Yalnızca, Kuzey Kutbu’ndaki tek fenerin başındaki fenerci ile Güney Kutbu’ndaki tek feneri yakan meslektaşı işsiz güçsüz, uyuşuk bir yaşam sürüyorlardı. Bütün yıl boyunca yalnız bir kez çalışıyorlardı çünkü.

İlk kuvvetli dalga çelikten gemiyi kaptığı gibi kaldırdı ve neredeyse elli metreyi bulan bir dalga çukuruna fırlatıp attı. Daha bu ilk çarpışta Argo’nun denizcileri kadar deneyimli ve yürekli olmayan denizcilerin yarısı güverteden aşağı sürüklenmiş, diğer yarısı da bayılmış olurdu.

Rahat bir yolculuktan sonra Brezilya’ya vardık. Gemiye bindiğimden bu yana yirmi iki gün geçmişti. Artık tutsaklıktan kurtulmuştum. Bundan sonra ne yapacağımı düşünmem gerekiyordu.

Möng kasabası 1625 Nisan ayının ilk pazartesi günü büyük bir telaş içindeydi. Hanın önünde biriken kalabalık giderek artıyor, herkes merakla olan biteni görmeye çabalıyordu. 

İsviçre’nin güzel, küçük bir köyü olan Maienfeld, dorukları gökyüzüne uzanan dağların eteğinde kalır. Köyün yanından bir keçi yolu dönerek yukarıya çıkar. Hava mis gibi çimen ve dağ çiçeği kokar.

Üzülmeyin aziz kardeşim, bugün yitirdiğinizi belki de yarın bulursunuz kim bilir? Siz şimdilik sadece sağlığınızı düşünün, iyileşmeye bakın. Çünkü çok yorgun görünüyorsunuz.

Çünkü kimse dünyayı onun kadar iyi tanımıyordu. Bilmediği, tanımadığı yer yok gibiydi. Bazen kulüpte kaybolan veya yolunu şaşıran seyyahlar hakkında çeşitli tahminler yürütülürken Fogg, en yakın ihtimalleri açıklıyor sonunda olaylar onun fikirlerinin doğruluğunu kanıtlıyordu.

Nasıl olduğunu bilmiyorum ama güzel bir gün, o tahta parçası yaşlı bir marangoz olan Antonio’nun dükkânında ortaya çıktı. Marangozun asıl adı Antonio’ydu, fakat burnunun ucu hep olgun bir kiraz gibi kırmızı ve parlak olduğu için herkes onu Kiraz Usta diye çağırıdı.

İzninizle, sözümü kesmemenizi rica edeciğim. Evet, kraliçe bir oğul daha doğurunca, kral önce sevindi sonra korktu.

Sancak makine stop! Tın-tın-tın! İskele makine stop! Sancak! Stop! Ağır ağır tornistan! Tın-tın-tın! Fışşşş-şşş! Çabuk olun! Makineler stop etti efendim.

Ağustos gelmişti. Ağustosun gelmesiyle de bazı değişikler ve beklenmedik şeyler oldu. Hoş, bunların hiçbiri Nancy için beklenmedik şeyler değildi. 

Ned, “Sizi yanıltan da bu, profesör.” dedi. “Cahiller uzayı baştan başa dolaşan olağanüstü kuyruklu yıldızlara, dünyanın merkezinde yaşayan kadim hayvanlara inanabilir. Ama ne bir gök bilimci ne bir yer bilimci bu hoş hayalleri ciddiye alır. 

Bu yazıyı lütfen akrostiş tekniğiyle okuyun. Elime çocuklar için hazırlanmış özel baskılı Dünya Klasikleri geçmişti. Çok sevdiğim Momo ve Küçük Prens’i de ekledim. Kitapların herhangi bir sayfasını açıp kısa bir alıntıyı yukarıya yaptım.

Dünya yazarlarından alıntı yapmamın bir nedeni de Atatürk’ün 23 Nisan’ı tüm dünya çocuklarına armağan etmesi, unutmayın hepsi bir gün çocuktu.

Bugün ne yapın biliyor musunuz? Elinize bir çocuk kitabı alın ve çocuk olmanın keyfini çıkarın.

Hepimizin 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI kutlu olsun…

*Küçük Prens / Momo / Robinson Crusoe / Üç Silahşorlar / Heidi / Don Kişot / 80 Günde Devrialem / Pinokyo / Demir Maske / Tom Sawyer / Pollyanna / Denizler Altında 20 Bin Fersah