Bahis Konusu

Oynanan her oyunun bilinen kuralları olmalıdır. Oyun esnasında kural değiştirilmez. Tersi zorbalıktır. Her tür bahis oyunu, iddia ya da kumarın bilinmesi gereken özelliklerinin yanı sıra uyulması gereken doğallaşmış kuralları var.

Özellikle hayat ve haysiyet gibi şeylerin kumar konusu yapılmaması bu doğal kurallar, bu "hukuk" gereğidir.

Örneğin:

  • Kendinizin ya da başkasının canını masaya koyamazsınız.
  • Borçlanma yoluyla bile tasarrufu size ait olamayacak şeyleri, pey süremezsiniz.
  • Verme, bağışlama, kaybetme hak ve yetkisine sahip olmadığınız emanetleri iddia konusu yapmanız, tehlikeye atmanız meşru değildir.

Hile, sahtecilik, tezgâh kurmak gibi yapılmaması gereken ama sonuçta bedelini yapanın ödeyeceği ve ödeyebileceği durumlar, kural dışı olmalarına rağmen, bu özellikleriyle, yukarıdaki üç ilkesel aykırılıktan farklılaşırlar.

İlk ikisini geçip üçüncüyü; "Verme, bağışlama ya da kaybetme hak ve yetkisine sahip olmadığınız emanetleri, tehlikeye atamaz, bahis konusu yapamazsınız " ilkesini açayım:

Halkın iradesiyle-oylarıyla elde edilmiş iktidar yetkisi kumar nesnesi değildir. Söz-taahhüt üzerine verilmiş bir emanettir. Namına kullanılan iradenin oluru olmadan her hakkıyla tasarruf edilemezler.

Dolayısıyla ister belediye başkanı ister parti başkanı ister Cumhur Başkanı; kendilerine emanet edilmiş görev-yetki ve sorumlulukları yani "koltuklarını" iddia konusu yapmaları ciddi olamaz. Halkın yerinde bulacağı gerekçeler olmadan da görevlerini bırakmamalıdırlar.

Şiddet Konusu

Şiddet ile mücadelede, Dünyada ve Türkiye’de kadın hareketleri önemli bir yükseliş ve direniş sergiliyor.

Her yerde ama özellikle yoksulluk ve işsizliğin yoğun olduğu coğrafyalarda, sesi duyulmadık eziyet, işkence ve cinayetlerin durdurulması mücadelesinde, kadınlar önde.

Sadece kendilerinin değil adeta tüm kırılgan toplum kesimlerinin umudunu ve savunu bayrağını taşıyorlar.

On binlerce, yüzbinlerce kadının ödediği bedeller, uğradıkları haksızlıklar öyle bir noktaya geldi ki artık kadın hareketinin haklılığı tartışma kabul etmiyor.

Haklı olmayı güçlü olmakla buluşturmak, şiddetten arındırılmış, barışçı bir dünya kurmak için gerekenleri düşünmenin ve gerçekleştirmenin zamanı…

İzmir’de çok olumlu bir adım atıldı. İzmir Barosu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde ve şiddete maruz kalmakta olan kadınların ve haklarının korunması için iş birliği anlaşması yaptılar.

Belediye ve Baro’nun farklı yapılarından kaynaklı avantajlarını birleştirmeleri çok yararlı. Çığlığın erişilebilirliğini çoğaltacak bu birliktelik yaşamsal önemdedir.

Kadını ve haklarını koruma için hukuk mücadelesi desteği verecek İzmir Barosu mensuplarını selamlıyorum.

Şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklarının hayatlarını sürdürebilecek hale gelme süreçlerinde İzmir Büyükşehir ve İlçe Belediyelerin önemi büyük. Belediyelerimiz, Kadın Merkezleri ve Kadın Sığınma Evleri ile zaten pek çok hizmeti yerine getirmekteler. Bunlar:

  • Güvenlik ve gizliliği sağlanmış bir mekân sunmak,
  • Kadın ve birliktekilerin tüm yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanması,
  • Eziyet ve şiddetin travmalarının rehabilitasyonu,
  • Yalnızlık ve çaresizlik duygusunun aşılması,
  • Toplumsal yaşama katılabilecekleri ve kendi ayakları üzerinde durabilecekleri özgüvenlerinin geliştirilmesi,
  • Eğitim, yetenek ve becerilerinin geliştirilmesi,
  • İşe erişimlerine yardımcı olmak, başlıklarında toplanabilir.

Eşitsizliklerin ve şiddetin ortadan kalkacağı ve bu tür görevlerin belediyelerin ve toplumun ajandasından silineceği günlere inançla.