Aşkını bir sır gibi senelerdir sakladım. Geceleri rüyamda ismini sayıkladım…
Bu üçüncü oluyor. Klavyenin başına oturmadan önce ekim sonu kasım başında yapılan İz Kitap Fuarı hakkında yazayım diyorum sonra nedendir bilinmez vazgeçiyorum. Artıları ve eksileri o kadar dengesiz ki… Artılarını saysam uzak olduğu için gidemeyen okura haksızlık etmiş olacağım. Eksilerini saysam katılımcıların birçoğunun memnun olduğunu görünce onlara haksızlık olacak. Sanırım bir öykü gibi kafamda yazıp demlenmesini bekliyorum…
Söyleyecek bir çift söz, yazacak birkaç cümlemiz kenarda beklesin. Biz güzel kitaplar okumaya, butik yayınevleri iyi kitaplar basmaya devam etsin.
Geçen yazımda yıllar içinde kitap dünyasından birçok yayınevi geçtiğini yazmıştım. Geçen gün elime bir kitap geçti. Yeni yayınevlerinden biri basmıştı. Sizlere küçük bir sır vereyim. İyi kitap, gerçekten iyi edebiyat okumak isteyenler Notos, Siren, Jaguar, Holden yayınlarının kitaplarını gözü kapalı alın okuyun asla pişman olmazsanız.
“Efendim, bir şey mi sordunuz?” Ne okuyalım diyorsunuz. İşte ilk aklıma gelenler…
Bir Kutup Ayısının Anıları/Yoko Tawada/Siren Yayınları
Yaşamak/Yu Hua/Jaguar Kitap
Portakal Yokuşu/Asuman Toprak Deniz/Holden
Buzkandilleri/Kadire Bozkurt/Notos Kitap
Bugün sizlere konu: Kitap yayınlarından ve onların bastığı bir kitaptan bahsedeceğim. Kitapçıya gittiğinizde genellikle ilk baktığınız yer yeniler ve babaannemin söylemiyle ecnebilerin “bestseller” dediği bizlerin çok satanlar/okunanlar olarak sınıflandırdığımız raflara bakıyorsunuzdur. Fakat ayrıca yine ecnebilerin “Long Bestseller” dediği bizim sürekli okunan/satan diye adlandırdığımız bir kitap grubu var. Mesela “Sofi’nin Dünyası-Semerkant-Cesur Yeni Dünya…” bu listeyi yüze hatta daha üstüne çıkarabilirsiniz. Bir de yavaş ama kitabevine koyduğunuzda mutlaka satacak kitaplar vardır. Şimdi bahsedeceğim kitap bence bu gruba girmeye aday…
Hazır mısınız? “İNSANLAR Her Şeyin İçine Nasıl S*çtığımızın Kısa Tarihi/Tom Phillips”
Bu kitap, ağaçtan düşen ilk atamızdan günümüze kadar yaşanan salaklıkları, her şeyin içine nasıl s*çtığımızı anlatan bir rehber, aslında başarısızlığımızın kitabı. Binlerce yıl boyunca nasıl yanlış kararlar vermişiz. Eylemlerimizin ne sonuçlar doğuracağına bakmadan yaşadık. Nehirleri ve gölleri kuruttuk, ormanları ve verimli tarım arazilerini yok ettik. Denizleri ve okyanusları plastik atıklarla doldurduk. Farklı milletten olan insanları katlettik. Hepsi salaklığımızdan, bencilliğimiz ve korkunç kibrimiz yüzünden. Günü kurtarmak için verdiğimiz kararlar hep felaketimiz oldu. Sonuç olarak S*çıp Batırdık. Üstelik bunu yapmaya devam ediyoruz.
Uygarlıklar nasıl dağıldı?
1859’da Avustralya’ya yirmi dört İngiliz tavşanı ithal eden çiftçi ülkeyi nasıl bir felakete sürükledi?
Aral Gölü hangi aptal kararla kurumaya yüz tuttu?
Hitler ile Napolyon arasındaki salakça benzerlik neydi?
Yazarımızı biraz inceledim. Türkçeye çevrilmemiş iki kitabı daha var. “TRUTH: A Brief History Of Total Bullsh*t” diğeri “CONSPIRACY: A History Of B*llocks Theories And How Not To Fall For Them” Bakalım hangi yayınevimiz basacak. Merakla bekliyorum.
Tom Phillips konuları o kadar güzel anlatıyor ki? Kendisinin gazeteci zekâsını kitabın her satırında fark ediyorsunuz. Aralara koyduğu ilginç detay bilgiler sizleri daha ilginç bilgilere götürecek. Bu başlıklardan biri şu şekilde “İnsanlar mahvettiği için asla göremeyeceğiniz yedi müthiş yer” alın size bir merak konusu daha “Sonu iyi bitmeyen altı devlet politikası” Ayrıca hepinizin en çok beğeneceği bölüm bence kitabın giriş yazısı olan “S*çmaların Şafağı” insanlık tarihini komik bir dille anlatıyor. Her insanoğlu bu yüzleşmeyle bir gün karşılaşacak.
Sevgili okur kendinle ve yaşadığın dünya ile yüzleşmeye hazır mısın?