1929 Büyük Buhranından 1945’e dünya çok büyük yıkım ve dönüşümler yaşadı. Seksen beş milyon insanın öldüğü, II. Dünya-Paylaşım Savaşı daha bitmeden Kapitalizm kendi yeni dünya düzenini kurmanın işleyişini ve kurumlaşmasını inşa etmeye başlamıştı bile.
Temmuz 1944’te ABD’de Bretton Woods’da toplanan Uluslararası Para ve Finans Konferansı’nda yeni dönemin ekonomik sisteminin esasları oluşturulurken, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi kurumlar tasarlanmıştır.
Bretton Woods’da, 835 ABD doları bir ons saf altına (yaklaşık 28,35 gr.) eşitlenerek sabitlenmiş ve uluslararası ‘geçer akçe’ kabul edilmiştir.
Ta ki, 1971’de ABD, Vietnam Savaşı’nın yüklerini gerekçe göstererek doların değerini tek taraflı düşürerek, bu para sistemini çökertinceye kadar!
***
Bu çöküşün öncesinde 1969’da IMF, Özel Çekme Hakkı (SDR) adlı bir uluslararası rezerv birimi yaratmıştır. SDR üye ülkelere IMF kotalarıyla orantılı olarak tahsis edilir. SDR bir para birimi veya IMF’den olan bir alacak, değildir. SDR daha çok, IMF üyelerinin serbestçe kullanılabilen para birimlerine ilişkin talepte bulunma hakkıdır.
SDR’nin değeri başlangıçta, 0.888671 gram saf altının eşdeğeri olarak bir Amerikan Dolarına karşılık gelmekteydi. Dolar başına buyruk davranıp Bretton Woods para sistemi kırılınca, SDR bir döviz sepeti olarak yeniden tanımlanmıştır.
2016 başında Çin para birimi Yuan’ın SDR para sepeti içerisine katılmasıyla Amerikan doları %41,73; Euro %30,93; Yuan %10,92; Japon Yeni %8,33 ve İngiliz Sterlini %8,09'luk paya sahiptir.
Üyeler ellerindeki SDR’leri, ihtiyaç duydukları para birimlerine iki şekilde dönüştürebilmektedir: Birincisi isteğe bağlı takas işlemleri yapılması, ikinci yöntemse IMF’nin dış dengesi güçlü üyelerin dış dengesi zayıf üyelerden SDR satın almasını talep etmesidir.
SDR, genelde bir hükümetin, diğerinin merkez bankasından, onun ulusal parasını çekmesine olanak veren bir haktır.
Örneğin; Türkiye dolar rezervine ihtiyacı dolaysıyla SDR'lerini kullanmak isterse bunun için elindeki SDR'leri, Amerikan Merkez Bankasına devredecektir. Federal Rezerv Bank devraldığı SDR'nin dolar karşılığını ödemekle yükümlüdür. İşlem nedeniyle Türkiye dolar elde ederken aynı zamanda karşı ülkeye yine IMF aracılığı ile bir faiz ödemesinde bulunur.
Ağırlıkla IMF kaynaklarından derlediğim yukardaki bilgileri; Tüm dünyayı, kendi rızasıyla ve ‘mahalle baskısıyla’ evlerine kapatan Kovid19 salgınına karşı ve -sözüm ona- onun yol açtığı ekonomik yıkımı onarmanın ve yeni bir ekonomik düzen kurmanın “global savaşında” kullanılacak araçlardan birini, biraz anlamak için aktardım.
***
David Harvey: “Kapitalizmin harekete geçirdiği güçler 1750’den bu yana dünyayı defalarca yeniden yapılandırmıştır.” diyor. İyisiyle, kötüsüyle!
Şimdi herkesin ağzında bir sakız; hiç-bir-şey, es-ki-si gibi olmayacak!
Sanki olabilirmiş gibi!
Ne olacağını kim belirleyecek? Mesele burda!
Muhtemeldir ki ‘paranın düzenini’ yine paranın yıkıcı düzeni değiştirecek. Belki bu anafor; çöken eski çürümüş sistemle birlikte dünyanın top yekûn iyi ve adil bir ‘YER’ olmasının önündeki engelleri de siler süpürür.
Benim, insanın insan olma yolundaki kararlılığını -uzun vadede de olsa- hiçbir hegemonyanın durduramayacağına inancım ‘hâlâ’ tam.
İnsanın özgürlük ve toplumsallaşma güdüsünü, yaşamın kötülüklerden arındırılmasının teminatı olarak görüyorum.
Bence hayat; yalıtılan, yasaklarla yönetilen; evlere, mahallelere, ülkelere, steril bir evrene sığmaz.
Evet dünya düzeni yeniden kuruluyor. Kurulacak!