İzmir’de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ isminde biri var. İzmir’e faydalı olacak tek bir icraatını vakıf olmadığımız Sayın Hamza Dağ arada bir ortaya çıkar, popülist açıklamaları ile İzmir kamuoyunda gündem yaratmaya çalışır. Yaptığı açıklamalar bazen İzmirlileri, bazen de tüm Türkiye’deki muhalefeti sinirlendirir. Dağ’ın açıklamalarına sadece muhalefet değil, zaman zaman da AK Parti çevrelerinden de tepki gelir.

Mesela Hamza Dağ’ın girişimi ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu konu alan bir “CHP Yalan Üretim Merkezi” adlı skandal bir animasyon filmi yaptırılmıştı. Film AK Parti çevrelerinde bile kınandı, hemen yayından kaldırıldı.

Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu Türkiye gündemi oldu, Hamza Dağ “Şükür ‘Barınamıyoruz’ diyen öğrenci görmüyoruz” dedi.

AK Partili Kürşat A.’nın lüks araç içerisinde uyuşturucu kullanmasını eleştirdi, “AK Parti’ye yakın Osmanlı Ocakları Hamza Dağ’ı istifaya çağırdı.”

Kılıçdaroğlu İstanbul Sözleşmesi iptalini eleştirdi, AK Partili Hamza Dağ “Partisindeki tacizleri bile soruşturmayan meymenetsiz! Senin de siyasi ömrünün bitmesine az kaldı” dedi.

Bütün bu söylemlerin mimarı Sn. Hamza Dağ şimdi de “Nükleer tesisin ve Karadeniz gazının devreye girmesi, dünyadaki emtia fiyatlarının da bahar aylarıyla birlikte düşmesiyle inşallah temelden bir çözüm olacak” dedi. Yani şu sıralar toplumda çok büyük bir tepki yaratan elektrik ve gaz zamlarının Nükleer ve Karadeniz Doğal Gazı ile telafi edileceğini açıkladı.
Nasrettin Hoca’nın fıkraları solda sıfır kalır…
AK Parti’yi elektrik faturaları değil ama AK Partili aklı evvel hazretlerin milletin aklı ile bu kadar dalga geçmeleri götürecek.

NEDİR BU AKKUYU NÜKLEER?
Akkuyu Nükleer konusunda ise gerçekler çok farklı. Yapılan anlaşma neticesi Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) 2040 yılına kadar yüksek tarifeyle elektrik alınacak. 15 yıl boyunca kilovatsaat başına 12.35-15,83 dolar/cent arasında değişen alım garantisi verildi. (200 kuruş/kilovatsaat). Türkiye’de bugün piyasa fiyatı ise kilovatsaat başına 3-4 dolar sent (32-54 Kuruş/kilovatsaat) tutarındadır.

Yani, şu anda elektrik üreticilerinden 54 kuruş ortalama ile alınan bir kilovatsaat elektrik, Akkuyu Nükleerden 200 kuruşa ve üstüne alınacak. Yani devlet Akkuyu'dan aldığı her kilovatsaat için 146 kuruş zarar edecek, bu fark milletin sırtına yüklenecek. Bu fiyat alım garantisi piyasanın üç katı. Enerji Bakanı Dönmez bir soru önergesi üzerine geçenlerde mecliste yaptığı açıklamada, bu anlaşmayı (ESA) imzaladıklarını onayladı. Dönmez, “İlk iki ünitede elektriğin yüzde 70’i, diğer iki ünitede elektriğin yüzde 30’u Elektrik Satın Alma Anlaşması (ESA) kapsamında 15 yıl boyunca ortalama kilovatsaat başına 12,35 dolar sent üzerinden satın alınacak” dedi, enerjide yediğimiz kazığı itiraf etti.
AK Partili Enerji Bakanı Dönmez de meslektaşı Sn. Hamza Dağ gibi milletin aklı ile dalga geçen açıklamalar yapıyor. Bugünkü piyasa koşullarına göre üç kattan daha fazla olan satın alma garantisi bedelinin “düşük bir değere tekabül ettiğini” savundu.

 

NÜKLEER ATIKLAR NE OLACAK?
Nükleerin esas sorunu ise henüz hiçbir resmi kurum tarafından dile getirilmiyor. Tüketilmiş yakıt çubuklarında yüksek oranda radyoaktif atomlar binlerce yıl aktif kalıyor. Nükleer santrallerde enerji üretmek için izotop uranyum 235 kullanılmaktadır. İzotoplar, Uranyum 235'in çekirdeği 92 proton ve 143 nötron içerir. Serbest kalan nötronlar başka bir uranyum 235'e çarparsa, nükleer fisyon ısı ve elektrik üretimini sağlayan bir zincirleme reaksiyon meydana gelir. Radyasyonlu artıkların on binlerce ile yüz binlerce yıl arasında ömürleri vardır. Radyasyon insan vücudu tarafından emildiğinde hücrelere ciddi şekilde zarar veren alfa radyasyonu yayarlar. Bu nükleer atıklar işlense bile yaklaşık 500 yıl radyasyon yayar. Türkiye’de “Nükleer atık geri dönüşüm santrali” yoktur. Dünya’da şu anda 14 ülkede 57 yeni nükleer santral inşa ediliyor. Ama tek bir yeni atık geri dönüşüm santrali inşaatı ise bulunmamaktadır.

TÜRKİYE’DE ÜRETİLECEK NÜKLEER ATIKLAR NE OLACAK?
Türkiye’de de ortaya çıkacak olan nükleer atık, kullanılmış U-235 çubuklarını nereye atacaklar? Tüm dünyada Nükleer atık depolama tesisleri çok sınırlı. Almanya ve Fransa’daki depolar artık dışarıdan atık kabul etmiyorlar. Akkuyu'dan çıkacak nükleer atığı Türkiye’de depolayacak herhangi bir yer yok. Hadi diyelim Ruslar bu atıkları Rusya'ya geri götürüp orada depolayacaklar, transport nasıl olacak? Nükleer atığı karayolu ile transfer etmek dünyanın en tehlikeli ve pahalı işi. Tren yolu en güvenli nakliye, ancak Türkiye ile Rusya arasında böyle bir tren yolu hattı yok. Deniz yolu da çok çok tehlikeli. Bundan başka bu atık transfer olayının maliyeti inanılmaz rakamlar. Akkuyu Anlaşmasında bu atıkları kim bertaraf edecek muamma. Elektrik satın alım fiyatından daha pahalı olan bu atıkları zararsız bir şekilde depolama veya transfer etme maliyetleri. Bu nükleer tesis Türkiye’nin başına tam bir bela olacak.

NÜKLEER SANTRALİMİZ YOK AMA İZMİR’DE NÜKLEER ÇÖPÜMÜZ VAR
İzmir’den AK Parti milletvekili olan Hamza Dağ için bilgi verelim: Zaten İzmir’in kalbinde, Gaziemir ilçesinde 70 dönüm alana atılmış bir “Nükleer İzmir Çöplüğü” mevcut. Birileri, (büyük ihtimalle nükleer atık mafyası) tek bir atom santrali olmayan Türkiye’ye İzmir Gaziemir’deki bir akü fabrikasına 20 yıl önce kaçak yollardan, Avrupa’dan “hurda kurşun” getirdi. Kısa bir süre sonra bunların içinde büyük radyasyon yayan “Nükleer atıklar” olduğu anlaşıldı. Gaziemir bölge halkı arasında kanser vakaları yaygınlaştı. Gaziemir konusunda sorumlu Çevre Bakanlığı, nükleer atığı toprak altına gömdü ve 20 yıldır ölü balık numarası yapıyor. Bölgedeki radyasyon yayımı normal değerlerin 7-8 bin kat üstünde. AK Parti İzmir il örgütü ve Hamza Dağ da bu konuyu duymak dahi istemiyorlar. “Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda her hafta orada “DURAN ADAM” eylemi yaptı, son eylemde İzmir Büyüksehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de vardı. Allah için bir defa Hamza Dağ’ı orada dururken görmedik…”

Şimdi çıkmış bize La-Fontain’den masallar anlatıyor, “Nükleer, Karadeniz Doğal Gaz, bla, bla”… Önce git Gaziemir’i – İzmir’i kurtar, halk kanserden kırılıyor…