Biz zeytin ile büyüdük. Sadece kahvaltıda tüketip yağını içmedik ondan sabun yaptık paklandık, ip bağladık sallandık ve de tırmandık. Evet bizde ağaca tırmanmak çok kolaydı, çünkü tırmandığımız ağaç zeytin ağacı. Bu hile sayılır mı?
Bir zeytin ağacı 150 yıl boyunca maksimum oranda meyve verir, meyvesinin adı zeytin. Yaprak döker ama dökmüyormuş gibi davranır. Ortalama ömrü bizim 15 katımız 1000 yıl. Şimdiye kadar bulunmuş olan en yaşlı zeytin ağacı 3000 yaşında.
Zeytin ağacı bizim için çok kutsaldır. Ona çok çeşitli anlamlar yükleriz. Bunlar da çok insani değerlerdir. Minnettarlık, fedakarlık, güven, mutluluk, dostluk. Kromozom sayıları bile insani 46.
Eskiden sağımız solumuz hep küçük zeytin bahçeleriydi. Hala varlar ama eskisi kadar çok değil. Okuduğum ilkokulun yanındaki bahçenin zeytin ağaçları kesildi yerine Pınarbaşı’na hiç yakışmayan devasa apartmanlar dikildi. Eski evimizin arka avlusuna bakan bahçe ise tam bu sıralar talan ediliyor. Yerine depo yapılacakmış. Arkadaşını ziyarete giden annem katliama birebir şahit olmuş. “ Mesrure kökleyip alsalar bir nebze. İşkence ediyorlar, ilkönce kesiyorlar canlarını yakıyorlar sonra köklerini alıyorlar. İçimiz yandı. Emine teyzen çok ağlıyor. Onlar bizim canımızdı.”
Bu bahçeyi ben de hatırlıyorum. Nezahat teyzenin idi. Sonra satıldı. Küçükken Aralık veya Ocak gibi onlara yardıma giderdik zeytin toplamaya. Çadır ağaçların altına serilir. Uzun sopalarla zeytin dallarına nazikçe vurulur. Düşen zeytinler ayıklanarak toplanır.
Annemin veya Emine teyzenin değil o bahçe oradan ürün aldıkları para kazandıkları yok ama kesildiğinde yok edildiğinde neden ağlıyorlar? Yaşam kaynağı, vefa, umut, dost, güven.
Bulduğumuz toprağa zeytin ağacı dikeriz biz. 3 dönüm boş tarla alırsın, 130 kadar zeytin ağacı ve bir kaç meyve ağacı. 6 -7 yık beklersin ve sonunda zeytin vermeye başlar. Fakir toprakların zengin ağacıdır zeytin ağacı. Bizimkiler de bunu yaptılar. O zeytinlere gözü gibi baktılar ve bakıyorlar. Annem her bahçeden geldiğinde sevdiğinden, çocuğundan bahseder gibi bahsediyor ağaçlarından.
“Zeytin dikmek, annemizin sütünün bedelini, doğaya olan borcumuzu ödemektir” der büyüklerimiz ve eklerler “Zeytinin toprağa sarıldığı gibi birbirinize sarılın.”
Ayrı bir sevdadır zeytin sevdası.
Zeytinlere kıymayın efendiler!
Zeytin kıyımına neden olacak olan yasa tasarısı toplumun tüm kesimlerinden gelen tepki nedeni ile komisyona geri çekildi. Yaşam savunucuları bunun bir oyalama taktiği olabileceğini söylüyor.
Zeytin kıyımı bu bölgelerde ekolojik dengenin bozulmasına neden olacaktır. Tüm diğer bitkileri, toprağı, tozlaşmada görevli hayvanları, zeytin ağacını kendine habitatı yapmış diğer hayvanları etkileyecek onları yok edecektir.
Bizleri ise mutsuz, güvensiz, hasta...