Yaşam
Çok yakından sevgilim olur
Acının kıylarına tutunup
Büyütürüm sevgileri
Kızımın adı sevgi
Oğlumun adı barış
Ölüm
Ancak bir kez yakalar beni
İnadına uyanırım her sabah
İnadına kurarım ben saati
Kızımın adı sevgi
Oğlumun adı barış
Edip Akbayram
Milyonların katıldığı Muharrem İnce mitinginden sonra, Muharrem İnce ile geçmişten bu yana yol arkadaşlığı yapmış bir arkadaşım aynen şöyle dedi: “Yıllardır Messi’yi yedek kulübesinde oturtmuşlar. Adam uzatmalarda oyuna girdi, duble hattrick yapıyor.”
MİTİNGİN BAŞARISININ SEBEBİ
Katılan herkes yaşadı ve gördü; alana girmek, alanda adım atmak hatta bazı yerlerde nefes almak bile zordu. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyip geçeyim: Böylesi bir mitingi organize edebilecek herhangi bir örgütlülük yok İzmir’de. Bu mitingin başarısı, Muharrem İnce’nin yarattığı hava üzerine İzmirlilerin kendiliğinden sel olup Gündoğdu’ya akmasında gizli.
KLASİK BİR CHP MİTİNGİ DEĞİL
Alanda birçok kişiden Muharrem İnce’nin mitingini 13 Mayıs 2007’de aynı meydanda yapılan Cumhuriyet Mitingi ile kıyaslamasını istedim. 2007’de Gündoğdu’da olan hemen hemen her sorduğum kişi, Muharrem İnce’nin mitinginin daha kalabalık olduğunu söyledi.
Bu neden önemli?
-Cumhuriyet Mitingi, dün yapılan mitinge kadar İzmir’in rekoruydu ve rekor kırıldı.
-Cumhuriyet Mitingi öfke mitingiydi, Muharrem İnce mitingi umut mitingi oldu.
-Cumhuriyet Mitingi güçlü bir muhalefet mitingiydi, Muharrem İnce mitingi iktidara yürüyüşün mitingi oldu.
-Cumhuriyet Mitingi’nde daha homojen bir kitle vardı, Muharrem İnce mitinginde heterojen bir kitle toplanmıştı.
KIZIMIN ADI SEVGİ, OĞLUMUN ADI BARIŞ
Alanda sadece bir tek HDP ve birkaç İYİ Parti bayrağı olmasına rağmen, binlerce HDP’li ve İYİ Partili’nin de Muharrem İnce mitingine katıldığını biliyoruz. Onlarcası sosyal medyadan oyunun rengini belli eden notlarla birlikte mitingden fotoğrafını paylaştı. Bu Muharrem İnce’nin İzmir’de de partisinden çok daha fazla oy alacağının, ikinci tura kalması durumunda ise rekor kıracağının ispatıdır.
Böylesine geniş bir bileşenle yapılan mitingin en güzel yanlarından biri de şarkılardı diye düşünüyorum. Benim favorim, ‘Kızımın adı sevgi, oğlumun adı barış’ şarkısı oldu; İzmir’e de çok yakıştı.
AKPINAR VE KARABAĞ EKİBİNDEN İKİ KÖTÜ HATA
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, STK’lar ve sendikalarla buluşmak üzere birkaç gün önce İzmir’e geldi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra kurum temsilcileri CHP liderine sorularını sordu. Kurum temsilcisinden çok CHP üyeleri ve bir yerlere aday adayı olanlar konuşunca, soru-cevap bölümü beklenilen kadar verimli olmasa da Kılıçdaroğlu’nun niyeti gayet pozitifti. Kontrol edilemez hal aldığı için git gide verimi düşen soru cevap bölümünde, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’a yakın olduğu anlaşılan biri mikrofonu kaparak ‘Karşıyaka Belediye Başkanımız Hüseyin Mutlu Akpınar’dan Allah razı olsun’ dedi. Sanırım bu olay Akpınar’ın da pek hoşuna gitmemiş olabilir.
Bir benzeri ise Muharrem İnce mitinginde gerçekleşti. Muharrem İnce’nin korumaları tarafından Çiğli mitinginde sahneden atılan Bayraklı Belediyesi işçisi, dünkü mitingin sonunda sahneye çıkarak, kendisini telefonla arayıp özür dileyen İnce’ye çiçek verdi. Buraya kadar her şey güzel… Kısaca konuşma yapmak üzere mikrofonu alınca o da Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a ‘selam’ gönderdi. Tahminimce bu durum Karabağ’ın hoşuna gitmiştir.
Bunları belediye başkanları ya da ekipleri mi organize ediyor bilemiyorum ama CHP’nin belediye başkanlarının hâletiruhiyesi böylesi çıkışlara zemin hazırlıyor. Maalesef Akpınar ve Karabağ şahsında son bir haftada ortaya çıkan bu iki küçük örnek, belediye başkanlarının önemli bir kısmının bu kadar önemli bir seçim öncesinde dahi akıllarının yaklaşan yerel seçimlerde olduğunu gösteriyor.
Ezcümle: CHP İzmir’de bu dönemde bile oylarını çok ciddi oranda arttıramıyorsa, bunda kabahatin çoğu yerel yönetimlerde.
6 MI, 7 Mİ, 8 Mİ ÇIKAR?
İki bölge için de CHP’nin ne kadar milletvekili çıkaracağı konuşuluyor. Ama bunu sanırım sadece CHP’nin adayları, il ve ilçe yöneticileri konuşuyor. 1 Kasım’da 7’şer vekil çıkarıp; böylesi bir atmosferde ‘6’da da kalabiliriz’ demek kendine güvensizliktir, ‘geleni ve gitmekte olanı' anlamamaktır… ‘İYİ Parti gerçeği’ diye basmakalıp haline gelmiş ‘tekerleme’nin, şişirilmiş bir şey olduğunu, CHP’li yöneticiler belli ki ancak 24 Haziran’da görecekler.
Kaldı ki mesele 2,3 milletvekili meselesi değil kesinlikle. 7 mi çıkar 8 mi çıkar tartışması maalesef ‘politik goygoy’ olmaktan öteye gidemiyor. Ve milyonlarca İzmirli de açıkçası bunu değil, meclis çoğunluğunun nasıl alınacağını, iktidarın nasıl değiştirileceğini düşünüyor.
İL ÖRGÜTÜ İKTİDAR OLMAYA HAZIR MI?
Bu sorunun cevabı kesinlikle hayır… Şahsi fikrim de bu yönde olmakla birlikte, mevcut yönetime oy vermiş olan onlarca CHP’li bile mevcut yönetimi başarısız buluyor. Muharrem İnce mitinginde kürsünün kuruluş pozisyonu ve şekline kadar, şu seçim sürecinde yönetimin başarı ile kotardığı neredeyse çok az iş var. Seçim kampanyasını büyük oranda adaylar, ilçelerdeki gönüllüler ve Muharrem İnce’nin ülke çapında estirdiği rüzgâr kurtarıyor. Yani ezberle, tekrarla, geçmiştekinin ‘aynısını’ yapmaya çalışmakla olmuyor. Belli ki seçim sonucu nasıl olursa olsun, CHP’yi tepeden tırnağa bir değişim bekliyor.
İZMİR’DEN KABİNEYE İSİMLER YAZISI…
Bu yazıdan bir önceki yazım, -‘Kabineyi İzmir’den kursak’ başlıklı yazı- fena okunmadı. (OKUMAK İÇİN TIKLAYIN) Dönüş yapan, takılan, gülen ya da onay verenler de oldu. Dikkatleri ‘iktidar yaklaşıyor’ duygusuna çekmek üzere yazılmış bir yazıydı. Ama durum şu, İzmir’den kabineye bolca isim girmesi çok zor görünüyor.
Bu kısmı şimdilik küçük bir not ekleyerek geçeyim: Muharrem İnce, Genel Başkanlığa aday olduğu son CHP kurultayında kendisine olmadık laflar söyleyenleri asla unutmaz. ‘Hepimizin Cumhurbaşkanı’ olması ile burası arasında ‘ince’ bir çizgi var. Dikkat.
İKİ MİLYON HEDEFİ TUTTU, ŞİMDİ SIRA YÜZDE 85’TE…
Muharrem İnce dünkü mitingden önceki programında 21 Haziran mitingi için çıtayı 2 milyon olarak belirlemişti. Üç aşağı, beş yukarı bu hedef tuttu. Şimdi ikinci turda yüzde 85 hedefini attı ortaya. 24 Haziran’da meclis çoğunluğu sağlanır da Muharrem İnce, Tayyip Erdoğan’ın karşısında ikinci tura kalırsa, İzmir’in bu hedefi tutturmasının önünde hiçbir engel yok.
Kendine ve halka güvenmeyenler dışında…
Kişisel kanaatim ‘Bu iş tamam’ yönünde.
Bir dönem kapanıyor.
2 gün sandıkları korumaya, ondan sonra ise iktidar değişince ne yapılacağına odaklanmak gerek.
Zafer muhteşem olacak!