Bundan birkaç gün önce Marmaray'da şöyle bir olay oldu.
Kız arkadaşını 'toplum içinde' öptüğü için bir genç azarlandı. Çünkü bu çok ayıp bir şeydi.
Azarlayan adamın karısı da yanındaydı. O karısıyla hiç böyle şeyler yapıyor muydu?
Ne demekti insan içinde sevdiğini öpmek?
Adam çok kızgındı ve gençleri bir güzel payladı.
"Ahlaksızlar sizin eviniz yok mu?" dedi. Bağırdı çağırdı. Kendinde böyle bir hak görüyordu.
Ona bu hak verilmişti çünkü. Kadın mı kız mı belli olmayan bir kadını ahlaksızın biri öpmüştü.
Destek göreceğine emindi.
Ama öyle olmadı.
Adam o genç tarafından çok pis dövüldü!
Genci adamın üzerinden zor aldılar.
Şiddetin her türüne lanet olsun! Kimden gelirse gelsin. Ama belli ki bir patlama yaşanmıştı.
Toplumun belli bir kesimi balon gibi şişti, şişti, şişti. Daha doğrusu şişirildi. Yanardağ gibi patlamasına toplu iğne kadar bir neden yetecek olan milyonlardan biriydi o genç. Marmaray'da patladı.
***
Oysa adımın Öncel olduğu kadar eminim o adam ve karısı her gün ATV'de hiç kaçırmadan iki tane gündüz kuşağı programını izliyordu.
O programlarda kendi mahallesinin insanlarının akıl almaz ilişkilerini izliyordu.
Tiktok'tan bulunan adamlara kadınlara kaçan bol çocuklu Anadolu insanlarını.
Ama rahatsız olmuyordu.
Çünkü imam nikahı diye bir şey vardı. Asıl önemli olan o idi.
Çok eşli hayatı normalleştirmiş insanlar.
Kendilerinden olmadığını düşündükleri iki genç birbirini öptü diye çok rahatsız oldu.
***
Hadi oradan amca... Ve benzerleri!
Hadi oradan!
Gözünüz aydın! Topluma zerk edilen zehir tuttu.
Artık tahammül sınırı aşıldı.
Herkes istediği gibi yaşasın, dilediği gibi giyinsin, herkes eşit muamele görsün diye özgürlük ve demokrasi uğruna savaşan insanların anlayışı ve iyi niyetini aptallık, eziklik olarak yorumlamadınız... Artık yetti!
Dini alet ederek büründüğünüz ahlak bekçiliğinizden sizi "görevi kötüye kullanma" sebebiyle azlettik.
Sokak ortasında dayak yiyen kadınları siz 'aile meselesidir karışmayız' diye porno izler gibi izlerken o kadınları vahşi adamların elinden kurtaran da biziz...
Öldürüldüklerinde katillerinin peşine düşen de...
Sevdiğimizi istediğimiz yerde öpen de...
Siz kimsiniz? Kimsiniz?
Çoğunluk falan değilsiniz.
Dünya karardıkça insanlar aydınlanıyor.
Barış, sevgi, birlik kovalayanlar romantik ezikler değil artık.
Özgürlük neferleri...
"Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Zihnin var olmadığı anda evrenle bir olursun; evren kadar sınırsız oI."
***
Sınır tanımayanlara selam olsun.