Bunun kuşağı muşağı yoktur.

CHP’nin gençlik kolları, ilçe teşkilatları hayretler içerisinde bırakırcasına,

Ağabeylerini, 80 darbelerini, zincirbozanları,

Atatürk Stadı’nın nezarete dönüştürülmüş koşullarında coplanan ağabeylerini,

Devrimcileri,

Hayatını bu partiye adamışları bir kalemde, bir kibritte, bir çakmak kıvılcımında yakmış

Utanç dosyasının yapraklarıdır…

***

Ne üniversite bahçelerinde, ne sokaklarda, ne STK’larda

Ne önemli gün ve haftalarda,

Ne hak aranacak noktalarda,

Ne ses çıkarılacak yerlerde olmayanlar,

Kendi partilerinin belediye başkanlarına;

“Bize nasıl iş vermezsin?” diyerek tehditkârca efelenmeleriyle,

Yaprak yaprak utanç dosyasını oluşturmuşlardır…

***

Çağrı Gruşçu ile üç kuruşluk arkadaşlığım yoktur…

Üç beş selam, aleyküm selam. Başka durumumuz yoktur,

Görüldü ki adama baskı kurulmuş…

Ne baskısı?

“Bizi işe aldır. Yoksa yakarız yıkarız baskısı”

Ortalara ses kayıtları saçılmış.

Adam bunalmış…

Artık siyaseti böyle tanımlamışlar ya…

“Örgütsek işe alacaksınız. Örgütsek haracımızı vereceksiniz”

Adam yıpranmış.

Abdül Batur’a gitmiş, Tunç Soyer’e gitmiş…

Ses kaydının alındığı zaman bu adamlar daha koltuğunu ısıtmamış durumda.

Isıtsa ne olur… Parti tabanı olmanın rüşveti mi var? Diyet mi ödenecek? Nedir yani?

Sallamış Çağrı Gruşçu. Basmış küfrü…

Ses kayıtları ifşa olunca da istifa etmiş…

Bir ilçe başkanını bu duruma kim getirmiş?

Çürümüş particilik sistemi… Çürümüş kokuşmuş adamcılık kavramı.

Çünkü bilinç altında örnek alınan AKP…

Çünkü ideoloji; para, iş, makam, mevkii, kısa yoldan erken emeklilik…

Az bile yapmış… Ama küfrün yönünü şaşırmış Çağrı Başkan…

O ideolojiyi ve bayrağı taşımayı iş bulma, kadro kapma ile özdeşleştirenlere  

toptan edeceksin küfrü…

1 Mayıs’ta neredeydiniz devrimciler?

Ardı ardına zindana atılan aydınlar, orada çürürken neredesiniz?

Halkın bir dilim ekmeğe muhtaç kalmışken neredesiniz arkadaşım?

Her yer tel tel dökülürken ses çıkarmayan siz değil misiniz arkadaşım?

***

Bu ses kaydını alıp, ortalığa 2 yıl sonra ortaya atan, hainin önde gidenidir.

Bu ses kaydını alma düşüncesini taşıyan kişi Brütüs’ün ta kendisidir…

Maalesef siyaset çürümüştür.

Ellerde pankartlarla Tunç Soyer’i tehdit etmek,

Abdül Batur’u tehdit etmek akıl alır gibi değildir.

***

Eğer CHP’de bir yönetim varsa…

Bu protestoyu, tehdidi ve şantajı yapanları anında kapının önüne koymalıdır.

Ayrıca da ne kadar örgütsüz olduğunu,

Ne kadar başarısız olduğunu,

Ne kadar Hacivat-Karagöz oyunu içerisinde yalan dolan siyaset yapıldığını anlamalıdır…

Ey Sayın İl Başkanı Deniz Yücel…

Şimdi;

Bu ses kaydını alan arkadaşı tespit etmek,

Şantajı yapanları bulmak,

Partinin büyükşehir belediye başkanını ve en büyük ilçesinin başkanını,

Zorda bırakmak isteyen kim varsa;

Bunları toparlayıp kapının önüne koymak senin görevindir.

Yapmıyorsan, onaylıyorsun demektir…

Utanç dosyasını, zımbalayıp dolaba kaldırıyorsun demektir.

Örtbas etmek ya da Çağrı Bey’in istifasıyla sünger çekmek,

Partiye verilecek en büyük zarardır…

Kendi adıma;

Öğretmen maaşıyla TÖBDER aidatlarını ödemeyi en başa yazan,

Beşiktaş-Kabataş arasında 6.Filo’ya hayır derken “Fruko”ların saldırısıyla,

Beyin kanaması geçirip ölümlerden dönen,

“Atatürk, Atatürk, CHP, CHP” derken,

Bir öğretmen maaşıyla ideolojisini ölene dek terk etmeyen,

Babamın kemikleri sızladı…

Utandım utandım…
Yazıklar olsun hepinize…