Süper Lig’in son haftasına gelindiğinde ligden el çektirilen 13 hakem, MHK Başkanları ve TFF Başkanı’nın istifası hem ülkemizde hem de Avrupa gündeminde Süper Lig tescil edilecek mi sorularını beraberinde getirdi.
Küme düşen takımlarımız ve diğer kulüplerin yaptığı açıklamalar, spor gündeminde az da olsa yer buluyor. Birçok açıklamada, “Trabzonspor şampiyon olsun fakat düşme kaldırılsın mahiyetinde.” Bunun sebebi güçlünün adaletinin işletiliyor olması olabilir mi?
Hiç düşündünüz mü? Şampiyon olan takımın bayrağı TBMM duvarlarına kadar asılmışken, bu ligin tiyatrodan ibaret olduğu apaçık ortadayken, bu ligin tescil edilmemesi mümkün mü? Bize göre değil fakat Gezi’den beraat edip, aynı gün casusluktan tutuklanan ve adaletsiz bir yargı önünde müebbet hapis cezası alarak ceza evinde rehin tutulan Osman Kavala ve arkadaşlarına yapılan adaletsizlik gibi bu konuda da güçlünün adaleti işleyecek.
*****
“Şampiyonlukta Damat Katkısı” yani ŞDK ile son yıllarda FFP’yi aşarak Avrupa kupalarına katılan, eski Ulaştırma Bakanı Cavit Turhan’ın şampiyonluk sözleri ile desteğini sunduğu, meclise açılan bayraklar ve devlet kurum ve kuruluşlarının Akyazı’dan aldığı milyonluk localarda birilerine edilen özel teşekkürlerle, zaten bu ligin tiyatrodan ibaret olduğu gün gibi meydandadır.
İşte tam da bu yüzden;
Adaletin olduğu yerde, güçlüler yoktur.
Güçlülerin olduğu yerde de adalet yoktur.
Çünkü adalet, bir güneş gibidir, herkesi aydınlatır.
Güçlülerin adaleti ise ampul gibi, yalnız etrafını aydınlatır.