Enflasyon açıklandı; Mayıs ayı yüzde 1.36, yıllık bazda yüzde 11.39! Hiç şaşırmayın, TÜİK yine üzerine düşeni yerine getirmiş, söyleneni harfiyen uygulamış. Rakamların efendisi böyle uygun görmüşse, enflasyon oranı da bu kadar çıkar elbette. Bize de düşen, bir nevi yersen durumu!..
Oysa bizler, son 3 aydır evden sadece market alışverişi için çıktığımız için; enflasyon oranını ‘yakinen’ takip etme imkanına sahiptik. En temel tüketim maddelerinde, bir alışveriş ile sonrasındaki arasındaki artışı cebimizden çıkan paradan biliyorduk!.. Ama halkın yaşadığı gerçek enflasyon, iktidar katında bir anlam ifade etmediği için bizler ‘küçülmeye, yoksullaşmaya’ devam edeceğiz. Rakamların efendisi Temmuz ayında enflasyon farkı olarak ücretlere 5-10 TL arasında bir artışla hepimizi çırak çıkartacak.
Ama enflasyon yetmez, bunun işsizlik oranı var, büyüme rakamları var… Tüik ülkenin genel durumunu rakamlarla ortaya koymak durumunda. Peki gerçeklerle, çıkan rakamlar örtüşüyor mu? Kimin umurunda? Alırsın Tüik’in bölge müdürlerini görevden, rakamları da düzene sokarsın!.. Şu salgın sürecinde patlayan işsizlik sayıları, bakalım oranlara nasıl yansıyacak?.. Yeni kadrolarla işsizlikte azalma olursa şaşmamak lazım.
İnandırıcı olmayan sadece Tüik rakamları değil elbette!.. ‘Giderek azalan’ vaka sayıları baz alınarak halkın sokağa salıverilmesi! Ekonominin çarkları dönsün denilip ‘yeni normalleşme’ adıyla kısıtlamalar kaldırılınca insanlar sokağa döküldü! Sokak kısıtlaması konusunda kararların bile akşamdan sabaha değiştiği, vatandaşın şaşkınlıkla bu koordinasyonsuzluğu izlediği absürt günler yaşadık. Erdoğan’ın ‘gönlü elvermediği’ için halk sokağa salındı! Yasaklarda en fazla mağdur olan 65 yaş üzerine ise hala saat kısıtlaması yapılıyor. Sonuçta o da kalkacak ve herkes tam tekmil sokakta olacak. Tehlikeli bir gidiş bu Ağustos, Eylül’de umarım kötü sonuçlarını yaşamayız. Zira böyle bir durumda ‘ama biz tedbir alın diye uyarmıştık’ diyerek suçu halka atmaya hazır bir iktidar var!..
HDP’yi kapatmıyorlar, çünkü…
Anayasa Mahkemesi kararını vermemişken, teamüllere de aykırı olarak 3 milletvekilinin vekillikleri hop düşürüldü ve cezaevine girdi. 2 gün içinde Berberoğlu evine gönderildi, Leyla Güven tahliye oldu! Kara mizah bir durum! Özellikle HDP üzerindeki baskılar giderek artıyor partiye terör örgütü muamelesi yapılıyor. Madem bu kadar eminler, o halde HDP’yi neden kapatmıyorlar? İsteseler yapamazlar mı, yaparlar ama istemiyorlar. Çünkü bu partinin ortalama 6 milyon oyu var. Kapatılırsa bu oy nereye gidecek? AKP ye gitmeyeceği kesin!.. Başta CHP, diğer muhalefet partilerine dağılacak!.. İşte bunu göze alamıyorlar. HDP’yi seçime sokuyorlar; yerel ve genel seçimlerde YSK adaylarını kabul ediyor. Adaylar belediye başkanı, milletvekili oluyor. Ama ne fayda, AKP bir bahane ile görevden alıyor, hapse atıyor… AKP kaybettiği yerlerde yine ‘iktidar’ oluyor. Ama partiyi kapatmıyor!.. Böylesi çok daha avantajlı değil mi?
AKP’nin hayalindeki seçim sistemi!..
İşler sarpa sardı, oylar eriyor, ekonomi dibe çakıldı; AKP varlığını sürdürebilmek için yeni planlar, tezgahlar içine girdi. Babacan ile Davutoğlu’nun seçime girmesi hesapları alt üst eder, yüzde 2-3 de olsa AKP den oy gideceği kesin. Şimdi Bahçeli de dahil, bunların seçime girmesini nasıl engelleriz, onun derdine düştüler. Seçmen iradesini hiçe sayan her türlü tertip hayata geçirilebilir. Hayalleri, sadece AKP ve MHP’nin seçime girebileceği bir sistem getirmek ama ah, o kadarını yapamıyorlar! Ama hayal bu işte!