Süper Lig’de İlhan Cavcav Sezonu 5. haftası sonunda GS ve BJK 13’er puanla zirveye yerleşirken lige en alt sırada, 18. takım olarak başlayan Göztepe dört 10 puanlı takım içinde averajla üçüncü sırada yer aldı. Geçtiğimiz sezon düşen takımların dışında on beş takım Süper Lig’de devam ederken PTT 1. Lig’de ilk iki sırayı alan Y.Malatyaspor ve Sivasspor 16, ve 17. takım olarak direkt olarak Süper Lig’e çıkmış, Göztepe ise play off’tan katılmıştı.
SORU İŞARETLERİNİ BİR BİR GİDEREN GÖZTEPE
İlk beş hafta sonunda puan cetveline bakıldığında lige soru işaretleriyle başlayan Göztepe’nin en flaş takım olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Göz Göz neden soru işaretleriyle başlamıştı? Çünkü Göztepe ilk dört maçın ikisinde deplasmanda oynayacağı gibi ikisinde de dört büyüklerden FB ve Trabzonspor ile evinde ama seyircisiz oynayacaktı. Üstelik takım yepyeni bir teknik adam ve oyunculardan kuruluyordu. Sarı kırmızılılar ilk dört maçı beklenenin üzerinde 7 puanla kapattı. FB beraberliği ve Trabzonspor galibiyetine Osmanlıspor deplasman galibiyeti de eklenince dikkatler Göztepe üzerinde toplandı. Şunu belirtmek gerekir ki, Tamer Hoca her maçta üzerine koyan çok etkili ve disiplinli çalışmasıyla “beş benzemez”denebilecek bir oyuncu topluluğunu “takım”haline getirdi. Yalnız burada yönetimin hakkını da teslim etmek gerek; takımı oluşturacak her alana tatmin edici nokta transferler yapıldı. Örneğin, Beto geride kalan beş haftanın üçünde “haftanın kalecisi” seçildi. Sabri ve Selçuk kişilikleri ve deneyimleriyle takıma katkıda bulunuyor. Sabri’nin son Gençlerbirliği maçında faule rağmen söke söke aldığı topu nefis biçimde ortalamasıyla gelen gol unutulmaz.
115 GÜN SONRA EVİNDE TARAFTARI ÖNÜNDE
Gençlerbirliği maçında Göztepe ilk kez evinde seyircisi önünde mutlak galibiyete kilitlenmişti. Taraftar, başta Yalı olmak üzere tribünleri doldurduğu gibi çok organize bir şekildeydi. Maçın başında takım havaya sokuldu. Başta “İsyan Marşı”olmak üzere Çav Bella, 1 Mayıs ve Karlı Kayın Ormanı’ndan esinlenen marşlar, şarkılar tribünleri hareketlendirdiği gibi takımı da ateşledi. İlk yarım saatte temkinli olan Göztepe rakibini ‘ısırmaya’ başladı. Nitekim Scarione’nin frikikle, Castro’nun da arkasından şutlarıyla ısınan Göz Göz hemen arasından üç dakika arayla Scarione ve Tayfur’la skoru 2-0’a getirdi. Play Off’un yıldızı Tayfur’un golü, beş haftaki üçüncü gol olarak kayıtlara geçti. Gençlerbirliği skoru devre biterken 2-1’e getirdi fakat ikinci yarıda iki değişiklik yapmasına rağmen daha canlı ve atak olan bir Göztepe vardı ve nitekim Jahoviç öyle bir alıp sürükledi ve bıraktı ki topu uzak köşeye plaseyle 3. gol olarak, inanılmazdı. Rehavet gelince Göztepe kalesinde Serdar’ın nefis volesiyle bir gol daha gördü ama sonuçta pas yüzdesi düşük, mücadele yanı ağır basan maçı kazanmayı ve üç puanı almayı bildi. Ne FB ne BJK ne de GS, Göztepe, ilk beş hafta sonunda tartışmasız bir şekilde “Süper Lig’in en flaş takımı” sıfatını aldı.
GOL ATAN AMA GOL DE YİYEN BİR TAKIM
Göztepe beş maçta iki gol ortalaması yakaladı ki iyi bir istatistik. Son maçta çok da pozisyona girdi. Ancak hala kolay gol yiyor, buna bir çözüm bulması gerekiyor. Ki, kalede Beto var. Yoksa çok daha fazla gol bulabilirdi kalesinde. Gençlerbirliği maçında da Beto yüzde yüz gol olabilecek dört topu soğukkanlılıkla aldı. Hakikaten Beto’da çok şanslı Göz Göz, topu da oyuna çok iyi sokuyor, gerektiğinde geriden bir libero gibi oyunu da kuruyor.
GOUFFRAN KAZANILMALI
Tamer Tuna, bir önceki maçta görev verdiği Rotman’ı kenarda tutup Gouffran’la başladı ancak bu oyuncu bekleneni veremeyince yerini 60’ta sakatlıktan yeni çıktığı için riske edilmek istenmeyen ve bu yüzden on birde başlamayan Ghilas’a bıraktı. Çok kaliteli bir futbolcu ama Gouffran aslında lig başından bu yana bekleneni veremedi. Tamer Hoca’nın bu oyuncu üzerinde biraz daha çalışması gerekiyor. Çünkü Göztepe’nin oyuna zenginlik katacak, top yapacak ve oyunu okuyacak bu tip oyunculara gereksinimi var.
TAMER HOCA’NIN İÇİNDEN GEÇEN…
Bornova Stadı’nda ikinci kale arkasın tribünü de devreye girdi Göztepe-Gençlerbirliği maçıyla ve kapasite 9705’e çıktı ama maçta 7923 biletli seyirci vardı. Çünkü eski kale arkasındaki 25-30 Gençlerbirliği seyircisi nedeniyle tribün boş tutulmuştu! Yarın BJK, GS gibi takımlar geldiğinde İzmir’e nasıl olacak, merak ediyorum. Maçlar Atatürk’e alınacak, Bornova’da mı oynanırsa taraftar ne yapacak?
Maç sonrasında Tamer Hoca’nın kurduğu“İsyan Marşı’nı tribüne çıkıp taraftarla birlikte söyleyesim geldi”cümlesi ise güne damgasını vurdu. Camiada zaten şimdiden oldukça sayılan ve sevilen Tamer Tuna çok “damardan” sözleriyle Yalı’nın kalbini de iyice kazandı.
BAŞKAN SEPİL’İN HAKLI GURURU
Başkan Sepil’le ilgili de bir çift cümle kurmadan olmaz. Maç başlamadan çok önce olanca mütevazılığıyla sessizce protokol tribününün ortalarında yerini aldı. Bir süre Göz Göz’ün efsanelerinden Fevzi Zemzem’le sohbet etti. Maç sonunda aynı mütevazılığıyla kutlamaları kabul ederken mutluluk gözlerinden okunuyordu. PTT 1. Lig’den son takım olarak Süper Lig’e gelip 5 maçta10 puana sahip olan ve üçüncü sıraya yerleşen bir takımın başkanıydı ne de olsa.