En baştan söyleyeyim… Sizde durumlar kötü olabilir ama lütfen bana gıcık olmayın.

Yazıyı sonuna kadar okuyun.
Bu yılın ilk altı ayının Z raporu benim için şöyle: Ben en azından şu ana kadar 2024’den razıyım!
Ülkede dünyada her şey bu kadar b**tan giderken sen bunu nasıl söylersin demeyin.
Bu kişisel bir rapor.
Evet, genelde her şey zebani enerjisinde biliyorum. Ama kişisel olarak hayatlarımız da devam ediyor. Ya hani…
Yok yok, âşık falan olmadım.
Hala yalnızım. Hatta son üç senedir ailesiz ve yapayalnızım.
Ama sizinle paylaşmadığım, paylaşamadığım neler yaşadığımı bir bilseydiniz şu andaki normale dönmenin benim için bir mucize olduğunu bilirdiniz.

***

Dediğim gibi müthiş bir adam bulup mutluluktan havalara uçmadım.
Gömü bulup zengin de olmadım.
Kucağımda yitip giden kayıplarım da cennetten geri dönmedi.
Sanırım artık ezilecek, kırılacak, üzülecek yok olmak isteyecek kadar beni çürütecek her şeyi yaşadım, bitti.
Bu kadar ağır, hazin hikâyeler yaşadığında önünde iki seçenek oluyormuş.
Ya kendine acımaya devam edip rezil kepaze olarak yitip gideceksin ya da düştüğün yerden bağıra çağıra acı çeke çeke kalkıp yola devam edeceksin.
Bilinçli değil ama ben ikinciyi seçtim.
Ya da kendime her zaman ki gibi haksızlık etmeyeyim, bilinçliydi belki.
Çocukluğumdan beri okuduğum en iyi dostum kitaplar, izlediklerim, dinlediklerim, şahit olduklarım bir tencerede pişti ve bana kudret narı aromalı bir besin olarak geri döndü sanırım.

***

Kudret! Doğru kelime. O kudret narı başkasında değil benim bahçemdeydi.
Bütün işini kendi halleden, kimseye minnet etmeden ihtiyaç duymadan kendi kendini yetiştirenler bilir.
Bazen istiyoruz ki artık teslim olalım. Birileri bizim için düşünsün, emek versin, üzerimizdeki yükü hafifletsin. Ya da en azından onlara verdiklerimizin bir parçasını bize geri versin.
Öyle biri yok diyeceğimi sanmayın. Var öyle birileri.
Ama sizin kendinizden ödün vererek sevginizle besledikleriniz, bedel beklemeden en azından bir vefa bekledikleriniz değil…
O karanlık ruhları etrafınızdan bir cadısüpürgesiyle süpürdüğünüzde ortaya çıkan iyicil ruhlar.
Deli donuna yapışır gibi yapışmayın size zarar verenlere.
Onlardan ne size ne de bu dünyaya hiçbir şey olmaz. Aslında o iyi biri diye başladığınız her cümledeki özne hiç de iyi biri değil. Kabul edin artık.
Sanırım benim kurtuluşum o süpürgeyi elime alıp sonunda tüm bağımlılıklarımdan kurtulmamla başladı.

***

İlk işim mesleğime geri dönmek oldu.
Ve burada özel bir teşekkürü çalıştığım İzgazete hak ediyor.
Aylarca ara verdiğim yazılarıma rağmen beni kovmadığınız için teşekkür ediyorum!
Bir gün geri döneceğime inandılar.  
Ve döndüm.
Şimdi her gün bir yazı yazmak istiyorum eski günlerdeki gibi.
Üretmek beni bu hayata bağlayan ana damardı… Hatırladım.
Sonra bana şöyle bir yeni yazılım yüklendi: Alttan almak, beni üzeni yok saymak, unutmaya affetmeye çalışmak yok!
Dan dan ne varsa ağzımdan kelimeler dökülürken o cadısüpürgesiyle kim var kim yok süpürdüm gitti.
Bahçem zehirli sarmaşıklardan arındı.
Yerine güller açtı.
Dur dur, drama queen’liğim coştu hemen vites küçültelim.
Çok alakasız ama bahçe falan deyince söylemem lazım haftalardır bahçede kabak diye suladığım şey hıyar çıktı!
Mis kokulu yeşil hıyarlar.
Bak işte al sana göklerden bir mesaj daha: Bir hıyar kokusu kabak tadından daha keyifli olabilir!
Denemek lazım.
Mucizeler gerçektir, olmazsa garipseyin.
Mucizeler için yer açmak lazım.