Türkiye’nin her coğrafyasından, her yaştan, her meslekten cumhur birlikte sohbet ediyorlar. Hararetli konuşmalar ve bağrışmalardan içerik uzaktan pek anlaşılmıyor. Muhabbette ne biri diğerini dinliyor, ne de kaynak gösterilerek bilimsel açıklama yapılıyor. Halil Öğretmen AK Parti’ye oy veren Keresteci Timur’u köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. CHP’li Kadir Çavuş araya girerken EMEP’li Hafsa ayrışmaya karşı, ortak sorunlar üzerinden birlikte mücadele etmeyi öneriyor.
Halil Öğretmen: Timur döviz kaç lira oldu haberin var mı? Hani, seçimlerden sonra refah içinde yaşayacaktık…?
Keresteci Timur: Bre hoca bunları sana ben mi söyledim?
Halil Öğretmen: Reis söyledi.
Keresteci Timur: Bende duydum. Ben inandım oy verdim. Olmadı! Hindi gidip Ankara’ya hesap mı soralım?
CHP’li Kadir Çavuş Halil ve Keresteci Timur arasındaki diyaloga müdahil olarak araya katılıyor.
CHP’li Kadir Çavuş: Siz kim, Reisin karşısına çıkıp konuşmak kim!
HADEP’li Kerim Usta: Siz partinizde değişim istediniz. Değiştirebildiniz mi? Sermaye Parti liderleri değişmez. Onları lider yapan seçmen değil, küresel sermayedir.
MHP’li Pomak Cuma: HADEP’i parti yapan terör örgütü değil mi? Siz neden değişmiyor, teröre destek veriyorsunuz?
HADEP’li Kerim Usta: Siz önce kendi genel başkanınızın AK Parti için söylediklerini, daha sonra Erdoğan’ın Devlet Bahçeli için söylediklerini dörde böl, sekiz ile çarp, kalanını üç ile toplayıver. Sonra aynaya bak milliyetçi ruhunuz yaşıyor mu yaşamıyor mu görürsün.
Pomak Cuma: Kürt Kerim, biz bu vatanı kolay kurmadık.
HADEP’li Kerim Usta: Senin ataların Balkanlarda erik boğması rakı içerken, benim Atalarım Çanakkale, Kars, Afyon, Aydın… Kurtuluş Savaşında şehit düştü.
AK Parti’li Keresteci Timur: Hindi ayrımcılık yapmayınız. Ben buna karşıyım. Biz dindaşız. Bölmek, bölünmek, ayrı, gayrı durmak Türk’e yakışmaz.
MHP’li Pomak Cuma: Sizin de HADEP’den kalacağınız yok emme liderimiz Bahçeli sizinle ortaklık yapması benim belimi büküyor. Siz büyüttünüz bunları. Ümmet üzerinden barış-Kürt oyları için yarış yaptınız.
AK Gençlik Bekir: Cuma amca, o günler geride kaldı. Bugün Reisin baş koyduğu yoldan MHP ile birlikte 2023 hedefine yürüyoruz.
CHP’li Kadir Çavuş: Evet,1 dolar 10 lira, 1 Euro 14 lira olarak 2023 hedefinizi tutturacaksınız.
AK Parti’li Keresteci Timur: İşte bu CHP zihniyeti, ağızlarından Allah için hayırlı bir laf çıkmaz.
Yan tarafta kitabını okuyan üniversiteli tarih öğrencisi sohbetin karmaşası ve gürültüsüne isyan ederek gurubun yanına yaklaşarak DESTUR istedi.
Öğrenci Hafsa: Abiler, amcalar görüyorum ki, biriniz diğerini dinlemiyorsunuz. Konuşmuyor, adeta kavga ediyorsunuz. Onurunuzu gururunuzu kırıyorsunuz. Din, ulus, mezhep, siyaset malzemesi olarak kullanılamaz.
Allah’ın, Peygamber’in, Kuran’ın birileri tarafından korunmaya ihtiyacı yok. Birileri bunları koruyorum diyorsa bilin ki İslam’a karşı gelerek kendi menfaatini koruyordur. Türkler, Müslüman olmadan önce ve de sonra göçebe bir toplum olarak yaşadı. Kürt, Arap, Ermeni, Rum… yerleşkesi alanlarında obalar kurdular. Bu topluluklar ile muhabbet içinde olurlar. Bu nedenledir ki Türkler ulus, milliyet, din, mezhep üzerinden ayrımcılık yapmazlar. Türkiye’de Türkler adına ayrımcılık ırkçılık yapılıyor.
Lütfen dinleyiniz. Bekir genç bir Avukat, Timur Amca Kereste fabrikasında işçi, Kadir Amca yoksul köylü, Cuma amca memur, Kerim amca inşaat ustası SGK emeklisi olarak geçimini sağlıyor. Ben öğrenciyim.
Fabrikada işverenler; CHP’li, AK Partili, MHP’li, HADEP’li, EMEP’li olarak ayrıştırarak çalışanlarına farklı maaşlar vermiyor mu? Farklı uygulama yapıyorlar mı?
Pomak Cuma: Bu parti Komünist mi? Bölücümü? Türk mü?
Hafsa: Cuma amca biz kapı komşusuyuz. Beni tanıyorsun. Ben kimim?
Pomak Cuma: Laz Hacı Ömer’in kızısın. Baban dini bütün, yıllarca bizim köyde İmamlık yapan, aslı Oğuz Türklerinden gelen şahsiyettir.
“Benim de bir partim var. EMEP’i bilmiyor olabilirsiniz. Açılımı, Emeğin Partisi’dir. Ben Emeğin Partisi taraftarıyım. Partilerimiz farklı; Oysa Cuma, Kerim ve Timur amca, Bekir sorunlarımız ortak. Biz; din, mezhep, inanç, ulus milliyet olarak ayrışmamalıyız. Fabrikalarda: İş güvenliğimiz, iş güvencemiz, emeğimizin karşılığı almak ve diğer ortak taleplerimiz doğrultusunda birlikte olmalıyız”
Kerim Usta’ya Kürt, Cuma Amcaya Pomak, Babama Laz Hacı Ömer… Masumane sözler ile ayrışmaları olağanlaştırıyorlar.
Bu cennet vatan Türkiye’de demokrasinin, sosyal bir devlet olmanın tek ama tek güvencesi bilimsel eğitimdir. İnsanları, dil, renk, din, mezhep, ulus, milliyetine göre ayrıştırmadan farklılıklarına hoşgörü ile yaklaşarak ortak talepleri doğrultusunda bütünleşip birleşmek insanlık görevimizdir.
Amcalarım; eğitimli doktor olmazsa hastalar şifa bulamaz. Eğitimli mimar, mühendisler olmazsa; sağlıklı, görsel güzelliği içeren, doğa dostu depreme dayanıklı evler, fabrikalar, ofisler yapılamaz. Bilimsel eğitim olmazsa: Halkçı şehir planlamacıları, çevreciler, gıdacılar, ziraatçılar, veteriner, sanayiciler, ekonomistler… Yetiştirilemez.
Bunlar olmayınca tarım, sanayi, hayvancılık milli olmaz. Üretemez, ithal ederiz.
Üretemez, yönetemez, küresel sermayenin arka bahçesi oluruz. Küresel sermayenin sömürgesi oluruz. Bizleri din, dil, ulus, mezhep olarak farklılıklarımızı körükleyerek çatıştırıp, bu cennet vatanı cehenneme çeviriyorlar. Dini inancımızı öğrenmek, İslam’a uygun yaşamak, eğitimli toplum olmakla gerçekleşir. Yeter ki, üretip eşit sosyal siyasal haklarımızla birlikte özgürce yaşamasını bilelim.
Pomak Cuma: *Yatse mi e drago. Laz Hacı Ömer’in Kızı vay! Boynuz kulağı geçmiş. Laik Demokratik Cumhuriyet tarifini yaptın. Hindi siz bu *momaya cevap verin bakem.
Hadi hayırlısı…
*Yatse mi e drago: Çok memun oldum.
*Moma: Genç kız