Seçime az zaman kaldı.
Görev süresi dolan belediye başkanları bavullarını toplamaya başladı. Seçime girecek adaylar koltuğu alabilmek için yoğun mesai harcıyorlar. Yerel seçimler, genel seçimlerden epey farklı. Her seçim bölgesinde dinamikler değişiyor. Siyasi partilerin ülke genelindeki algılarıyla, yerellerdeki algıları da farklılık gösteriyor. Böyle olunca başkan adaylarının profili ile belediye meclis üyelerinin profili ayrı ayrı önem arz ediyor.
Seçime girenler kadar belediyelerde sabit duranlar da önemli. Özellikle belediye başkan değişikliği olma ihtimali yüksek olan yerlerdeki belediyecilerin durumlarını mercek altına almak gerek.
KİM BAŞKAN OLACAK?
Belediyeciler, seçilme ihtimalini yüksek gördükleri adayları markaja almaktan çekinmiyor. Kadro, maaş çıkarları doğrultusunda hareket eden belediyeci dostlarımız yetki ve sorumluluk alanlarına adayla yakınlaşmayı da ekliyorlar bu dönemde.
Bir anda beş senedeki performaslarında vites büyüten belediyeciler, yıllarca bir projenin yapılamamasına dair sürdürdükleri çabayı geçici olarak üretken hale getirebiliyorlar.
Belediyelerin siyasi yarışlara sahne olmasını fırsata çeviren belediyeciler ise ortaya bir proje fikri attığınızda, çalışmanın nasıl ve hangi koşullarla yaşama geçemeyeceğine odaklanarak tartışmaya başlarlar. Bir tartışmanın üretken hale gelmesi için olumlu yaklaşımın değeri tartışılamaz halbuki.
Şimdi tüm seçime girecek adaylar ortaya koydukları projelerin gerçekleşebilmesi için üretken kadrolara ihtiyaçları olduğunu hatırlamalı. Böylelikle gerçek tartışma ortamlarının zeminini yine kilit ekip arkadaşlarıyla mutlaka şimdiden hazırlamalı.
SEÇİM SONRASI HALLERİ
Seçimlerden sonra her türlü belediyeciyle karşılaşmak mümkün olduğu için güven bunalımına da şimdiden hazırlanmalı. Çünkü ilk 3 ay boyunca özellikle birebir görüşmelerde herkes birbiri hakkında olumsuz ifadeler sarfedecek. Yani projelerle ilgili planlama yapmaya geçmeden önce insan kaynakları planlamasının sağlıklı yapılabilmesi zaman alabilir.
Belediyecilik yeterlilikleriyle övünmek Türkiye’de çok kolay değil. Çünkü öyle çok olumsuz örnek var ki belediye personeli olmanın algısı maalesef iç açıcı değil.
Bu algıyı olumluya dönüştürmek yine seçimle göreve gelecek başkanların görevi. Her söylemde ve eylemde kurumsal bakış açısı sistem düşüncesiyle birleşerek karşımıza çıkarsa bir şeyleri dönüştürmek kolaylaşabilir.