Bugün size Kahramanlar’daki bit pazarında tanıştığım Kudret Hanım’dan bahsedeceğim. Nam-ı diğer Kudret Anne, otizmli çocuklara 15 yıl gönüllü annelik yapmış. Kendi oğlu da otistik olan Kudret Hanım, Sebahat Akşıray Otistik Eğitim Merkezi’nde gönüllü annelik yaptığı dönemden konu açıldığında, “Bakın ben neler yaptım” diyerek anlatmıyor; çocuklarının otizmli olduğunu yeni öğrenen annelerin ne yapacaklarının bilemez hallerinden çocukların ne kadar desteğe ihtiyaç duyduğuna ve babaların genellikle durumu kabullenemeyişlerine kadar kalbiyle paylaşıyor yaşadıklarını ve “Bir şeyler yapmamız lazım” diyor. Özellikle otizmli çocukları olan genç anneler için bir şeyler yapmak istediğini söyleyen Kudret Hanım, “Yazmak istiyor ama yazamıyorum” diyor. Üzerinde kalmasın, içinde tutmasın, anlatsın, paylaşsın ki bir hal çaresi bulunsun istiyor belli ki. Uzun uzun dinlenmeyi, topluma ulaştırılmayı hak eden bir hikayeyi anlatıveriyor hemencecik; meraklısına da kapısının açık olduğunu sık sık hatırlatıyor, “Gelsinler anlatayım” diyor…
Bit pazarında sahibi olduğu tezgahın başında tanıştık Kudret Hanım’la; pazarlık yaparken bir anda sohbete dalıverdik. Oturun çay söyleyeyim diyerek kollarının altına alıverdi hemen; gönüllü anneliğin erbabı nihayetinde Kudret Anne. ‘Pazara çok gelen oluyor mu?’, diye soruyorum, “Çok insan geliyor, çok kalabalık oluyor ama bir şeyler alan o kadar çok yok. Durumların zor olmasından korkuyorlar herhalde olan paralarını da harcamaya” diyor.
Eskiden 3 tanesini 10 TL’ye sattığı malları artık ancak tanesi 5 TL’ye satabildiğini anlatıyor ve “Sonuçta biz de parayla alıyoruz malları ama artık eskisi kadar uyguna alamıyoruz” diye ekliyor. Bit pazarında da maliyetler artıyor, ziyaretçi çok olsa da satın alabilen azalıyor. Ekonomik kriz, bit pazarını da sarsmış; ihtiyacı olan artmış, ihtiyacını giderebilen azalmış.
Müşterilerinin nispeten gençler olduğunu söyleyen Kudret Hanım, “Benimkiler daha uyuyordur” diyor gülerek, “Öğlene doğru gelirler, ben de onlara hazırlıyorum bu gömlekleri ve elbiseleri” diyor. Çocukları uyanmadan onların bayramlık kıyafetlerini hazırlayan bir anne edasıyla konuşuyor; öyle içten, öyle samimi Kudret Hanım.
Pek deneyimli olmadığımız her halimizden belli olduğundan acıyor her halde bize, tüyo vermeyi de ihmal etmiyor; “Erkenden gelin bit pazarına, daha çok ve güzel şey bulursunuz, daha da ucuza alırsınız” diyor.
Dikkatimizi çeken bir gömleği inceledikten sonra bir başkasını almaya karar verdiğimizde, “Alın ikisi 30 lira olsun size” diye esnaflığını da konuşturuyor; kaç cephede savaşırlarsa savaşsınlar, zorlukları idare eden kadınlara ne kadar yakışıyor yaşamın içerisinde olmak…
Yenisine göre epey ucuza aldığımız birkaç küçük parça eşyayla dönüyoruz Hilal metro istasyonuna 3 dakika mesafedeki bit pazarından; aldıklarımıza mutluyuz, otizmli çocukların Kudret Annesi ile tanıştığımız için ise güçlenmiş, yenilenmiş hissediyoruz.