Su insan yaşamında oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan vücudu besin almadan haftalarca dayanabilmesine karşın, susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Yetişkin insan vücudunun ortalama %60’ı sudur. Çoğumuz suyun değerini önemsemememize rağmen suyun özellikleri saymakla bitmez:
-Besin öğeleri ve metabolik atıkları taşımak,
-Vücut ısısını ayarlamak,
-Vücudun eklem yerlerinde ve iç organlarda kayganlığı sağlayarak sürtünme ve aşınmaları önlemek,
-Darbelere karşı koruma sağlamak,
-Vitamin, mineral, aminoasit, glikoz ve diğer moleküller için çözücü madde olmak gibi birçok önemli görevi var. Ayrıca kas, kemik ve tüm organlarımızın yapısında bol miktarda bulunuyor.
Su, iştahı doğal olarak bastırır ve vücudun depolanmış yağları metabolize etmesine yardımcı olur.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, alınan su miktarı azaldıkça vücutta depolanan yağ miktarı artmaktadır.
Besinlerin sindirimi, emilim ve hücrelere taşınması, besin öğelerinin böbreklerden süzülerek atılması ve vücut ısısının denetimi için en önemli besin öğesidir.
Su, enerjimizi artırıyor
Kaslarımızın yaklaşık %75’i, kemiklerimizin %22’si ve kanımızın ise %83’ü sudan oluşuyor. Bir şekilde yeterli miktarda su içmeyip, susuz kaldığımızda beynimizin ve vücudumuzun çalışması yavaşlıyor. Vücudumuzun bölümleri olması gerektiği gibi çalışamıyor, enerjimiz düşüyor ve yorgun-tembel hissetmemize sebep oluyor. Hiç düşündünüz mü, belki de kronik halsizliğiniz yetersiz su içtiğiniz içindir?
Sindirim sistemini düzenliyor
Kabızlık problemi mi yaşıyorsunuz? Lifli gıdalar yiyerek bunu çözebileceğiniz söylendi ama bu gıdaları yemeye başladığınız halde problemleriniz devam mı ediyor? Öyleyse su tüketim miktarınızı bir gözden geçirin. Çünkü lifler, bağırsaklarda çalışabilmek için bol miktarda suya ihtiyaç duyuyor. Eğer yeterli miktarda su tüketimi olmazsa, tam tersi bir etkiye sebep olup, kabızlık probleminizi daha da vahim bir hale getirebiliyor.
Kalp Çalışmasını Destekliyor
Kaslar, hareketleri için bol miktarda suya ihtiyaç duyar. Eğer vücutta yeterli su yoksa kan yoğunluğu artar ve kalp bu kalınlaşmış kanın vücutta dolaşımını sağlarken gereğinden fazla efor sarfederek aşırı yorulur. Eğer kalbiniz yeteri kadar güçlü değilse, bu durum ileride ciddi kalp rahatsızlıklarına sebep olabilir. Yapılan bir araştırma sonucunda, günde 5 bardaktan fazla su içen insanların kalp krizi riskinin, günde 2 bardak içenlere göre %41 oranında daha düşük olduğu bulundu. Su tüketiminin ne kadar önemli olduğunu göstermeye yetecek bir çalışma değil mi? Ayrıca, solunum yollarımızı temizlediği için, alerji ve soğuk algınlıkları için de son derece etkili olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Cildi Temizliyor
Birçoğumuzun da bildiği gibi bol miktarda su içmek, cildimiz için de faydalı. Cildin nem dengesinin sağlanmasına ve sivilceye neden olan toksin ve bakterilerin uzaklaştırılmasına da yardımcı oluyor. Daha parlak ve daha sağlıklı bir cilt için ilk adım, yeterli su içmektir!
Su kilo verdirir mi?
En çok merak edilen konulardan biri de budur. Direkt olarak böyle bir şeyden bahsedemeyiz ama “su, kilo vermeye yardımcı olur” diyebiliriz. Araştırmaların ortaya koyduğu bir durum var: Pek çok kişi, çoğu zaman susuzlukla açlığı karıştırıyor; yani vücudun su isteğini, yeme isteği olarak algılıyor, bu da fazladan kalori alımına sebep oluyor. Ayrıca suyun iştahı baskılayıcı etkisi de var. Yemekten önce yarım litre (iki büyük bardak) su içen kişilerin, normalde aldığından %13 daha az kalori aldığı ortaya çıkmış.
Günlük ne kadar su tüketilmelidir?
Kilogram başına 30- 35 ml. su alımı önerilmektedir veya en az aldığınız kalori başına 1 ml su tüketmeniz gerekiyor. Genel olarak; günlük yaklaşık olarak 2 litre su tüketimi gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); sıvı kaybını önlemek için kadınların günde 10 bardak, erkeklerin 14 bardak su içmesi gerektiğini belirtmektedir. 1,5 litrenin altına düşmeyin, sporcu veya ağır işçi değilseniz 3.5 litrenin üzerine de çıkmaya gerek yok. Günde 5-6 defa idrara çıkacak kadar sıvı tüketin. İdrar renginiz açık soluk sarı renk hatta şeffaf renkte olmalıdır.