Bu gün başlangıçtır, yeniliktir, devrimdir.
1919’un 19 Mayıs Pazartesi gününden itibaren başlayan süreç yaşadığımız bu topraklarda soluksuz bir toplumsal dönüşümün başlangıcıdır. Devrimin öncüsü Mustafa Kemal Atatürk, o gün 38 yaşındaydı. Bir genç olarak O’nun, o gün ne hissettiğini ve hangi duygularla Bandırma Vapuru’na adım attığını anlamaya çalışmak bizi cesaretlendirebilir.
Henüz 40’ına varmamış genç insanların çıktığı mücadele somut adımlarla ilerlerken her koşulda, dahil eden ve kollektif hareket eden kongreler, toplantılar sürecini başlatmıştır 1919’da. Bu süreç, ülkenin farklı illerinden gelen temsilcilerle birlikte şekillendirildi. Birbirine güvenen, destek olan ve birbirlerininin her koşulda arkasında duran bir ekip vardı 1919’da. Samsun’dan başlayan ‘kadro hareketi’ önce memleketin kaynaklarını koruma, vatandaşların sömürülmesine engel olmak için kuşatılan kentleri geri kazanma amacıyla ‘Kurtuluş’u savundu, direndi.
1919’dan 1938’e kadar, her adımda yenilik, her adımda ülkenin huzuru ve refahı için bir mücadele söz konusuydu. Ekiplerin en çok ihtiyacı olan ‘ilkeler’ oluştu o yıllarda. Devletin geleceğini güvence altına almak için altı temel ilke üzerinde, herkesin anlayabileceği bir sistem kurulmak istendi.
Süreci anlayanlar, anlamaya çalışanlar olduğu kadar anladığını sananlar, anlamış gibi yapanlar oldu. Bununla birlikte ömür billah anlamamaya direnenler de vardı. İşte, anlamamak için direnenler hiç yok olmadı. Ortaya konulan sistem ‘yok etmek’ üzerine değil, ‘var etmek’ ve özgürlükleri korumak, savunmak üzerineydi bu yüzden herkesin biraz olsun anlaması ve mücadeleye destek olması için çaba gösterildi. Geçmişten miras kalan tüm kötülükleri temizlemek için de bir mücadele vardı bu yenilenme sürecinde.
20 Mayıs 1938’de ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlanması kararlaştırılan 19 Mayıs, ölümünden önce Atatürk’ün mirasını kimlere emanet ettiğinin ilanıdır.
Bu günü sadece gençler anladı.
Samsun’da atılan adımı anlayan 68 gençliği, Samsun’dan Ankara’ya, 1 Kasım 1968’de ‘Mustafa Kemal’i Anma Yürüyüşü’ düzenledi. 21 yaşının içinde olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının örgütlediği bu yürüyüşün başlangıç noktasının Samsun olması ve Atatürk’ün 10 Kasım’da vefatını anma günü ile birleşmesini anlamak gerek.
1973 yerel seçimlerinde Gültepe Belediye Başkanı seçilen Aydın Erten, o yıl 31 yaşındaydı. Samsun’u anlamıştı ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye Başkanı olarak İzmir’de bir devrimci yerel yönetim anlayışının öncüsü olmuştu.
78 gençliğinin yerelde örgütlenerek Belediye Başkanı seçtirdiği Fikri Sönmez 1979’da görevi ara seçimle devraldığında 41 yaşındaydı. Mahir Çayan ve ekibiyle hareket eden Fikri Sönmez, yerelden genele örgütlenme sonucu halkçı, laik ve sosyal hukuk devletinin oluşması mücadelesinde rehberdir.
Bugüne geldiğimizde üç yıl önce yine gençler fitili ateşledi. Gezi’de biz vardık, gençler olarak bulunuyorduk.
Gezi’yi anlamaya çalışan gençler olarak yerelde örgütlü mücadeleyi savunduğumuz için mücadele ediyoruz.
Bugünü 1981’de dedikleri gibi ‘Atatürk’ü Anma’ için değil, ‘Atatürk’ü Anlama’ için kutlayalım. Bugün gençleri dinlemek, anlamak, gençlerin enerjisinden yararlanmak için başlangıç olsun.
- - - -