Erdoğan’ın sosyal medyaya meydan okuması, AKP’nin ve tek adamın salgın sürecinde bir başka biçimde var olan saldırganlığının geldiği son nokta.
***
İzmir’de gerçekleşen camii provakasyonunun üzerinden 47 gün geçti... Aradan geçen 47 günde provakasyonu gerçekleştirenler bulunamadığı gibi yandaş medya faturayı Cumhuriyet Halk Partisi’ne çıkardı. 47 günün ardından; yandaş medya tarafından hedef gösterilen ve paylaşımı gerekçe gösterilerek kısa bir süreliğine tutuklanan CHP’li Banu Özdemir ile camilerde bu kez Müslüm Gürses var. Olayın aydınlatılması için 30 kişilik özel ekip çalıştırılıyordu. Failler mi? Onlar hala ortada yok...
***
Yeni normalleşme ile birlikte ilçe belediye meclisleri de hareketlendi. Karabağlar’da gerçekleşen belediye meclis toplantısına Cumhuriyet Halk Partili Dila Koyurga’nın gelmesi ile birlikte AKP’li meclis üyeleri meclis salonunu terk edecek gibi olmuş...
Bu tavrı koymak elbette demokratik bir hak. Ancak benim merak ettiğim nokta şu: Reis(!) söylemeseydi AKP’li meclis üyelerinin akıllarına hele hele demokratik bir hakkı kullanmak gelir miydi? Ya da bu hakkı kullanmak adına parti içerisinde iki üç cümle ile muhalefet edilir miydi?
***
Barolar yaklaşık bir aydır mesleğin onurunu korumak için mücadele ediyor. İzmir’de ve Türkiye’de avukatların ya yürüyüşüne izin verilmiyor ya da açıklama yapması engelleniyor. Meclis’te yasa apar topar geçiveriyor. Avukatlara ise hiç bir şey sorulmuyor. Peki yarın savunma yapmak isteyene söz verilmediğinde ne yapacağız?
İZ TV GELİYOR!
Geçtiğimiz Cuma günü İz Televizyonu kuruluş yemeğini gerçekleştirdik. İzmir’e yakışır bir hazırlık içerisindeyiz. Televizyon ile ilgili atılan adımlar ile birlikte görmüş oldum ki; İzmirliler de bunu bekliyormuş. Yakışanı yapacağız...