Bartın Amasra Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TKK) madeninde gerçekleşen patlamada 41 işçi hayatını kaybetti.

Patlayan madenin Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TKK) işletmesi olduğunun altını çizerek başlamak istiyorum. Çünkü TKK madeninde yaşanan katliam aslında ‘özel sektöre’ örnek teşkil etmesi gerek devlet kurumlarının nasıl özel sektörden daha kötü duruma gelebildiğinin en güzel örneği oldu. Özel sektörün devletleşmesi gerekirken devlettin şirketleşmesi bu olsa gerek.

***

Patlamanın ardından, madenin etrafında acı içinde enkaz artındaki işçilerden haber bekleyen ailelerin yanına, birer ikişer devlet erkanı gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taziye için yaklaştığı kadınlardan biri sordu, “Kardeşim ’15 gün önce gaz sıkıntısı var. Bizi burada patlatacaklar’ demişti. Neden önlem alınmadı” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruya cevap vermedi, başsağlığı dileyip ayrıldı.

Daha sonra kameralar önünde yaptığı açıklamada, "Patlamanın nasıl yaşandığı, varsa sorumlularının kimler olduğu yürütülecek idari ve adli soruşturmayla ortaya çıkacak. Artık madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz. Teknolojinin tüm kabiliyetlerini kullanarak maden kazalarını tarihe gömmek için elimizden gelen gayreti göstermenin çalışmaları içerisindeyiz" dedi.

Soruşturma deyince tabi akıllara, ‘Soma Katliamı soruşturulmuş muydu?’ sorusu geldi. Bundan tam 8 yıl önce, 13 Mayıs 2014’te Cumhuriyet tarihinin en büyük maden katliamında 301 işçi hayatını kaybetti. Sonrasında 7 yıl boyunca alınan bozulan kararlar sonunda, 301 maden işçisinin göz göre göre ölümüne yol açan patron Can Gürkan’a 20 yıl hapis cezası verildi. Baş mühendisler Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu’na 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Madende kriz masasından sorumlu ve havalandırma sistemini ters yöne çevirerek katliamın ağırlaşmasına sebep olan başmühendislerden, şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Şu an tek cezaevinde olan tek kişi patron Can Gürkan o da 4 yıl gibi bir süre sonra tahliye olacak. Yani anladık, soruşturacaksınız ama gerçek anlamda yargılayacak mısınız?

***

Açıklamada öne çıkmasa da önemli bir nokta var. Erdoğan, “Artık madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz” diyor.

Soma Katliamı’nın üzerinden 8 yıl geçti. Kaç tane maden denetlendi, denetlenen madenlerin kaç tanesi kapatıldı?

Bartın’daki maden için 2019 yılı Sayıştay raporunda maden ocağının derinlere inmesi, madendeki kömür damarlarının yüksek oranda gaz içermesi sebebiyle riskin arttığı açıkça tespit edilmiş. Sayıştay raporunu dikkate almadığınız için bu katliam yaşandı. Sayıştay’ın dikkate almadığınız kaç maden var?

TKK madenlerini daha fazla işçi ölsün diye mi özelleştirmek istiyorsunuz? Daha kendi kurumunuzda, yasal prosedürleri uygulamıyorsunuz. Madenleri gözleri kar hırsı bürümüş patronların eline bırakarak mı riski ortadan kaldıracaksınız?

Gönül çok şey sormak istiyor ama TTK Genel Müdürlüğü’nün dediği gibi ‘dezenformasyon’ içerir diye soramıyorum. Zaten sorulara cevap verilmeyeceğini de biliyorum.

***

Ama karanlığa teslim olmak, enseyi karartmak yok.

İlk gençliğinin başında 18 yaşında madenin karanlığına inen, güneşi görebilmek için karanlığı kazan Yasin Çelik gibi nice canlarımız karanlığa gömülmesin diye aydınlığı getirmek, ekmek ve hürriyet için mücadeleyi büyütmek boynumuzun borcu…