Gökmen Ulu’nun da bir süre tutuklanmasına neden olan Sözcü gazetesi hakkında açılan davanın önceki günkü ikinci duruşmasına katılan davanın bir numaralı tanığı Fehmi Koru ifade vererek iddianamede yer verilen tüm ifadelerini yalanladı. Koru, Ertuğrul Akbay'ın kendisine anlattığını iddia ettiklerini ise Burak Akbay’ın avukatının sorusu üzerine, “hissettikleri” olarak değerlendirdi.
Ya Sözcü’ye dava açılmasına dayanak olan 2010’daki köşe yazısı? Koru, “Söz konusu köşe yazısının kulisten ibaret olduğunu, yazının geneli dikkate alındığında mizahi bir final yapmak istediğini” açıkladı. Koru’nun tanık sıfatıyla verdiği ifade özetle şöyle:
“Mahkemenizden özür dileyerek başlıyorum. Geçen duruşmaya katılmam gerekirdi ama çağrılı olmadığım için gelmedim. Bu duruşmaya da davet almadım. Geçen duruşmadan sonra tarihi öğrenip kendim geldim. Konu benim için çok dar bir konu. Ben gazetenin kuruluş felsefesi, çalışanları, sanık olarak geçen üç kişi hakkında kişisel bilgilere sahip değilim. 2010 yılında bir yazımdan hareketle başka şeyler yazıldı. O sebeple savcı tarafından çağrıldım. Ona da anlattığım gibi bir gezi sırasında Ertuğrul Akbay’ın bana anlattığı, ‘oğlunun öğrenci olduğu yurtdışında güzel insanlarla tanışarak dini hassasiyetlere sahip insan olarak yetiştiğini’ söylemişti bana. Bugünden geriye baktığımda; özellikle son birkaç ay içinde tartışmalar, benimle ilgili yaşanan tartışmalar ekseninde baktığımda, (Ertuğrul Akbay’ı kast ederek) o dönemin şartları içinde mübalağalı, övünme meselesi olarak o günün şartları içinde söylediğini ve gerçek olmadığı hissine kapıldım. Benim söyleyeceğim bundan ibaret.”
Koru’nun mahkemede yargıcın iki sorusuna verdiği yanıt ise şöyle:
-“Güzel insanlar ifadesi cemaat mi? FETÖ mü geçti konuşmada?”
-“Bu 1990’lı yılların ilk yıllarında… O zaman FETÖ yok. Cemaat diye adlandırılan bir grup var. Ben oraya çektim. Başka yurtdışında olan insanlar olmadığını düşünerek oraya çektim. O sırada kendisinin çocuğunu övmek amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum.”
-“İsviçre’de cemaate ait bir evde kaldığı’ cümlesi var?”
-“İfademde öyle bir şey geçiyorsa bu yanlış... Yazımda o kanaate sahip olduğum için, o dönemde cemaatle irtibatlı güzel insanlarla tanışmak olduysa, ev sohbetleri olmuşsa o yöne işaret edecek bir cümleyi kurdum. O zaman FETÖ yoktu. Güzel insanlar anlamında yorumladım. Yazıyı 2010 yılında yayınladım. O zaman 17/25 yok. 15 Temmuz yok. O sırada yazdığım bir yazı münhasıran bu konuya ayrılmış bir yazı da değil. Bir paragraflık bir şey...”
İZMİR’DE ÖNÜMDEN GEÇTİ, İSTANBUL’DA TANIŞTIK
Geçen haftayı babamın Kırk Mevlidi dolayısıyla İstanbul’da geçirdim. Gitmeden birkaç gün önce Konak’ta yanında iki kişi daha olduğu halde önümden geçen Fehmi Koru’yu hayatımda ilk kez o şekilde görmüş oldum. Yanındakilerden birisi de sanırım bir ara Dışişleri Bakan Yardımcısı da olan kardeşi Naci Koru’ydu. Bu karşılaşmadan tam bir hafta sonraki Çarşamba günü Koru ile İstanbul’da aynı akşam yemeğinde buluşacağımı ise rüyamda görsem inanmazdım! İstanbul’da olduğumu öğrenen ilgililer Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ulusal basınla buluşmasına bendenizi de çağırınca katıldım ve böylelikle Koru’nun yanında ulusal basından aralarında Mete Belovacıklı (Milliyet), Akif Beki (Karar), Nihal Bengisu Karaca (Habertürk), İsmail Saymaz (Hürriyet), Adnan Öksüz (Milli Gazete), Müfid Yüksel (Yeni Şafak), Elif Sudagezer (Sputnik), Cihat Arpacık (TRT)’n da olduğu isimlerle aynı masayı paylaştık.
MEĞER SIKI OKURUMMUŞ!
Koru, şimdilerde “Fehmi Koru’nun Günlüğü” isimli kişisel blogunda yazıyor. Birlikte olduğumuz toplantıyı da söz konusu blogda kaleme aldığını gördüm. Ayaküstü kısa sohbetimizde Koru’nun sıkı bir Odatv okuru olduğunu da müşahade ettim. Hatta özellikle Göztepe ile ilgili yazılarımı kaçırmadığını da çıtlattı. Meğer sıkı bir Göztepe taraftarıymış.
GÖKMEN ULU’LARI İÇERİ TIKAN YAZIYLA GELEN DAVADA ÇARK
İstanbul’dan döndüğüm günün akşamı izgazete’nin “İz Bırakanlar” ödül töreninde ödül alanlar arasında Sözcü İzmir muhabiri Gökmen Ulu da vardı, yok yere yattığı hapisten çıktıktan sonra ilk kez görüyordum ve ayaküstü sohbette geçmiş olsun dileklerimi iletme fırsatı buldum. İznini sonlandırıp kısa zamanda haberleriyle Sözcü’ye imza atacağı müjdesini buradan paylaşmış olayım.
Neyse ki bu iki karşılaşma sonrasında ikinci duruşma geldi ve Koru tanık olarak yazdıklarından tornistan yaparak çark etti. Bu çark, Sözcü üzerindeki komplonun açığa çıkmasının kapısını açacak bir çark. Gökmen’lerin beraatını getirecek bir çark. Üçüncü duruşma ise mayıs ayında…