“Falınızda Rönesans Var - Ferhan Şensoy.”Hadi hayırlısı…
Yazıyooooo yazıyoooooo tarot kartlarının kapış kapış alındığını yazıyoooooooo…
Doksanlı yıllarda kitabevlerinde ‘Kişisel Gelişim’ kitapları bu kadar çok değildi. Okurlar daha çok ‘Parapsikoloji’ kitaplarını tercih ediyorlardı. Günümüzde kişisel gelişim kitapları ve ilgi artınca parapsikoloji biraz gerilemişti. Sonra Astroloji her şeyi değiştirdi…
Astroloji önceleri kimsenin yüzüne bakmadığı bir alandı. Çünkü kaynak yeterli değildi. Ayrıca bu kaynakları destekleyecek, anlatacak kişilerin olmaması başlayanları astrolojiden uzaklaştırdı.
Astroloji, tarih gibi okuyarak kendi kendinize anlayabileceğiniz/öğrenebileceğiniz bir alan değildi. Matematik gibi bir öğretmene ihtiyacınız vardı. Çünkü astroloji gökyüzü ablacığım, matematiğin kralı var içinde, biraz zekâya da hayır demez.
Merkür retro, Mars retro, Satürn retro, onun retrosu, bunun retrosu, şunun retrosu… Ayrıca açılar var. Gökyüzü bildiğiniz gibi değil. O evler yok mu o evler? Hayatınız boyunca çalışıp alamayacağınız kadar ev var. Kim hangi evle kesişmiş, hangi evler birbirine yan gözle bakmış, işte bunların hepsi astroloji… Kardeşim evlerini birde retro bir gezegen kesti mi kaç kaç kaç arkana bile bakma…
Gördüğünüz gibi hep gezegenlerden bahsediliyor. Gökyüzündeki yıldızların sanırım hepsi kullanılmıyor. Tek gördüğüm sabit yıldızlar…
Astrolojinin dalları var.
Klasik Astroloji: Gezegenlerin haritaların “iyi” ve “kötü” etkilerinden bahseder. Kişi özgür iradesiyle seçimler yapar ve buna göre ilerler.
Karma Astroloji: Yaşamımızda düğümlenmiş, kısır döngüye uğramış ve hatta hiç farkında olmadığımız döngülere dair fikirler sunar.
Vedik Astroloji: Binlerce yıllık bir tarihe sahip olması ile beraber vedik astroloji, aynı zamanda Hint Astrolojisi olarak ifade edilmektedir. Gezegenlerin gerçek astronomik konumlarını kullanarak yorum yapılan astrolojiye vedik astroloji denir.
Ezoterik Astroloji: İnsanı, üst varlık ve alt varlık olarak bir başka deyişle ile yin ve yang olarak iki ayrı formda inceler.
Psikolojik Astroloji: Her şeye potansiyeller dâhilinde bakar. İç ve dış şartlar ne olursa olsun kişi özgür iradesini kullanarak haritasının ötesine geçebilir.
Spiritüel Astroloji/Ruhsal Astroloji: Doğan insanın ruhuyla ve tekâmülüyle ilgilenir. Bu yaşam planında sahip olduğu bir deneyim programı vardır. Gitmesi gereken bir rota, aşması gereken sınavlar, varması gereken bir hedef. Ruhun hedefidir.
Neden bunlardan bahsediyorum. Astroloji artık tavan yaptı. Kitaplar çoğaldı, eğitmenlerde bir o kadar fazla, herkesin telefonunda astroloji haritası var. Adam indirmiş haritasını biraz astrolojiden anlayana rastlarsa çıkarıp koyuyor önüne,
“Abla şuna bir on dakika baksana ne görüyorsun, para var mı para?”
Ayrıca tarot kartları kapanın elinde kalıyor. Herkes fal açıyor. Hayatımızın karmaşasına, tarot, astroloji, parapsikoloji sokup, kişisel gelişimi de başköşeye oturtunca hiç çıkamadığımız bir çemberin içine hapis olduk. Ying/Yang gibi kendi etrafımızda mı dönüyoruz? Bunlar bizi tedavi mi ediyordu? İyileştiriyordu değil mi? Yoksa geleceğimizi mi söylüyor? Sizi bilmem ama benim kafam iyice karıştı.
Oysa seksenler ne güzeldi. İskambil kâğıtlarımız vardı.