İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP), Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokol uyarınca İstanbul’un ‘üst ölçek planlarını’ ve 'kentsel tasarım projelerini' yapmak veya yaptırmak amacıyla Kadir Topbaş Başkanken kuruldu (2005).
Yüzlerce şehir plancısı, mimar, mühendis, teknik eleman ve öğretim üyesinden oluşuyordu. Türkiye'nin en büyük kent planlama ekibi idi.
İMP, İstanbul'un Çevre Düzeni ve Nazım İmar Planını hazırladı ayrıca Kartal, Maltepe ve Küçükçekmece alt bölgelerine dönük ünlü mimarların davet edildiği iki Kentsel Tasarım Yarışması yaptırdı.
İMP, İstanbul’un şehir gelişme sürecinin yönetimi için bazı temel saptamalar, ilkeler ve stratejiler geliştirdi. Özetle:
- İstanbul’un, yaşam için vazgeçilmez içme suyu vb. doğal kaynaklarının kapasitesi düşünülerek, kentin aşırı büyümesini ve merkezdeki olağanüstü yoğunlaşmayı tahrik edecek yeni uygulamalardan kaçınılması;
- Kentin, mevcut merkezine yönelik bağımlılığı ve yığılmayı dağıtmak ve dizginlemek için en azından Anadolu ve Trakya yakalarında iki güçlü merkez daha yaratılması yönünde tedbirler alınması;
- Marmara kıyılarında doğu ve batı yönlerinde kentsel hizmetler açısından güçlendirilmiş kendine yeterli daha küçük alt merkezler geliştirilerek, günlük zorunlu seyahat gereksinimlerinin yönünü değiştirerek uzunluğunu kısaltacak, zaman ve enerji açısından ulaşım maliyetlerini azaltarak yaşamı kolaylaştıracak, bir yerleşme düzen ve dokusu kurulması;
- İstanbul’u yağ lekesi gibi kuzeye çekerek azman bir tepegöze dönüştürecek, Karadeniz kıyılarına doğru yayılmayı ivmelendirerek kuzeydeki doğal zenginlikleri, orman ve su kaynaklarını tahrip edecek, yeni boğaz köprüleri gibi büyük kamu yatırımlarından kaçınılması; (İstanbul Havaalanı ve Kanal İstanbul henüz görünürde yokmuş.) önerilmişti!
Bu ilkeler çerçevesinde hazırlanan Çevre Düzeni Planı ve 1/25 000 ölçekli Nazım İmar Planları onaylanmış, Maltepe ve Çekmece Merkezleri Kentsel Tasarım Yarışma Projeleri kabul edilmişken, ilginç bir gelişme yaşandı.
Zamanın Başbakanı R.T. Erdoğan’ın, İstanbul Belediye Başkanı K. Topbaş’ı yanına alarak 3. Köprü yeri “seçeneklerini” helikopterden belirlediği haber oldu. Topbaş, köprüyle ilgili soruları,
- Köprünün yeriyle ilgili son kararı Başbakan Erdoğan verecek. Ben gazetelerde yazılanlardan fazlasını bilmiyorum!
- İstanbul'a aynı zamanda kent ulaşımında, kent köprüsü haline dönüşmüş olan iki köprünün dışında, biraz daha ulusal boyutu değerlendiren, zaman zaman kentlinin de kullanabileceği bir değerlendirme yapılacağına inanıyorum.
- Buradaki hassasiyetlerimiz kent ormanları. Başbakan'ın üzerinde durduğu hassasiyet bu. Ormanlar ve çevre konusunda bir rahatsızlık vermemesi üzerinde özellikle duruluyor.
- Köprü yapılabilecek bazı bölgelerde kamulaştırma oranı daha fazla, bazı bölgelerde daha az oluyor. Kent için hangisi doğruysa, Başbakan Erdoğan İstanbul'u iyi bilen biri, Başbakan Erdoğan'ın en iyi kararı vereceğine inanıyorum; şeklinde yanıtladı!
Kanal Bunun Neresinde?
Zaman aktı... İstanbul, yeni bir belediye başkanı seçti. Ekrem İmamoğlu, 16 milyonluk İstanbul seçmeninin yarıdan fazlasının oyuyla Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Yunanistan’dan büyük bir toplumun seçilmiş yöneticisi ve siyasal temsilcisi oldu.
Ekrem İmamoğlu özenle ve ısrarla: ‘Kanal, şehrin büyümesini kışkırtacak, ormanlarının tahribini hızlandıracak, içme suyu kaynaklarını kurutacak, Terkos’u tarihten silecek, ulaşımı çıkmaza sokacak, yapmayın’ diyor.
Bu saptamalar ve istem yaşamsaldır.
Bu yüzden İstanbul’un yönetici ve temsilcisini dikkate almanın tam zamanıdır!