Yüzde 50 engelli A.H.’nin İzmir 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının ilk duruşmasını İz Gazete’de ele almış, manşete taşımıştık. Bu yazı ise bir haberden ziyade mahkeme salonunda edinilen gözlemlere ve detaylara dayanıyor.
Aslında birçoğumuzun bir şekilde basından ya da sosyal medyadan denk geldiği, bir şekilde gördüğü olayın içyüzüne yazılacakların önemli olacağını düşünüyorum.
Örneğin 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava diğer davalara nazaran biraz daha kalabalıktı. İzmir Barosu ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu davayı takip etti. Özellikle dava öncesinde mağdur ailenin yakınları ile bir araya gelindi. Duruşmanın ardından açıklama yapan HDP’li Musa Piroğlu’nun kamuoyunun ilgisinin davaya çekilmesinin önemine dair demeci de duruşma salonunun kalabalığını açıklar cinstendi.
Mağdur ailesinin HDP’li Musa Piroğlu ile duruşma öncesi sohbet ettikleri sırada Roman olduklarını ifade ettiler ve eklediler “AKP’li Cemal Bekle’den avukat konusunda talebimiz oldu. Ancak herhangi bir sonuç alamadık ne yazık ki. Size, buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ediyoruz’
***
HDP’li Musa Piroğlu ise duruşma öncesinde mağdurun aile yakınları ile yaptığı konuşmalarda olayı basından takip ettiğini ve duyunca da davayı takip eden avukatlar ile irtibata geçerek İzmir’e geldiğini söyledi.Halkların Demokratik Partisi’ne uzunca bir süredir gelen ‘Türkiyeleşememe’ eleştirisini hükumsüz kılan bir hareketti bu açıkçası. Öte yandan davayı HDP Engelli Komisyonu temsilcileri de takip etti.
TELEFON NUMARASINI SÖYLEYEMEDİ
İzmir Barosu’nun ve Saadet Öğretmen Cinsel İstismar ile Mücadele Derneği avukatlarının davaya müdahil olma talebine sanık avukatlarının itiraz etmesinin ise anlaşılacak yanı yoktu açıkçası. Neyse ki bu itiraz mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Öte yandan davada dikkat çeken bir diğer detay ise hakimin mağdur A.H.’den telefon numarasını söylemesini istemesi oldu. Prosedür gereği yapılan bu işlemde A.H. telefon numarasını hatırlayamadı.
Duruşmaya dair not defterime kaydettiğim önemli noktalardan bir tanesi de mağdurun akrabaları ile gerçekleştirdiğim sohbet üzerine. Mağdur akrabalarının iddiasına göre sanıklar kendileri A Haber’e çıkarak savunmuşlar. Nedense şaşırmadım. Benzer bir olayı Şule Çet davası sürecinde yaşamıştık. Şule Çet davasının sanığının annesine mikrofon uzatan yandaş Yeni Asır Gazetesi Şule Çet’in ailesine mikrofon uzatmak gibi bir derdin içerisine girme gereği dahi duymamıştı.Onun da adına gazetecilik demişlerdi.
İki sanığın da tutuksuz yargılanmasına devam edilen davanın ikinci duruşması 27 Şubat 2020’de gerçekleşecek.