Bugün eksik bildiğim bir bilgiyi tamamlama fırsatı buldum.
Konak’ın seçilmiş ilk kadın Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın, mazbatasını aldığı 4 Nisan 2014’ün üzerinden 4 yıl geçti ve bugün Başkan Pekdaş bu 4 yılı gazetecilerle değerlendirdi.
Çok köşeli ve nitelikli konuşmasından, birçoğumuzun ‘kadına seçme ve seçilme hakkı’nın tanınmasının tarihi olarak bildiğimiz 5 Aralık 1934 bilgisinin eksik olduğunu ben de öğrenmiş oldum.
Şöyle ki; Türkiye’de 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmış.
Başkan konuşmasında Cumhuriyet’in kadına verdiği değere vurgular yaparken, dinleyen hemen hemen herkesin aklına TBMM’nin 18 Mart Çanakkale anmasında sahneye çıkması engellenen kadın tiyatrocular gelmiştir diye düşünüyorum.
"Kadınların görünür olmasının güçlenmesini sağlamaktır görevimiz" diyen Başkan Pekdaş, hem gelinen noktanın vehametine vurgu yaptı, hem de 1930’dan bugüne de kadının görünürlüğünün hak ettiği seviyede olmadığının altını çizdi.
Genç Cumhuriyet’in ilk belediyeler kanunundan bugüne seçilen 31 bin belediye başkanının sadece 119’unun kadın olduğunu vurguladı. Bu çok çarpıcı bir rakam.
119 kadından ise –Sema Pekdaş dahil- İzmir’de seçilmiş sadece 10 kadın var. Bu ise özel olarak İzmir için maalesef utanılacak bir rakam.
Türkiye’de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına karşın; 2014 yerel ve 2015 genel seçimlerinde, kadınlar %14 ile milletvekilliğinde, %10.7 ile belediye meclis üyeliğinde, %4.3 ile il genel meclisi üyeliğinde, %3 ile belediye başkanlığında ve %1.2 ile muhtarlıkta temsil ediliyor.
***
30 milyon liralık kamulaştırma, 10 milyon liralık iş makinası ve araç alımı, kamucu politikalarla tasarruf ve tasarruflarla güçlendirilen sosyal belediyecilik hizmetleri… 2500 yıldır aynı yerde devam eden kent yaşamını ‘hem korumak hem de geliştirmek’ üzere sıkça zorlanılsa da ısrarla tercih edilen katılımcı - demokratik bir işleyiş…
Kim ne derse desin, Başkan işini gayet iyi yapıyor.
"Sadece hizmet etmek değil, bir anlayış ve bilinç yerleştirmek benim görevim" dedi Sema Pekdaş. "Eleştirenler, arkadan konuşanlar, çelme takanlar oldu. Polemiğe girmedim, ötekileştirmedim. İnsanın insana iyi gelmesi gerekiyor çünkü. Çok zor bir bölgede ‘Yürüyelim Konak’ diyerek yola çıktık 4 yıl önce. Söz söylemekten de sorumluluk almaktan da kaçınmadım” diye de sürdürdü konuşmasını.
Dün grup toplantısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu “2019’da kadın devrimi olacak” demişti. Başkan kendisine yöneltilen “Yeniden aday mısınız?” sorusuna da net cevap verdi: “Konak’a yeniden adayım”
***
Sema Pekdaş’ın hem belediyecilik bakımından hem de politik olarak ezber bozduğu kanaatindeyim.
‘Hayal ettikleri’ni tamamlamak üzere de yeniden aday gösterileceğine inanıyorum.
İzmir’i Pekdaş gibi kadınlarla koruyabiliriz. Bu ceberut iktidarı da ancak kadınların direnci, temizliği ve kararlılığı değiştirebiliriz.
5. yılı Başkan’a hayırlı olsun, ‘hayalleri’ için yolu da açık olsun.
2019’da, yani 1930’dan 89 yıl sonra dilerim kadınların İzmir’deki temsiliyeti şimdikinden çok daha iyi olacaktır.