Sosyal medya düzenlemesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. 1 Ekim 2020 tarihi itibariyle de yürürlüğe girecek.
Geçtiğimiz günlerde MHP, konuyu VPN’e kadar da taşıdı. Twitter’ın 2013’ten sonra yasaklanmasının ardından kullanıcılar, çözüm olarak VPN’e başvurmuştu. Şimdilik; MHP’nin sözünü ettiği gibi bir düzenleme yok. Ancak iktidar bloğu buna ihtiyaç duyduğu anda hızlıca adım atacaktır.
Erdoğan’ın söylemlerinin hemen ardından çalışmalarına başlanan sosyal medya düzenlemesi en çok da bağımsız gazetecileri ve internet medyacılığını olumsuz etkileyecek.
Yeni düzenlemede satır arasında kalan ve en çok dikkat çeken konu, sosyal medya kullanıcılarının unutulma hakkına sahip olacak olması. Unutulma hakkı fikri ilk kez 2012 yılında Avrupa Komisyonu'nun adalet ve vatandaşlıktan sorumlu üyesi Viviane Reding'in açıklamalarıyla gündeme gelmiş. "Unutulma hakkı", kısaca kişi ve kurumların internette kendi adlarıyla arama yapıldığında derlenen sonuçlar arasında kendileriyle ilgili bilgi, fotoğraf, belge gibi verilere yer verilmemesini isteme hakkıdır”*
Türk hukukunda ise bu terim ilk kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17 Haziran 2015 tarihli kararında kullanılmış**. Burada söz konusu “unutulma hakkı” , "Üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı" ifadeleriyle tanımlanmış.
Konuyla ilgili sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde tartışmalar sürüyor. Cumhurbaşkanı’na Hakaret suçlamasının bu denli fazla olduğu Türkiye’de sosyal medyaya ilişkin düzenleme hele hele “unutulma hakkı”, yönetenlerin çok kolay bir biçimde manipüle edebildiği bir alan olarak kenarda, sosyal medya düzenlemesinin yürürlüğe gireceği 1 Ekim 2020’yi bekliyor.