Desalinasyon; tuzsuzlaştırmak. Su bünyesindeki mevcut tuzu, mineralli ve diğer safsızlıkları gidererek içme, sulama ve kullanma amaçlı su elde edilmesini hedefleyen yönteme denir. Gelecek yıllarda bu kelime ile sıkça karşılaşacağız.
Ülkemizin yıllık su tüketimi yıllık 50-60 milyar metreküp, 40-45 milyar metreküp tarımsal sulama, 7 milyar metreküp içme ve kullanma, 7 milyar metreküp sanayi kullanımı kaynaklı harcamalar.
2030 yılında 100 milyon olması öngörülen ülke nüfusunun artması ile meydana gelecek su tüketim miktarı artışı mevcut kaynaklarımızın kirlenmesi ve bilinçsiz bir şekilde hoyratça kullanılması sebebi ile yetmeyeceğinden alternatif kullanılabilir su kaynakları temin etmemiz için yeni yatırımlar yapma zorunluluğunu önümüze koyacaktır.
Deniz suyundan içilebilir su elde edebilme yöntemi olan desanilasyon tesisleri dünya üzerinde en çok %70 oranında Ortadoğu’da bulunmaktadır. Kısıtlı içme suyu kaynaklarının mevcut ihtiyacını karşılamadığı Ortadoğu’da gerekli olan su ihtiyacı bu tesisler ile çok yüksek miktarda enerji kullanılarak üretilmektedir. 1 litre kullanılabilir su elde edebilmek için harcanan benzin miktarı 4 litreye denk gelmektedir. Sadece bu veri bile suyun ne kadar stratejik bir güç olduğunu ifade etmek için kafidir.
Bugün itibarı ile yaklaşık değerler ile su ihtiyacımızı bu yöntemle karşılamak istesek, günde ortalama tüketilecek benzin miktarı 600 bin varil civarıdır. Ülkemizin günlük petrol tüketim miktarı ise 1 milyon varildir.
Fosil enerji tüketimi bakımından dışa bağımlı olan ülkemizin gelecekte oluşabilecek bu gibi krizler ile başa çıkabilmesi için mevcut borçlarına bir de suyun sağlığını ve kullanımını kötü yönettiğimiz için harcamamız gereken milyar dolarcıklar da eklenince zaten mevcut durumda nefesi neresinden alacağını şaşıran vatandaşın soluk borusuna bir vana daha eklenecektir.
Bu harcanan petrolün saldığı karbondioksit miktarı yaklaşık 30 milyon ton kadar olacağından,
İklim değişikliğinin dünya üzerinde en çok Akdeniz’i çevreleyen ülkeleri etkilediğinden,
Daha fazla kuraklık, erozyon, kıtlık,
Daha fazla doğal afet ve felaketler yaşayacağımızdan bahsetmiyorum bile.
Aklımızı biran evvel başımıza almamız ve dünyada sudan daha değerli başka hiçbir şeyin olmadığının farkına varmamız gerektiğini, yedi düvelin bizden ‘vaat edilmiş’ diyerek istediği toprakların Fırat ve Dicle ile neticelendiğini anlayıp idrak etmemizi saygı ve sevgilerimle arz ederim.
Bu yüzyılın sonuna kadar meydana gelebilecek savaşların suya gebe olan dünyadan bağımsız olarak düşünülmesi, çok insanın hayatını kaybetmesine ve ödenen bedellerin boşa gitmesine neden olacaktır.