Değerli dostlar Türkiye'nin tiyatro sayfası olan tek günlük gazetesinden merhaba! Uzun süredir bir hayalin peşinde koşan, cesaretle ve azimle bu hayaline bağlı kalan İzgazete yönetimindeki dostlarımı kutluyor bu azmin bir parçası olmaktan duyduğum gururu belirterek başlıyorum ilk yazıma.
Belediye seçimlerinden hemen önce alevlenen ve sevgili Tunç Soyer'in çok önemsediği Şehir Tiyatrosu, İzmir kamuoyunda özellikle sanatçılar tarafından büyük bir heyecanla tartışılmaya devam ediyor. Elbette böyle heyecanlı dönemlerde hemen hepimiz derin bir araştırmayla konuya dahil olmak istesek de bilgilerimiz ve araştırmalarımız biraz aceleye gelerek toparlanıyor. Bu acele içinde geçmişte keşfedilmiş kıtalara yeniden yelken açabiliyoruz.
İzmir'de son 5 yılda kayıt altına alınmış (belediye başvuraları ile) 176 tiyatro topluluğu var. Bunların bir kısmı iç içe geçmiş topluluklar olabilir ve bu da aslında gerçek sayı konusunda bizi yanıltabilir. Benim bildiğim ve aktif olarak çalışmalarını sürdüren 54 tiyatro topluluğu var. Diğer dostlar alınmasın onları seyretme ve devamlılıklarını gözlemleme şansım olmadı. Bu kentte her yıl 4 ayrı ödül töreni yapılıyor. benim bildiğim 9 tiyatro festival var. Her yıl yüzlerce sanatçı 4 ayrı kampta ağırlanıyor. Bir çok birlik çalışması var. İşlevini yitirse de bir deneyim olarak İzmir Tiyatro Kolektifi durmakta. İzmir tiyatrolar derneğinin yanı sıra, İnterkültürel Tiyatro Platformu ve Kıyı ege ve ege tiyatrolar birliği var.
Geçtiğimiz 5 yıl içinde özellikle Büyükşehir belediyesinin kültür -sanat dairesinin kent tiyatrosuna çok ciddi bir katkısı var. Son 5 yılda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak belediyesinin oluşturduğu bütçe neredeyse Kültür bakanlığının tiyatro yardımları için oluşturduğu bütçeye denk. İBB gerek yerel yönetimlerin tiyatroyla ilişkisini, gerekse festival biçimlerinin zenginleşmesi için geçtiğimiz yıllarda Avignon ve Edinburgh'a heyetler gönderdi. Yerel yönetimler ve sanat çalıştayı var. Bu çalıştayda Şehir Tiyatrolarının pek çok modeli incelenerek ortaya bir proje konulmaya çalışıldı. Bir kaç deneyim de yapıldı. Örneğin kent tiyatrosu modellemesi için 12 tiyatro birleşerek 6 farklı grubu çalıştırdı. 2 tiyatronun temsilcilerinin ortak yönetmenliğiyle Konak'ta; Kadın futbol takımı, İzbel çalışanları, Belediye temizlik işçileri, Karataş'lı kadınlar, Agora'lı çocuklar, Roman gençleri oyun sahneledi. Konak Belediyesinin gerçekleştirdiği bu çalışma, mahalle tiyatrolarının da ilham kaynağı oldu. Prodüksiyon tiyatrosu olarak bir belediye tiyatrosu yaratmak mümkün mü sorusu da geçtiğimiz yıl karşılığını buldu. İşaret fişeği yıllar önce atılmış ve bu tartışmalar sağlıklı bir zemine oturtulmaya çalışılmıştı. İBB festivalinde ve Mehmet ulusoy Sokakta Tiyatro Festivalinde bir çok sokak performansçısına ve tiyatrosuna bütçeler ayrıldı. kentin hiç performansa tanıklık etmemiş alanlarına gidildi. İzmir tiyatroları bu projelere ciddi katkılar yaptı. Yani bugün İzmir'de bir tiyatro hareketliliğinden bahsediyorsak bunu borçlu olduğumuz alt yapıyı da hatırlayarak yapmalıyız.
Mut Theater'dan Mahmut Canbay son 3 yılda Almanya'da uygulamalar hakkında başkanlar düzeyinde bilgilendirici bir çalışma hayata geçirdi. İtalya ve İsveç modelleri yerinde incelendi ve raporlandı. Tiyatro Platformu tarafından, Bursa'da bir çalıştay yapılmıştı. Bu çalıştay sonuçları yerel yönetimlere raporlandı. 13 yıldır her sene dönemin başkanlarını ve konunun uzmanlarını çağırdığımız bir buluşma var mesela; Türkiye Tiyatro Buluşması. Tüm bunları anlatmamın sebebi araştırmalarımızı detaylandırmamızdır. Modellemeler üstüne yapacağımız tartışma bu araştırmalardan ve kentin insan yapısının incelenmesinden çıkacaktır.