Anket sonuçlarıyla seriye devam edelim ve herkesin merak ettiği oy oranları üzerinden değil, seçmenin erken seçim yapılması konusundaki destekleri üzerinden oy verdikleri partilere güven eğilimleri konusunda bir sorgu yapalım istiyorum bu hafta. Bu yazıda ‘’eski muhalefet’’ diye bahsedeceğim CHP, İyi Parti ve HDP seçmeni ne düşünüyor bu konuda? Ve ardından ‘’yeni muhalefet’’ diye de Deva ve Gelecek Partisi’nin seçmenlerine bakalım istiyorum öncelikle.
Eski muhalefet diye tabir ettiğim CHP, İyi Parti ve HDP’ye oy verdiğini söyleyen seçmen tam ortadan ikiye bölünmüş. %50’si erken fikrini destekliyor. Desteklemeyen seçmen oranı ise %25-%35 arasında değişiyor. Bir kısmı da kararsız/fark etmez noktasında. Burada dikkat çeken daha çok büyükşehirlerden ve kent merkezinden oy olan CHP ve İyi Parti seçmeni, HDP seçmenine göre daha yüksek bir eğilimle erken seçimin gerekli olduğuna inanmıyor. Ya da bu erken seçimin ülkeye fayda getireceğini düşünmüyor. Ya da üçüncü bir seçenekle seçimlerin sonuç değiştireceğine inanmıyor. HDP’de bu oranın daha düşük olması ise eski muhalefet partileri içinde, seçimlerin sonuçlarından bağımsız olarak, ülkede gidişatı değiştireceğine inancı kayyum/dokunulmazlık kararları sonucunda biraz kırılmış gibi. Böyle bir karar alınırsa, bu seçmende de bir motivasyon artışı olacağını düşünüyorum ayrıca. Çok hızlı organize olabilen, müthiş bir iletişim ve duygu bağı olan bu seçmenin, devletin uyguladığı bu baskılarla yıldırılmış olma ihtimalini hiç düşünmüyorum.
Eski muhalefet partilerine oy veren seçmenin en az yarısı, erken seçimin zararlarına rağmen ‘’hodri meydan’’ diyor özetle. Partilerine ve ittifaka tazelenmiş bir güven söz konusu yani.
Yeni kurulmuş muhalefet -ne kadar muhalif olacaklarını göreceğiz, bu konuda oldukça kötü bir sicil ve ağır bir bagaja sahipler çünkü- partilerine oy vereceğini bildirmiş olan seçmen ise %80’nin üzerinde ezici bir çoğunlukla erken seçime karşı. Nedeni çok basit. AKP ve MHP’nin ne yapıp edip seçimde kendilerini yok edeceğini ve çok erken bir seçimin adeta ‘’ölü doğum’’ getireceği korkusu yaygın Davutoğlu ve Babacan seçmeninde. Haklılar da. İyi Parti’yi seçime sokmamak için MHP’nin yaptıkları, SP’yi seçime sokmamak için AKP’nin yaptıkları düşünülünce bu korku çok anlaşılabilir. Daha iyimser bir bakışla şunu da söylemek mümkün: Daha kurulur kurulmaz, 3-5 puan arası gözüken oy oranları, zaman geçtikçe kendi lehine artacağı inancı hakim bu seçmende. Çünkü, koptukları -dediğim gibi bu konu henüz ispatlı değil- AKP geleneğini en iyi onlar biliyor. Muhtemelen yakın çevrelerinin bir süre daha kendilerini gözleyerek AKP sevdasından vazgeçeceğini düşünüyor ve AKP’den kopuşun somut gerekçelerinin yakın ve orta gelecekte daha da artacağını öngörüyor olabilir bu seçmen.
Gelelim asıl önemli olan kısma. Cumhur İttifakı seçmeni ne düşünüyor erken seçim konusunda? %80 gibi seçmen ‘’HAYIR’’ yanıtını veriyor bu soruya. Erken seçimin ülke menfaatine olmayacağını düşündüğünden değil elbet. En temelde yatan neden, erken seçim olursa iktidarı mutlak bir biçimde kaybedeceklerini AKP ve MHP seçmeni biliyor. Kendi içlerinden çıkan partilerin yükselişi, Millet İttifakı ve özellikle CHP’li belediyelerin pandemi salgınını çok iyi yönettiğine dair kamuoyunda oluşan güçlü algı, Cumhur İttifakı’nın her geçen gün otokratikleşme dozunu yükseltmesi, ekonominin Damat Bakan Albayrak’ın açıklamalarının tersine çok kötüye gittiğini bilmesi gibi nedenler bu seçmeni ürkütmüş belli ki. Korku dağları sarmış karşı mahallede.
Psikolojik üstünlük nedir sorusunun yanıtını yukarıda okudunuz sevgili okur. Bu üstünlük ve özgüven muhalefet lehine doğru geliyordu aslında bir süredir. Ama görünen o ki pandemi dönemi algısı muhalefetin kendisine, partisine, partili belediye başkanlarının icraatlarına göre hayli perçinlenmiş vaziyette en azından. Bunun zaman ilerledikçe artacağını düşünüyorum ayrıca. Çünkü, yukarıda sadece bir sözcükle bahsettiğim ekonomideki gidişat ne yazık ki gün geçtikçe büyük bir krize dönüşecek. Ve o zaman da geri dönülmez bir baş aşağı düşüş başlayacak Cumhur Mahallesi’nde. Bunu ben değil, yukarıdaki oranları bize veren seçmen söylüyor; ülkenin en büyük sorunu nedir sorusuna şu yanıtı veriyor: %39 ekonomi, %20 işsizlik, %9 geçim sıkıntısı, %6 pahalılık diyor halk. Yani halkın %75’ine yakını ekonominin gün geçtikçe büyük bir batağa saplandığının farkında. Bu algının değişmesi artık mümkün değil. Çünkü bu bir algı değil artık. Halk iliklerine kadar hissediyor parasızlığı, işsizliği ve enflasyonu.
Hadi Millet İttifakı partileri. Sıra sizde. Mahallenizin seçmeni sizden daha çok güveniyor size. Az bir gayret. Az bir cesaret. Seçmenini ötekileştirmeden, oy verdikleri AKP ve MHP’yi en sert şekilde eleştirerek ve bu muhalefeti sokakta, pazarda, esnafla, emekliyle, sivil toplumla birlikte örmek bizi bu neredeyse 20 yıllık zulümden kurtaracak. Seçmeniniz hazır. Az cesaret. Hadi.