Göztepe’de geçtiğimiz sezonun ortasından itibaren kan değişikliği yapılacağı belliydi. 8 yıllık görevinden istifa eden Başkan Mehmet Sepil, kulübün futbol takımının bayrağını Danimarkalı spor adamı Rasmus Ankersen’e devretti.
Eski bir futbolcu olan Ankersen’in kariyeri aslında merak ile büyüdü diyebiliriz. Performans ustası olan iş insanı, aynı zamanda ortak olduğu şirket İngiltere’de Southampton FC’nin yüzde 80’ine de sahip. Kariyerinin daha başlarında soru sormaya başlayan Ankersen:
-Neden en iyi koşucular Etiyopya’dan çıkar?
-Kadın golfçüler neden Kore’den çıkıyor?
-Jamaikalı sprinterler nasıl bunu başarıyor?
gibi sorular sorarak seyahate çıkma kararı verir. Yaklaşık 1 yılı bulan gezisinde gittiği bölgelerdeki en iyi sporcularla buluşarak araştırma yapar. Bunun ardından “The Gold Mine Effect” kitabıyla adını duyurur.
Küllerinden doğdu
Esas hikâyesinin başladığı yer olan Midtjlland takımını satın alan Matthew Benham, Ankersen’in kitabını keşfettikten sonra kulübün başına Ankersen’i getirir. Çok para harcamadan, yeteneklere yatırım yaparak yola çıkma kararı alan bu ikilinin macerası başlar. 28 milyon Euro harcamaya karşılık 65 milyon Euro gibi bir gelir elde ederek peri masalını başlatırlar.
İngiltere yolculuğu
Benham’ın İngiltere yolculuğunun ardından Ankersen’i de adaya götürür. Brentford takımının sportif direktörü olarak çalışmaya başlayan Danimarkalı, 6 yılda 192 milyon Euro gelir sağlayarak kulübün 74 yıllık Premiere Lig özlemini sonlandırır.
2021 yılının sonuna kadar devam eden bu birlikteliğin ardından şimdi sırada Göztepe var. Nasıl bir politika izlenecek? Takım nerelere getirilecek? Bunu hep birlikte göreceğiz. Ancak eldeki bilgilere göre kulüp içerisinde birçok şeyin değişeceği ortada. Transfer politikası, mali politika ve alt yapı baştan aşağıya değişecektir.
Türkiye’de bir ilk olan futbola yabancı sermaye girişi neler getirecek yaşayarak göreceğiz. Kurulu düzen içerisinde ya bize benzeyecekler ya bizi değiştirecekler. Umarım bizi değiştirirler.