başlamış akrep. Tam ne yapacağını düşünürken o sırada nehirdeyüzen bir kurbağa görmüş ve hemen sormuş: “Karşıya geçmeme yardım eder misin?” Kurbağa, “Vrak. Sen bir akrepsin ve akrepler kurbağaları sokar, Vrak,” demiş.
Buna karşılık akrep, “Ama yardımına ihtiyacım var, seni sokmayacağım,” demiş.
“Vrak. Ama sırtımdayken beni sokmayacağını nereden bileceğim ki?” diye sormuş kurbağa.
“Çünkü seni sokarsam boğulursun, sırtında olduğuma göre ben de seninle birlikte boğulurum,” diye yanıtlamış akrep.
“Ama karşıya geçene kadar bekleyip oraya varınca beni sokmayacağını nereden bileyim? Vrak,” demiş kurbağa
“Çünkü beni karşıya geçirirsen sana minnettar kalacağım ve gönül borcum” olacak diyerek güven vermiş akrep.
Hikayenin geri kalanını anlatmadan önce burada duruyoruz. Hikayeye ara vereceğimizi söyledikten sonra çocuklara şu soruyu yöneltebiliriz: “Şimdi kurbağa olduğunuzu hayal edin ve siz olsaydınız ne yapardınız? Çocukların grup ya da ikili eşler halinde tartışmalarına izin verin ve ne düşündüklerini anlamaya çalışın.
Çocuklardan alabileceğiniz yanıtlar şunlar olabilir;
- Akrep söz verdiği için ona inanırdım ve onu sırtımda taşırdım.
- Eğer akrep sözünde durmazsa kendisi de zarar görür o yüzden taşırdım sırtımda.
- Akrebe güvenmezdim çünkü suyu geçtikten sonra beni sokardı.
- Akrebe asla yardım etmezdim çünkü akrep kötüdür.
- Akrebin beni sokmaması için zehirli kuyruğuna çözüm arardım.
Bu ve buna benzer yanıtlar dinlendikten sonra hikayenin geri kalan kısmını da anlatabiliriz artık. Peki ne olmuş sonra? Gelin! Hep birlikte bakalım ne olmuş kurbağa ile akrebe.
Kurbağa yine güvenemeyerek sormuş: “Ne olursan olsun beni sokmayacağını nereden bileceğim? Vrak,”
Akrep son olarak şöyle demiş: “Sana söz veriyorum”
Kurbağa düşünmüş… Düşünmüş… ve “Tamam söz vermen benim için yeterli” demiş kurbağa.
Daha sonra kurbağa kıyıya kadar yüzerek akrebin yanına gelmiş ve sırtını akrebe dönmüş. Akrep hiç zaman kaybetmeden kurbağanın sırtına çıkmış ve yola koyulmuşlar. Yolun yarısındayken kurbağa sırtında fena bir acı hissetmiş. Akrebin, onu soktuğunu anlamış ve son nefesiyle, “Bunu niye yaptın ki? İkimizde boğulacağız şimdi” demiş. Akrep: “Üzgünüm ama elimde değildi, bu benim doğamda var.”
Ve bu sözlerinden ardından kurbağa ve akrep suyun içinde kaybolmuş.
Hikayeyi tamamladıktan sonra başlangıç sorumuz ve devamındaki sorularımız şunlar olabilir;
- Kurbağa ve akrebin ölümünde sizce kim suçludur?
- Suç ne demektir?
- Suç ile sorumluluk aynı şey midir?
- Eğer bir şeyleri yapmamak elinizde değilse ve sizden bağımsızşekilde gelişiyorsa suçlu olur musunuz?
Birbirinden farklı ve zıt fikirler ortaya çıkacaktır. Bazıları, kurbağayı suçlayacaktır çünkü sırtına almakla yanlış yaptığını düşüneceklerdir. Bazılarıda sözünde durmayan akrebi suçlayacaklar.Bazıları ne kurbağayı ne de akrebi suçlayacak, herhangi bir suçlu bulmayacaktır.
Çocuklar için felsefede “Kolaylaştırıcı”nın dikkat etmesi gereken birkaç şeyden bahsedeceğim. Kolaylaştırıcı olarak yapmanız gereken şeylerden biri de mümkün olduğunca siz değil, çocuklar birbirlerinin fikirlerine karşı çıkmalı. Çocuklarınyanıldıklarını düşünüyorsanız bunu onlara söylemeyin ve düşüncelerini yeniden gözden geçirmelerini sağlayacak sorular yöneltin.
“Her soruşturma bir arayış’tır. Her arayış önceden arananın kendisi yol gösterir.” Martin Heidegger