İzmir’in cennet koyları ve denizi ile ünlü Dikili ilçesinde uzun zamandır bir çevre katliamı yaşanıyor.

Katliama neden olduğu iddia edilen yer ise bir mandıra…
Kıratlı köyünde, denize 3 kilometre uzaklıkta faaliyet gösteren bir mandıra…
Peki ne yapıyor bu mandıra?

Tüm atıklarını Kıratlı deresine, oradan da Dikili’nin güzelim koylarına, denizine boşaltıyor!
Kokudan ve sahili kaplayan beyaz köpükten denize girmek imkânsız hale gelmiş!

Köylüler, çevre halkı ve civarda yazlığı bulunan vatandaşlar uzun zamandır bu mandıra ile mücadele ediyor.
Ne yaptılarsa bu mandıranın denizi ve doğayı katletmesini durduramamışlar!
Mandıranın atıklarını önce dereye, ardından da denize boşalttığını defalarca fotoğraf ve görüntülerle ispatlamışlar.
Başvurmadıkları resmi makam kalmamış!
Önce Dikili Belediyesi’ne, ardından Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne…
Dikili Belediyesi ekipleri cezai yaptırımları olmamasına rağmen defalarca zabıt tutmuş.
Bu zabıtlarla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuran çevre sakinleri, her ne hikmetse mandıraya karşı hiçbir yaptırım sağlayamamış!
Neden?
Şikayet üzerine mandıraya gelen görevli memurlar, ne hikmetse her seferinde sıkıntı yaratan bir durumla karşılaşmamış!
Ne tuhaf değil mi?
İddiaya göre, daha memurlar Dikili’ye girmeden bu mandıra sahiplerinin haberi oluyormuş!
Ve tüm önlemler alınıp her şey güllük, gülistanlık gösteriliyormuş!
Denetim ekibi gidince de aynı atıkları dereye ve denize boşaltmaya devam!
Bölgede bu şekilde denize girenlerde ciddi sağlık sorunları yaşanmaya başlamış.
Özellikle de çocuklarda!
Çevreye yayılan koku da cabası!
Bakın köy sakinleri ne diyor:
"Mandıradan gelen akıntı o kadar kötü bir hal aldı ki sitede, evlerimizde oturamaz ve cam kapı açamaz duruma geldik. Sahilde süt ve inek peyniri kokusu hâkim. Kıyı şeridinde tamamen süt köpüğünü andıran bir görüntü var. Yetkililerden gereken hassasiyetin gösterilmesini talep ediyoruz. Biz bu doğa katliamına sessiz kalmayacağız, gereken tedbirlerin alınmasını istiyoruz."
Buradan Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü sayın Halit Ergin’e seslenmek istiyorum.
Bu tesise lütfen müdahale edin!
Çevre sakinleri mandıranın atıklarını açıkça doğaya bıraktığını ispatlarken, sizin ekiplerinizin (olumsuz bir şey bulunamadı) raporu düzenlemesi normal mi?
Ekiplerinizin denetime gelmeden bir gün önce mandıranın atıklarını dereye bırakmaması, denetim sonrasında bildiğini okumaya devam etmesi normal mi?
Dikili Kaymakamlığı bu konuda ne yapıyor?
Dikili Belediyesi’nden hiç görüş aldınız mı?
Bu kadar resmi kuruma karşı bu mandıra nasıl bildiğini okumaya devam ediyor?
Bir çağrım da İzmir Valisi sayın Süleyman Elban’a…
Sayın Valim; Dikili’de gerçekten bir çevre katliamı yaşanıyor ve bunu yapan mandıra ne hikmetse durdurulamıyor, engellenemiyor, cezai yaptırım uygulanamıyor!
Gerçekten herkes gibi bende merak ediyorum!
Bu mandıranın arkasında kim var?
Mandıranın adını bu yazımda deşifre etmiyorum.
Ama önlem alınmazsa açık açık kamuoyu ile paylaşacağım.
Zaten gidin, görün; Kıratlı Köyü sahilleri süt köpüğü ve mandıra atıklarıyla beyaza bürünmüş durumda.
Bunların nereden geldiğini bulmak çok zor olmaya gerek!

Arıtmasını çalıştırmayan, sözde denetimlerden hep temiz çıkan bu mandıranın Dikili sahillerini ve denizini zehirlemesinden kim kurtaracak merak ediyorum!