Hızla artan dünya nüfusuyla doğru orantılı olarak ülkemizin nüfusunun da artması önümüzdeki süreçte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda ile ilgili sorunların girdabına bizleri çok sert bir şekilde çekecektir. Bu sebeple evvela tarımsal stratejilerimizi belirleyip, eylem planlarımızı tarımsal anlamda kendi kendimize yeten bir ülke pozisyonuna sokmamız gerekiyor. Daha sonra elimizdeki ürünleri katma değeri yüksek ürünler haline getirip ihracatını yapmamız gerek. Bu hedefl eri gerçekleştirebilmek için kırsalda kalkınmanın önceliği, tarımsal uğraşları yapan emek gücünün bulunduğu ortamda refaha kavuşması ile mümkün olabilir. Bunun için tarımsal sanayi ile tarımsal emek gücünün entegre edilip kırsal gelirlerin çeşitlendirilerek arttırılması çok önemlidir. Buradaki en önemli husus ise tarıma dayalı sanayinin sahibi köylü olmalıdır. Bunu da tam bağımsız ve güçlü ekonomik alt yapıya sahip özerk kooperatifler ile gerçekleştirebiliriz.
Yaş ortalamasının giderek arttığı kırsal bölgelerde tarımsal uğraşları yapacak genç nüfusun göç etmesini engellemek, gelecekte çocuklarımızın gıdaya daha kaliteli ve ucuz olarak erişmesi demektir. Üretim enflasyonunun giderek arttığı bu gibi ortamlarda kırsal yaşamın zaten zorlu ekonomik sorunları daha da derinleşmektedir. Zorlu koşulların yarattığı sosyal sıkıntılar da kır- saldaki genç nüfusun üretimden kopup göç etmesine, üretimin aksayıp gıda arzında sıkıntının oluşmasına neden olmaktadır. Daha az, daha pahalı ve daha belirsiz bir kırsal, sürdürülebilir bir toplumsal yapı değildir.
Kırsal alanlar sermaye gruplarının insafına bırakılamayacak kadar önemli ve tarım; etkisi birçok dengeyi sarsabilecek kadar stratejik nitelikte uğraşlardır. Birleşmiş Milletlere göre önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünya nüfusunun yüzde 40 oranda artacağını hesaba katarsak dünyada ve ülkemizde oluşacak gıda taleplerini karşılamak için mevcut üretim kapasitesinin çok daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu idrak edip bir an evvel gerekli tarımsal politika- ları eyleme koymalıyız. Ayrıca bu bizim gibi verimli arazilere sahip coğrafyalar için gelecekte eşi bulunmaz bir fırsattır. Ya bunları herkes zaten biliyor da ben de bildiğimi göstermek için yazdım, yoksa pek bir maksadım yok. Bana aldırmayın, takılıyorum kendi halimde...