Bu yazıyı önümüzdeki hafta kalem alacaktım fakat 2020’den dönüp 2019’a dair yazıp, değerlendirme yapmaktansa 2019’dan 2020’ye ilişkin konuşmanın öneminin daha önemli olduğunu düşündüm. Bu yazı bir yanıyla da bu köşenin 2019’daki son yazısı.

İnsanlar geride kalan her yıla genellikle ‘geçip gitse de kurtulsak’ gözüyle bakar ya sanırım bu biraz da geçen zamanın geri gelmeyecek olmasından kaynaklanıyor. O sebeple her yeni gelen senede ‘iyi bir yıl’ dilenir. Şimdi kalkıp 2019 çok güzeldi diyecek halim yok. Ancak 2019’a da hakkını teslim etmemiz gerek diye düşünüyorum. 2019, Türkiye’nin demokratikleşme yolunda önemli dönüm noktalarını içerisinde barındıran bir yıl olarak hatırlanacak

***

Türkiye 2019’u bunlarla hatırlayacak...

- Tekrarlanan İstanbul seçimleri,

- Türkiye siyasetine hızlı bir giriş yapan Ekrem İmamoğlu,

- HDP’li Belediyelere atanan kayyumlar, HDP’li Belediye Başkanları’na yönelik tutuklamalar,

- CHP’li bir belediyeye ilk kez atanan kayyum,

- Kanal İstanbul,

- Siyanür ile intihar eden insanlar,

- Rap müziğin önlenemez yükselişi

***

İzmir 2019’u bunlarla hatırlayacak...

- Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi direnişi,

- Aliağa Belediyesi’nden atılan emekçilerin direnişi,

- Urla Belediyesi’ne atanan kayyum,

- Gökdelen tartışmaları,

- İzmir’in ormanlarında yaşanan yangınlar

- Aziz Kocaoğlu’nun koltuğuna Tunç Soyer’in gelişi

***

2019’un olayı: 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri

2018’den 2019’a 31 Mart’ta yaşanan yerel seçimlerin rüzgarıyla girmiştik. 2019 bitmesine sayılı günler kaldı. Ancak 31 Mart ve 23 Haziran’da yaşananlar hala çok etkin bir biçimde gündelik hayatımıza etki ediyor.

Bunun İzmir’de yansıması ise yerel yönetimlerde yaşanan köklü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor.

2019’un siyasetçisi: Ekrem İmamoğlu

2019’un müziği: Şanışer- Susamam

2019’da bırakmak isteyeceklerimiz: Ekonomik krize bağlı olarak insanların siyanür ile toplu intiharları, ayrımcılık, faşizm...

2020’de 2020’den sonra da hatırlayacaklarımız: Mutlak gücü elinde bulunduran iktidar sahiplerinin de günü geldiğinde kaybedebileceği...

2019 bitmeden okunması gereken kitap: Barış İnce- Sarsıntı

Bu yazının yazıldığı Cuma günü itibariyle bitirmek üzereyim. Bu yazının yayınlandığı Cumartesi günü içerisinde kitabı edinirseniz Salı gününe kadar bitirebilirsiniz diye düşünüyorum. Ben neden daha önce okumadım dedim kendi kendime.

2019 bitmeden izlenmesi gereken tiyatro oyunu: Aziz Nesin Kabare (Meraklılarına duyurulur, oyun 3 Ocak Cuma akşamı Selehattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde sahnelenecek)

2019 bitmeden izlenmesi gereken film: Ümit Kıvanç- Ah Asuman

2020’NİN OLAYI NE OLUR?

Bu soruya kendimce birkaç ay önce bir erken seçim olsa 2020’nin olayı olur diyordum. Ancak ‘Kanal İstanbul’ üzerine oluşan kamuoyunun ardından bir Kanal İstanbul üzerine bir referandum yapılsa...

2020’nin olayı da bu olurdu herhalde. Hem sloganı bile hazır: Ya Kanal Ya İstanbul!

***

Ne Türkiye ne de İzmir öngörülebilir değil, 2020’yi hep birlikte yaşayacağımız ve yarına dair umutla bakacağımız günleri beklemek yerine onun için birlikte mücadele içerisinde olalım...